Dikkat! Tanı ve tedavi gecikirse kireçlenme başlıyor
Tıp literatüründe omuzda rotator manşet yırtığı olarak adlandırılan omuz kas yırtıkları, akut travmatik ve kronik yırtıklar şeklinde oluşuyor.
Tıp literatüründe omuzda rotator manşet yırtığı olarak adlandırılan omuz kas yırtıkları, akut travmatik ve kronik yırtıklar şeklinde oluşuyor. Omuzda üzerine düşme sonrası hastalar genelde acil servise gitmekte fakat hastalarda kırık çıkık olmadığı söyleniyor ama hastanın ağrısı ve hareket kısıtlığı devam artarak devam ediyor,doğru tanı konulamadığı için zaman kaybedilebiliyor böyle bir durumda ortopedi kliniğine gidilerek detaylı muayene ve tetkik yaptırılması gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar, operasyon sonrası omzun eski sağlığına kavuşmasının mümkün olduğuna dikkat çekerken, tanı ve tedavide gecikilmesi durumunda ise yırtığa bağlı kireçlenme başlayacağı için uyarıda bulunuyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Ortopedi Uzmanı Op. Dr. Numan Duman, omuz yırtıklarının oluşum nedenleri ve tedavi süreci hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Halk arasında omuzda kas yırtığı olarak bilinen rahatsızlığın tıpta omuzda rotator manşet yırtığı olarak adlandırıldığını belirten Ortopedi Uzmanı Op. Dr. Numan Duman, “Genelde omuzda kas yırtığı olan hastalarda günlük hayatta ağrı ve hareket kısıtlılığı oluşuyor. Hastalar daha çok gece ağrısı ve omuzda hareket kısıtlılığı şikayetleri ile geliyor.” dedi.
Acil servise değil ortopedi kliniğine gidilmeli
Op. Dr. Numan Duman, omuzdaki kas yırtıklarının genel olarak iki şekilde oluştuğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Birincisi akut travmatik yırtıklar ikincisi ise kronik yırtıklar şeklindedir. Akut travmatik yırtıklarda, omuzdaki kaslarda travma sonucu ani gelişen bir yırtılma meydana geliyor. Bu yırtıkların genelde büyük yırtıklar olduğunu söyleyebiliriz. Bu yırtıkların sonrasında hastalar genelde acil servise başvuruyor. Fakat acil serviste çekilen röntgen ve tomografilerde, kas yırtığına tam olarak tanı konulamıyor ya da atlanıyor. Bu tür hastaların acil servislerde zaman kaybetmek yerine hızlıca ortopedi kliniğine gidip detaylı bir şekilde muayene ve tetkiklerini yaptırması gerekiyor. Çünkü akut travmatik yırtıklar, tam kat yırtık olma ihtimali yüksek olduğu için bu hastaların tedavisi acil olarak değerlendiriliyor. Eğer tedavisi ihmal edilirse kasta küçülme ya da atrofi denilen durum gerçekleşecek ve kasın eski haline gelmesi mümkün olmayacaktır.”
40 yaşındaşından sonras yırtıklar kronikleşiyor
Omuzdaki kas yırtıklarının dejeneratif ya da kronik süreçte gelişebildiğini ifade eden Duman, “İkinci seçenek olarak en sık görülen kas yırtıkları bu şekilde oluşuyor. Genelde 40 yaşından sonra kişilerde kronik, baş üstü iş yapanlarda ve omuzda sıkışma durumuna bağlı olarak yırtıklar olduğunu söyleyebiliriz. Bu yırtıkta ise hastalarda genelde geçmeyen bir omuz ağrısı meydana geliyor. Zaman içinde omuz ağrısına hareket kısıtlılığı da eklenebiliyor. Hastalar kolunu kaldırmakta, öne ve yana açmakta zorlanabiliyorlar. Zaman içinde bu yırtıklar iyileşmediğinden daha büyük bir yırtığa yol açıyor.” diye konuştu.
Tanı ve tedavi gecikince kireçlenme başlıyor
Omuzda üstten, alttan ve önden gelen 4 adet kas grubu birleşerek omuzun baş kısmında hareketi ve eklem stabilitesini sağlayan rotator manşeti oluşturuyor, düşme ya da dejeneratif süreçten sonra gelişen yırtıklarda kas ve tendon bileşkesinde yaralanmalar oluşuyor. Bu şekilde hastalarda ağrı ve hareket kısıtlılığı meydana geliyor. Eğer tanı ve tedavi gecikirse hastanın omzundaki biyomekanik denge bozulacak, omuzun baş kısmı yukarı doğru hareket edecek ve dejeneratif süreç denilen omuzdaki kireçlenme başlayacaktır. Yırtıkların omuz kireçlenmesine dönüşmemesi için tanı ve tedavisinin yapılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Operasyon ile omuz eski sağlığına kavuşturuluyor
Ortopedi Uzmanı Op. Dr. Numan Duman, omuz yırtıklarının daha öncesinde açık ameliyatlarla tedavi edilebiliyorken şimdi teknolojinin gelişmesiyle birlikte kapalı cerrahi yöntem denilen artroskopik rotator manşet onarımı şeklinde yapılabildiğini söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu cerrahi tedavi şeklinde omuz etrafından kameranın gireceği şekilde 0.5-1 santimlik 3 tane kesi açılıyor. Omuzun hem eklem içini hem de eklemin üst kısmını değerlendirerek kapalı bir şekilde iplerle yırtığın kemiğe sabitlenip iyileşmesi sağlanıyor. Ameliyat sonrasındaki süreçte hastaları pasif omuz hareketleri bekliyor, 2’nci haftadan sonra aktif omuz hareketlerine başlanabiliyor. Hastalar yaklaşık 1, 1.5 ay omuz askısında takip ediliyor. Takip eden süreçte ise hastalardan 3 ay boyunca ameliyat olan omuz kısmıyla ağır yük taşımamaları isteniyor. Bu şekilde hastalarda ağrının geçtiği, hareketlerin neredeyse eskisi gibi olduğu, omuzun kireçlenme ya da dejeneratif bir sürece girmeden iyileşebildiği sıkça görülüyor.”
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.