Ahıska Türkleri çözümsüz kalan

ONLAR GÖÇMEN BİLE DEĞİL

AYRIMCILIĞA UĞRAYAN AHISKALI TÜRKLER CHP’NİN KAPISINI ÇALDI

BUDAK: “SURİYELİLERE KEPÇEYLE SOYDAŞLARIMIZA KAŞIK BİLE YOK”

Türkiye’de sayıları 220 bine ulaşan Ahıskalı Türkler, “vatandaşlık, ikamet, çalışma izinleri, diploma denkliği ve sosyal yardımlar” gibi çözümsüz kalan sorunlarını bir rapor halinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ilettiler.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak’ın girişimiyle CHP Genel Merkezi’ne gelen Akdeniz Ahıskalı Türkler Birliği temsilcileri, sorunları ve çözüm önerilerini bir rapor halinde sundular. Türkiye’deki statüleri 2 Temmuz 1992 tarihli Ahıska Türklerinin Türkiye’ye Kabulü ve İskanına Dair Kanuna göre düzenlenen soydaşlar, buna İçişleri Bakanlığı’nın başvurularına ek şartlar getiren zorlaştırıcı uygulamalarından yakındılar.

Ahıskalı Türklerin taleplerini değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Budak, şunları söyledi:

“Suriyeli misafirler peyder pey vatandaşlık almaya başladılar, ama Ahıskalı Türkler gibi soydaşlara göçmen statüsü bile çok görülüyor. Göç İdaresi’nin son rakamlarına göre bu ay itibariyle 55 bin 583 Suriye uyrukluya Türk vatandaşlığı verildi. Yardım alan Suriyelilerin sayısı 3 milyon 540 bin dolayında. Ahıskalıların sayısı bunun onda biri bile değil. Biz yurdundan sürgün her mağdura yardım eli uzatılmasını destekleriz. Ama hükümet bir gruba kepçeyle verirken diğer mağdurlara kaşıkla yardım yapmayı bile çok görüyor. Ahıskalı Türklerin büyük çoğunluğu ailelerini geçindirmek için kaçak ve sosyal güvencesiz çalışmak zorunda kalıyor. Bu ayrımcılık, büyüyen bir sorunun içinde başka sosyal sorun katmanları oluşturur ki bu tüm toplumun geleceği için büyük riskler taşır.”

AHISKALI TÜRKLER BİRLİĞİ’NİN RAPORUNDAN TESPİTLER ÖZETLE ŞÖYLE:

“1992’den 2018’e kadar Türkiye’ye göç eden Ahıskalı Türklerin tahmini nüfusu 200-220 bin civarındadır. Bu göçmenlerin büyük kısmı Bursa ilinde (yaklaşık 110-115 bin kişi) ve Antalya ilinde (yaklaşık 45-50 bin kişi) ikamet etmektedirler.

Vatanımız Türkiye’ye göç eden Ahıskalı Türkler, Türkiye’de hukuken “göçmen” statüsünde değil de genel olarak yabancı statüsünde kabul edilip yabancı muamelesi görmektedirler. Ahıska Türkleri için “Göçmen” statüsü tanınmamaktadır, halbuki İskan Kanununa dayanılarak bu insanların hepsine soy tespiti prosedürleri gerçekleştikten sonra “Göçmen Belgesi” verilmelidir.

Vatandaşlık, ikamet izni, çalışma izni, diploma denklikleri ve sosyal sorunlar gibi birçok sıkıntılar yaşamaktadırlar. Genel uygulamalara göre Türkiye’de kesintisiz 5 yıl veya daha fazla ikamet etmiş olan herhangi bir Ahıska Türkü T.C. vatandaşlığına başvuramamaktadır.

İçişleri Bakanlığı bünyesinde genelgelerle ve emir yazılarıyla oluşturulan ve Ahıskalı Türklerin T.C. vatandaşlığına alınmalarını fiilen zorlaştıran bir uygulama mevcuttur.

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kanunda olmayan ek şartlar uygulanmaktadır.

1 Ocak 2009 tarihi itibariyle kanunda “Türk soyundan olanlar” kavramı kaldırıldı ve Ahıska Türkleri, T.C. vatandaşlığının kazanılması konusunda tüm yabancı uyruklular gibi genel şartlara uymak zorunda kaldılar.

11 Eylül 2017 tarihi itibarıyla liste esasına dayalı bir sistem kabul edilmiş ve istisnai yoldan Türk vatandaşlığına başvuru hakkı tanınmıştır. Ancak bu sistem beraberinde çok ciddi sorunlara da yol açmıştır. Zira, Türkiye'ye birkaç ay önce gelip ikamet iznine başvuran Ahıskalı Türklerin listede ismi var iken, 5 yıldan fazla Türkiye’de ikamet eden birçok Ahıskalı Türkün bu listelerde ismi geçmemektedir.

YÖK diploma denklikleri konusunda Ahıska Türkleri için hiçbir pozitif ayrıcalık tanımamaktadır. YÖK bu konuda çok yavaş çalışmakta ve diploma denklik işlemleri 4-5 sene veya daha fazla sürebilmektedir. 300'den fazla doktor hastanelerimizde ve polikliniklerimizde çalışamamaktadır.

T.C. vatandaşı olmamış Ahıska Türkleri büyük çoğunlukla Türkiye'de sosyal güvencesi olmayan insanlardır. Hastanelerde ve polikliniklerde sıradan yabancı olarak aldıkları tüm sağlık hizmetleri için tam ödeme yapmak zorundadırlar. Devletimiz tarafından T.C. vatandaşlarına gösterilen sağlık ve sosyal yardımlardan faydalanamamaktadırlar.”