Kullanılmayan İzinlerin Ücreti Maaş Üzerinden Ödenebilir Mi?

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi durumunda, kullanılmayan yıllık izinlerin ücretinin işçinin son maaşı üzerinden ödenmesi gerektiğine hükmetti. Bu emsal nitelikteki karar, işçilerin haklarının korunmasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

İş Mahkemesinden Yargıtay'a Uzanan Süreç

Bir vinç operatörü, fazla çalışma ve ulusal bayramlarda çalıştığı halde karşılığının ödenmediğini ve yıllık izin alacağı bulunduğunu ileri sürerek İş Mahkemesine başvurdu. Davacı, kıdem ve ihbar tazminatları ile diğer alacaklarının tahsilini talep etti. Davalı taraf ise tüm alacakların ödendiğini savunarak davanın reddini istedi. İş Mahkemesi, davacının bazı haklarına ilişkin alacaklarını kabul ederek karar verdi.

Karar, taraf avukatları tarafından istinafa götürüldü ve Bölge Adliye Mahkemesi her iki tarafın istinaf başvurularını kabul etti. Temyiz sürecinde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi devreye girdi ve kullandırılmayan haftalık izinlerin yıllık izin süresinden düşürülemeyeceğini, 4857 sayılı Kanun'un 59. maddesine göre, iş sözleşmesinin sona ermesi halinde, kullandırılmayan yıllık izinlerin ücretlerinin son ücret üzerinden ödenmesi gerektiğini vurguladı. Bu karar, işçi haklarının korunması ve iş hukuku uygulamalarında yol gösterici olarak kabul ediliyor.

"YILLIK İZİNLERİN KULLANDIRILDIĞI NOKTASINDA İSPAT YÜKÜ İŞVERENE AİT"

Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshinin şart olduğunun dile getirildiği kararda şöyle denildi:

"İş sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığının imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Dosyada, davacının imzasının bulunduğu 15'er günlük izin talep formları bulunmaktadır. Yargılama sırasında davacı asılın izin talep formuna karşı beyanı alınmış, davacı beyanında bu izinlerin biriken hafta tatilleri için verildiğini belirtmiştir. Davacının ayrıca hafta tatili alacağını talep etmesi ve bu alacağının hüküm altına alınmış olması da dikkate alındığında imzasının bulunduğu bu yıllık izin belgelerinin dikkate alınarak yıllık izin alacağının yeniden hesaplanması gerekmektedir. Hatalı değerlendirme ile hüküm kurulması bozma nedenidir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verilmiştir."