Demirtaş: "Newroz Kutlamak ve Kürtçe Konuşmak Suç Mu?"

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kobane Davası'ndaki savunmalarına devam ediyor. Davanın siyasi boyutunu vurgulayan Demirtaş, PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik değerlendirmeleri ve Newroz Bayramları'ndaki konuşmalarıyla ilgili suçlamalara karşı açıklamalarda bulunuyor.

Abdullah Öcalan'ın Rolü ve Meşruiyeti: Demirtaş, suçlamaların merkezinde Abdullah Öcalan'ın Kürt sorunundaki rolü ve meşruiyeti olduğunu belirtiyor. Kürt sorununun çözümünde Öcalan'ın bir aktör olarak görüldüğünü ifade eden Demirtaş, bu konuda yapılan eleştirilere ve övgülere özgürce cevap verilebileceğini savunuyor.

Dil Kullanımı ve İfade Özgürlüğü: Savcının Kürtçe ifadeler ve Öcalan'a "sayın" deme konusunu suçlamak yerine, bu durumun ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirten Demirtaş, dilin kendisinde bulunan bir özellik olduğunu ve bu nedenle yargılanmamaları gerektiğini savunuyor.

Newroz Kutlamak ve "W" Harfi: Demirtaş, "Newroz" kelimesini "W" harfiyle söylediği için yargılandığını ifade ediyor. Bu durumu tarihsel kayıtlara geçirmek amacıyla SEGBİS dökümüne vurgu yaparak, "W" harfinin kazanılmasının zorlu bir süreç olduğunu dile getiriyor.

Mazlum Doğan'ın Anılması: Savcının Mazlum Doğan'ın anılmasını suç saymasına tepki gösteren Demirtaş, işkenceye karşı direnen Mazlum Doğan'ın saygıdeğer olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, geçmişle yüzleşme isteniyorsa, Mazlum Doğan'ı ananların değil, işkence edenlerin yargılanması gerektiğini belirtiyor.

Absürt Suçlamalar ve İronik Örnekler: Demirtaş, savcının "örgüt propagandası olacak şekilde zafer işareti" suçlamasını absürt buluyor ve bu şekilde bir işaretin nasıl yapılacağını sorguluyor. Ayrıca, ironik bir dille, vali ile mangalın üstünden atlamak gibi basit eylemlerin yapılmadığı için yargılanmadığını ifade ediyor.

Selahattin Demirtaş, savunmasında Türkiye'deki siyasi atmosferin, ifade özgürlüğünün sınırlanması ve Kürt sorununun tartışılmasının getirdiği zorluklara vurgu yaparak, kendisinin ve diğer siyasetçilerin sadece düşüncelerini ifade etmeleri nedeniyle yargılandığını savunuyor.