Ağdam’da Ermenilerin yaptığı bir insanlık ayıbıdır, insanlık suçudur!
Dr. Kürşat Çavuşoğlu
Dağlık Karabağ savaşında 44 günde Azerbaycan ordusu karşısında hezimete uğrayan Ermenistan, Azerbaycan ile ateşkes imzalamaya mecbur kaldı, Ağdam, 27 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu. Ermenistan'ı cepheden silen Azerbaycan, Ağdam, Kelbecer, Laçın, Gubadlı, Zengilan, Cebrayıl ve Fuzuli’ye Türk bayrağını dikti! Irak Türkleri, Azerbaycan Türkü kardeşlerimizin evlatlarının canlarını ortaya koyarak kazandıkları zaferini kutluyoruz
İşgalden önce 143 bin kişinin yaşadığı Ağdam, Azerbaycan'ın batısında toplam bin 154 kilometre kare büyüklüğünde, Bakü'den 365 km uzaktadır. Ağdam 18. yüzyılda kuruldu ve 1928'de şehir statüsü aldı. Ağdam bölgesi Azerbaycan'ın eski, büyüleyici doğanın toprağı olan Karabağ'ın merkezinde ve Karabağ dağ zincirinin kuzeydoğu eteklerinde bulunmakta. Ağdam, önemli tarım ürünlerinin yetişmesiyle bölgenin ticari merkezlerinden biri haline geldi. İki demiryolu istasyonu ve bir havalimanıyla Gence ile Hankendi gibi iki önemli şehir arasında yer alan Ağdam, 1990'ların başında ise Ermenistan'ın Karabağ'ı işgale başlamasıyla savaşın hedefi haline geldi. Şehir, Ermeni işgal güçlerinin saldırısı, işgale uğrayan diğer şehirlerden aldığı göçlerle önce yıprandı. Ağdam özellikle Ermenilerin 26 Şubat 1992'de 2.605 aileden ibaret 11.356 kişinin yaşadığı Hocalı'da savunmasız durumdaki 613 sivili (106'sı kadın ve 63'ü çocuk) öldürdüğü Hocalı Katliamı'ndan canlarını zor kurtaran sivillere kapılarını açtı, Ağdam o dönemde Hocalı’dan getirilen cenazeler, sığınmacılar ve kayıplarını arayanların merkezi oldu. 23 Temmuz 1993'te Ağdam Ermenistan'ın işgaline uğradı.
Ermenilerin 1992 yılında katliama giriştiklerinde Hocalı'dan Hocalı'dan canını binbir zorlukla kurtaranların Ağdam'a sığındığını belirten Araştırmacı Dr. Zaur Aliyev, çoğu cenazenin de Ağdam'da toprağa verildiğini ifade etti.
Ermeni işgali altındaki Ağdam’ı terk etmek zorunda kalan Aliyev, Ağdam Ulu Camii'ne çok sayıda cenaze getirildiğini vurgulayan Aliyev, "Gördüklerimi halen unutamıyorum. Kucağında ölü çocuğuyla bir annenin cesedi gördüm. Annenin karnı kesilerek bebeği çıkartılmış sonra dikilmişti. Bir babanın iki çocuğunun cansız bedeniyle karşılaşma anı aklımdan çıkmıyor. Camiye günlerce ceset taşındı" dedi.
Ağdam, Şehitler Şehri
Kuşatma altında olan Ağdam, 1993’ün Mayıs’ında 6 bin kişilik Ermeni birliğinin saldırısına maruz kaldı. Bakü’de meydana gelen iç karışıklıklar nedeniyle savunma gücü azalan Azerbaycan birlikleri, 42 gün boyunca şehri savunmaya çalıştı fakat başarılı olamadı. Şehir 23 Temmuz’da tamamen işgal edildi. Azerbaycan birlikleri bölgenin yüzde 22.6’lık bir kısmını koruyabildi. Ermeniler, Ağdam şehrinin topraklarının 846,7 km2, yani genel topraklarının yüzde 77,4 nü işgal etti. Ermeni işgalinde, Ağdam’ı kahramanca savunurken 5 bin 897 Azerbaycanlı şehit oldu.
Ağdam, Karabağ Savaşı’nda şehidi ile Azerbaycan'ın en fazla şehit veren şehri. Ağdam, düşmana karşı savaştığı süre zarfında binlerce şehit veren kahramanlar kenti olarak adını tarihe altın harflerle yazdırdı. Ayrıca bu savaşta Ağdam’da 3531 kişi yaralandı, 1871 çocukta yetim kaldı. Yerleşim merkezi tamamen harap edilerek şehir nüfusu Azerbaycan'ın doğu ve iç bölgelerine göç etmeye zorlandı. Ağdamlılar yerinden yurdundan sürüldü. İşgal edilmiş Ağdam şehri ve şehir sınırları içinde bulunan 89 köyü insanlık tarihinde benzeri olmayan bir vahşetle yerle bir edildi.
Ermenilerin harabeye dönüştürdüğü şehir: Ağdam
Azerbaycan ordusu 27 yıldır işgal altında bulunan Ağdam'a girdi. Ağdamdaki trajik tablo, gözler önüne serildi. Adeta atom bombalı saldırıya uğramış gibi görünmesi yürekleri sızlattı. Şehirde bayrak dikilebilecek tek bir sağlam idari bina bulunmadığı için Azerbaycan bayrağı nispeten sağlam kalan, oldukça kötü ve bakımsız durumda olan ve Ermenilerin ahır olarak kullandığı 19. yüzyılda inşa edilen çift minareli Ağdam Ulu Camii’ne çekildi.
