Bakan Akar: “Bundan Sonra Da Kıbrıslı Kardeşlerimizin Yanında Olmaya Devam Edeceğiz”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin...
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 36. kuruluş yıl dönümünü dolayısıyla düzenlenen resepsiyona katıldı.
“Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıslı kardeşlerimizin bugünlere gelmesi kolay olmadı” diyen Bakan Akar, çok ciddi mücadelelerin verildiğini, önemli bedellerin ödendiğini hatırlattı. KKTC’nin ne kadar önemli, anlamlı olduğunun herkes tarafından bilinmesinin önemine değinen Bakan Akar, “Kıbrıs bizim için, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için gerçekten önemli bir konudur, milli bir meseledir. Bizim bakış açımız bu şekildedir. Bugüne kadar haklı mücadelelerinde Kıbrıslı kardeşlerimizle beraber olduk bundan sonra da aynı şekilde olmaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu, şüphesi olmasın” diye konuştu.
45 SENE ÖNCE MARUZ KALINAN ACILARIN UNUTULMAMASI GEREKİYOR
Bakan Akar, 45 sene önce maruz kalınan acıların, cefaların unutulmaması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Bu maruz kalınan haksızlıklara, yapılan karşı hareketlere nasıl o zaman sessiz kalmayıp gereğini yaptıysak bugün de aynı duygu ve düşüncelerle soydaşlarımızın, kardeşlerimizin hak ve menfaatlerini korumakta, kollamakta kararlıyız. Bunun herkes tarafından iyi anlaşılması, iyi bilinmesi lazım. Bugüne kadar Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti barış ve istikrardan yana olduğunu her zaman her şekilde dile getirdi. Barış, huzur adına üzerine düşen her şeyi yaptı ve yapmaya devam edecek. Ancak çözüm için her türlü gayreti göstermenize rağmen maalesef bu iyi niyetin, barışçıl yaklaşımın, istikrar için yapılan yaklaşımın Güney tarafından tam olarak anlaşılmadığını, yapılması gerekenlerin Güney’de yapılmadığını da üzülerek müşahede etmekteyiz.”
FAALİYETLERİMİZE DEVAM EDECEĞİZ
Türkiye’nin, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta deniz yetki alanlarında eşit, egemen hakların korunması ve kaynakların adil bir şekilde paylaşımının tüm kıyıdaş devletlerin mutabakatıyla belirlenmesi gerektiğini savunduğunu ifade eden Bakan Akar, “Başlangıçtan itibaren bizim tezimiz budur. Bu kapsamda garantör ülke olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Yunanistan’la, İngiltere ile birlikte garantör devletlerdir ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti garantör devleti olmaya devam edecektir. Bu konudaki her türlü hakkımızı ve sorumluluğumuzu da eksiksiz, aksaksız dün olduğu gibi bugün de yerine getirmekte kararlılıyız. KKTC’nin yetki verdiği alanlarda veyahutta kendi deniz yetki alanlarımızda faaliyetlerimize devam ediyoruz, devam edeceğiz. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın. “ ifadelerini kullandı.
ADİL ÇÖZÜMDEN YANAYIZ
Türkiye’nin Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki sorunları iyi komşuluk ilişkileri, karşılıklı anlayış ve uluslararası hukuka saygı göstererek çözmekten yana olduğunu vurgulayan Bakan Akar, şöyle konuştu:
“Ancak bunun bir zafiyet olarak anlaşılmaması lazım. Bizim uluslararası hukuka müracaat etmemiz iyi niyetimizdendir, herhangi bir aciziyetten değildir. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin de iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, uluslararası hukuka saygılı olarak hareket etmesini, mevcut sorunlara bu çerçevede bir çözüm bulunmasına çalışmalarını, buna katkı sağlamalarını içtenlikle bekliyoruz. Biz bu konuda adaletten, adil çözümden yanayız. Gerçekten çok geniş, zengin coğrafya. Çok özel ve önemli bir deniz ve kara alanı var. Burada çok ciddi zenginlikler var. O nedenle biz karşılıklı görüşmeler yoluyla varılacak anlaşmalar çerçevesinde hep birlikte neler kazanabiliriz sorusuna cevap verip bunu gerçekleştirmeye çalışmamızın taraflar için çok daha yararlı ve anlamlı olacağını, gelecek kuşaklara en önemli yatırım olacağını her sefer dile getirdik, getirmeye devam ediyoruz. Biz dayatmacı değiliz, her hangi bir konuda dayatmıyoruz, her türlü görüşe açığız. Ama burada bahsettiğim ilkelerden de taviz vermemiz söz konusu değil. Bir tarafta, tarafların adil paylaşımı söz konusu diğer tarafta uluslararası hukuk söz konusu, garantörlüğümüz söz konusu. Bunları bir tarafa bırakarak her hangi bir şekilde yeni maceraya girmeyi de kimse bizden beklemesin.”
