Savat Ustası Erdal Binici yok olmaya yüz tutmuş işlemeciliği günümüze taşıyor

Gazeteci Nedret Hotun'un haberine göre Urartuların başkenti olan Van’da yok olmaya yüz tutmuş ve dünyanın hiçbir yerinde yapılmayan bir sanat icra ediliyor.

Yayınlanma:
Savat Ustası Erdal Binici yok olmaya yüz tutmuş işlemeciliği günümüze taşıyor

Gazeteci Nedret Hotun'un haberine göre Urartuların başkenti olan Van’da yok olmaya yüz tutmuş ve dünyanın hiçbir yerinde yapılmayan bir sanat icra ediliyor. Geçmişi Urartu Medeniyetine kadar uzanan Van’ın geleneksel sanatlarından savatlı gümüş işlemeciliği bir dönem yüzlerce ustanın bulunduğu Van’da günümüzde Erdal Binici’nin atölyesinde yaşatılıyor. Savatı el işi olarak gümüşe işleyen tek atölye olduklarını işaret eden Erdal Binici Urarturlara ait olan 3 farlı çalışmayı günümüze taşıyor. Savat, Granüre ve Halk Sanatı.

‘Savat işçiliği gümüşün üzerindeki siyah süslemeye verilen ad.  3 metal ve 1 ametalden oluşuyor alaşım. Savat gümüş, bakır, kurşun ve kükürtten elde edilirken,  içindeki oranlar sır gibi saklanıyor. Nedenine gelince hiçbir usta oranı aktarmak istemezmiş.  Önce gümüş üzerine çentikler atılarak motifler yapılıyor. Daha sonra maşayla tutulan savat 450 derece sıcaklıkta komple eritilerek gümüş üzerindeki motiflere yerleştiriliyor. Fazlası zımpara ile alınıyor. Kazınılan gözlerin içinde kalan savat, daha sonra cila yapılarak net bir şekilde ortaya çıkartılıyor.

3000 yıldan beri Van bölgesinde yapılan en önemli işçiliklerden biri. Daha önce büyüklerimizden gördüğümüz, eski insanlarda savattan bilezik, kemer ya da tabaka mutlaka vardı. Olmazsa olmazlardan biriydi savat.  O kadar kıymetliydi ki Cumhuriyet altınından bile ön planda tutulurdu. Çin’e dahi bazı parçalar  gitmiş Van’dan.  Bu sanatı Urartu idolleriyle biraraya getiren Erdal Binici çok farkli objeler ortaya çıkarıyor. Kibele, hayat ağacı, kadın güneş, kadın ay gibi. Bütün idolleri birebir çalışarak savatın vazosunu, tabakasını, kemerini, yüzüğünü, küpesini herşeyini yapıyorlar.

İşletmenin ikinci çalışması ise Granüre.  Urartularda krallık kraliçelik bulunmazken 83 tanrı varmış. Bunların 16 tanesi gerçek, diğerleriyse yöresel tanrılardan oluşuyor. Granüre dediğimiz işçilik odun kömürü üzerinde elde ediliyor. 3500 yıl önce Urartular 1100-1200 derece sıcaklıkta gümüş parçaları odun kömürü üzerinde eriterek topçuklar oluşturmuşlar. Topçuğun özelliği yusyuvarlak olması. Gümüş toplarını idollerin üzerine tek tek kaynak ederek granüre sanatı yapılıyor. En zor işçilik olan granüre sanatı Urartularda sadece tanrı ve tanrıçada kullanılıyormuş.

Üçüncü çalışma ise Halk Sanatı. O dönemde bu sanatı halk kullanarak kadın ve güneş, nazarlık, kadın ve ay, kadında koruma idollerini hayata geçirmişlerdir.


Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Keşfet