İYİ Parti'den emekli maaşlarına eleştiri
İYİ Parti Antalya Milletvekili Aykut Kaya, açıklanan yeni emekli maaşlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, yapılan zamın emeklilerin çilelerini dindirmeye yetmediğini belirterek, "Emekliyi göz göre göre sefalete itmenin başka bir açıklaması da yoktur" dedi.
Temmuz- Aralık döneminde TÜİK verilerine göre yüzde 37,6 kümülatif enflasyon gerçekleştiğini aktaran Kaya, "Bu oran en çok da zaten aylıkları ile geçinmekte zorlanan emeklilerin aylık artış oranını belirlediği için önem arz ediyordu. SSK ve Bağ-Kur emekli aylığı zammına 5 puan ilave edildi ve zam oranı yüzde 42,6'ya yükseltildi. Ancak son birkaç senedir yaşadığımız söylenen zamla gerçekleşen zam farkı kendini gösterdi. Hatırlarsanız geçen sene 7500 TL olan emekli aylığına zam yaptık denmesine rağmen aylık miktarı yine 7500 TL'de kalmıştı. Bu durumun sebebi kök aylık sorunuydu. Nitekim dünkü kararla da yüzde 42,6 zam aslında 7013 TL olan kök aylığa uygulandı ve 7500 TL olan en düşük emekli aylığı sadece 10000 TL'ye çıktı" yorumunda bulundu.
'İKTİDAR, EMEKLİNİN YAŞADIĞI ÇİLENİN FARKINDA DEĞİL'
Kaya yaptığı değerlendirmede, “En düşük emekli aylığını alan 8 milyondan fazla emekli var. Bunların geçen yıl ödenen 7500 TL ile geçinemediğini bilmek için alim olmaya gerek de yok. Fiyatlar ortada, enflasyon ortada. Üstelik TÜİK'in açıkladığı resmi yıllık enflasyon bile yüzde 64,8 iken tutup emeklinin eline geçen parayı yüzde 33 artırmanın akla mantığa sığan bir tarafı yok. Hal böyleyken söz konusu artıştan sonra bu yılı emekli yılı ilan ettik demek ise iktidarın, emeklinin yaşadığı çilenin farkında olmadığının ya da bu çileyi umursamadığının göstergesidir. İktidar yine yeni ekonomi deneyleri mi yapmaya çalışıyor bilmiyoruz ama emekliyi göz göre göre sefalete itmenin başka bir açıklaması da yoktur herhalde" ifadelerini kullandı.
Ücretlerde olduğu gibi aylıklarda da bir kutuplaşma yaratıldığını belirten Milletvekili Kaya, “Nasıl ki işçiler insanca yaşamaya yetecek bir ücret kazanan yüzde 5'lik bir azınlık ve asgari ücretin civarında ücret kazanan büyük çoğunluk şeklinde iki gruba ayrıştırıldıysa emeklilerde de durum aynı. Memur emeklisi ile SSK ve Bağ-Kur emeklisi arasındaki fark giderek açılıyor. Benzer şekilde en yüksek emekli aylığı ile en düşük emekli aylığı arasındaki fark da açılıyor. Bakın, emeklinin toplumsal statü değişimini anlamak için en düşük emekli aylığının asgari ücrete oranındaki değişime bakmak yeterli. Bu oran, 2003'te 1,47 iken 2024'ün başı itibarıyla 0,59'a geriledi. Asgari ücretin yeterliliğinin bile sorgulandığı bir ortamda bir emekliye asgari ücretin yüzde 59'unun altında aylık bağlamak emekliyle alay etmek değil midir?" diye sordu.
'EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI ASGARİ ÜCRETE EŞİT OLMALI'
“Yapılan zam oranları elbette vatandaş için önemli ama asıl mesele cebe girenle ay sonunu getirebilmek" diyen Kaya, “Cebe giren 10000 TL olunca da aslını isterseniz 'nasıl geçinir bu insanlar' sorusunu sormak bile gereksiz. Ancak durum ortada. Büyük heyecanla sunulan zamdan sonra en düşük emekli aylığı 10.000 TL oldu ve bu 10.000 TL ile ülkemizdeki milyonlarca vatandaşımız açlıkla, yoksullukla, yoksunlukla sınanacak 2024'te de. Biz en düşük emekli aylığının asgari ücrete eşit olması önerimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Çalışanların asgariye yakınsamasının sosyal sıkıntıları beslediği bir dönemde emeklinin asgarinin altına itilmesi kabul edilemez" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.