İÇİNDE OLMADIĞIMIZ ÇÖZÜMLERİN YAŞAMA ŞANSI YOK
Avrupa Birliği’nin bir birlik olarak çeşitli konularda çalışma yapabileceğini, görüşlerini belirtebileceğini dile getiren Bakan Akar, “Ancak burada yanlı, tarafgir, sadece bir tarafı tutup, bir tarafın hakkına hukukuna saygı gösterip, diğer tarafın hayati hakları dâhil bunları ciddiye almayan, bunlara önem vermeyen, bunları bir tarafa bırakan yaklaşımından da vazgeçmesini bekliyoruz” dedi.
Türkiye’nin bölgedeki barışın, istikrarın en önemli teminatı olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirten Bakan Akar, “Biz Türkiye olarak hem kendi hak ve menfaatlerimizi hem de KKTC’nin meşru hak ve hak ve menfaatlerini her zaman uluslararası hukuk dâhilinde korumaya çalıştık. Garanti ve ittifak anlaşmaları doğrultusunda koruduk, korumaya devam edeceğiz. Garanti ve ittifak anlaşmalarından vazgeçmemiz söz konusu değil” dedi. Bakan Akar, herhangi bir oldubittiye göz yummayacaklarını da ifade ederek, şöyle konuştu:
“İçinde bizim olmadığımız çözümlerin yaşama şansı olmadığını da büyük bir nezaketle tüm taraflara hatırlatmak istiyorum. Hedefimiz gerçekten barışı, istikrarı ve huzuru bölgede kalıcı hale getirmek, yaptığımız bütün gayretler bu hedefe yönelik olarak yapılmakta, bu konuda diğer tarafların da bu hedefe katkı sağlamasını bekliyoruz, bunu beklemek bizim hakkımız. Geçmişte olduğu gibi bugün de Kıbrıs Türkünün haklı mücadelesinde en büyük destekçisi bizleriz, sizlersiniz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, TSK’dır, bu şekilde de devam edecektir. Uluslararası hukuka saygılı olmamız, barışçıl yol ve yöntemlerle problemlerin çözülmesini istememiz hiçbir şekilde bizim acizliğimizden gelmiyor. Diğer taraftan oldubittiye göz yummayacağız, hakkımızı koruyacağız, gerekirse gereken tedbirleri alırız dememiz de hiçbir şekilde tehdit değildir. Gerçeklerden, olması gerekenden bahsediyoruz. Bunun bu şekilde anlaşılmasını taraflardan bekliyoruz.”
BARIŞ PINARI HAREKÂTI
Barış Pınarı Harekâtı’na değinen, hudutların, halkın güvenliğini sağlamak için gece-gündüz, yaz-kış demeden ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini ifade eden Bakan Akar, başta Suriye olmak üzere tüm komşuların toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını söyledi. Hedeflerinin sadece teröristlerin olduğunu vurgulayan Bakan Akar, “Hiçbir şekilde hiçbir etnik grupla, Araplarla, Kürtlerle, Aramilerle, Keldanilerle, Süryanilerle, Hristiyanlarla, Yahudilerle hiçbir alıp veremediğimiz yok. Tek mücadelemiz teröristlerledir.” diye konuştu. PKK ile YPG’nin aynı olduğunu, terör örgütü PKK/YPG’nin hiçbir şekilde Kürtlerin temsilcisi olmadığını dile getiren Bakan Akar, DEAŞ’ın da Müslümanları ve İslamiyeti temsil etmediği belirtti. Bakan Akar, Türkiye’nin terörle mücadelesini başta ABD olmak üzere müttefikleriyle birlikte yapmayı arzu ettiğini ancak teröristle mücadele konusunda yalnız bırakıldığını ifade ederek, “Mücadelemizi onurlu bir şekilde milli, manevi, mesleki değerlerimize bağlı ve saygılı bir şekilde yürütüyoruz. Bizim hiçbir şekilde kimyasal ile etnik temizlik ile insani hakların çiğnenmesi ile alakalı bir uygulamamız, buna bizim müsaade etmemiz söz konusu değildir. Bunların yapılan dezenformasyonlar tarafından teröristler tarafından ortaya atıldığının, bunlara cevabın da ilgili kurum ve kuruluşlarımız tarafından anında verildiğini, yalan haberlerin herkes tarafından anlaşılacak şekilde gözlerine sokulduğunu görmekteyiz. Bunun sonunda gerçekler ortaya çıktı ancak karşı tarafta herhangi bir mahcubiyet olmadığını açıkça görüyoruz” ifadelerini kullandı. (BSHA)
BSHA - Bilim Sağlık Haber Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.