20 Kasım 2020 tarihinde Ermeni işgalinden kurtulan Ağdam tam bir harabeye çevrilmiş, bir zamanlar Azerbaycan'ın gözbebeği, tarihi eserleriyle ünlü, canlı ve güzel bir şehir olan Ağdam adeta hayalet şehre dönmüş durumda. 1993’te şehrin kaybı, savaşta bir dönüm noktası oldu. Ermeniler tarafından tarihi anıtlar, mezarlıklar, müzeler, hastaneler, kütüphaneler, okullar, ofisler ve tesisler tahrip edilmiş. Vandalizm nedeniyle oldukça zarar gören ve terk edilen kentteki bina ve evler yıkılmış.
Savaşın hemen ardından, Ermeni kuvvetleri Ağdam’dan çok, Azerbaycan tarafından buranın tekrardan alınmasını önlemek için bu bölgeyi yıkıma uğratmaya karar vermişler. Ermeniler bina, ev ve çevre yapıları yok etmiş, geri kalanları da savaş sonrası talanda oldukça zarar görmüştür. Şehir ıssız, boş, virane ve bir harabeye dönmüş. Bu kadar vahşeti, gaddarlığı, felaketi bir arada görmek, insanın içini acıtıyor…
27 yıl önce yurtlarından, evlerinden çıkarılan Azerbaycanlı Türklerin çoğu çamurlu yollara yalın ayak düşmüşlerdi. Bir kısmının kucağında hasta bebeği, sırtında yaşlı annesi vardı. Birçokları da ciğerparelerinin cesetlerini bir müddet taşıdılar. Fakat evlerinden, yurtlarından yanlarına birşey götüremediler.
Ermeniler işgal döneminde, Azerbaycanlılara ait çok sayıda tarihi ve kültürel eseri yıktı, kent merkezini neredeyse yerle bir etti. Panahali khan'ın sarayı (18. yüzyıl anıtı), 1870 yılında ibadete açılan Ağdam Ulu Camii, Ağdam Ekmek Müzesi ile Ağdam Etnografya Müzesi ile içindeki tarihi eserler Ermenilerin tahrip ettiklerinden bazıları. Ermenilerin işgal süresince Ağdam'da yaptığı tahribatlar yabancı basında "Kafkasya'nın Hiroşiması" diye nitelendirildi.
Oradaydım; şehre yoğun şekilde bomba yağıyordu
Ne güzel demiş Hz. Ömer; İyi dost, iyi günde çağrıldığında, kötü günde ise çağrılmadan gelendir. Tıbbi yardım malzemeleri ile İsveç, Finlandiya ve Rusya’dan sonra yaklaşık 3.811 km kilometre yorucu, uzun ve maceralı bir yolculuktan sonra Bakü'ye vardık. Bakü'den Ağdam'a hareket eden bir otobüse bindik. Irak Türkleri olarak kötü gün dostu olduğumuz Azerbaycanlı kardeşlerimize topladığımız tıbbi yardım malzemelerini ulaştırmak için savaşın en yoğun yaşandığı Ağdam’a yola koyulduk. Yaklaşık 7 saat süren yolculuktan sonra Ağdam'ın yakınlarında bir yerde indik. O tarihte güzeller güzeli, Azerbaycan'ın gözbebeği Ağdam şehri Ermeni kuşatması altındaydı ve düzenli olarak insafsız Ermenilerin ağır bombardımanı altındaydı.
Bir taksiye bindik, Ağdam'a yaklaştığımızda akşam olmak üzereydi, havan topu, tank ateşi ve füze ile Ağdam bombalanıyordu, şehirde bulunan halk da, can havliyle, panik içerisinde koşturuyor, bombaların hedefi olmamak için, bulabildikleri her türlü vasıta ile şehri terk ediyordu. Ermeniler, halkın şehri terk etmesi için özellikle sivil yerleşim yerlerini acımasızca yoğun bir şekilde bombalıyordu. Bu görüntüyü hayatımın sonuna dek unutamam...
Ağdam cephe hattına ulaşmak için, şehrin diğer yakasına geçmemiz gerekiyordu. Şehir Ermeni kuşatması altındaydı, yani Ağdam'ın içinden geçmekten başka çaremiz yoktu, fakat şehir yoğun bir şekilde bombalanıyordu ve kıyamet kopmuş gibiydi, Akşam oldu hava karardı, hava çok soğumuştu, şehre girmeye karar verdik. Halk şehri terk ederken, bizde bir yolunu bulup şehre giriyoruz. Sağımıza solumuza bombalar düşüyordu, adeta bir mahşer günüydü. Ölüm kol geziyordu, geri dönebilirdik, fakat geri dönmeyi aklımızın ucundan bile geçirmedik. Çünkü İlaç ve tıbbi malzemeyi canımız pahasına bir an önce yaralılara ve tıbbi yardıma ihtiyacı olanlara ulaştırmak istiyorduk. Sonunda bunu başardık!
Ermeni nefret, barbarlık ve vandalizminin yaşayan tanıkları
Ağdam, güneş ışıkları ile nurlanmış ışıklı, ak ev demektir. Ermenistan'ın 27 yıl işgal altında tuttuğu Azerbaycan'ın o güzelim Ağdam şehri, tamamı yıkık yapılarıyla ıssız ve harabe şehre dönüştürülmüş durumda, işte bu yapılanlar Ermeni vandalizminin yaşayan tanıklarıdır, tüm dünyanın bunu görmesi gerekiyor. Böyle bir nefretle binaları, insanları ve medeniyeti yok etmek nasıl bir duygudur. Burada kolektif bir nefret vardı.
Hocalı’da 106’sı kadın, 63’ü çocuk, 70’i yaşlı ayrımı yapmadan 613 kişi Ermeniler tarafından katledildi. Hocalı Katliamı'nda, silahsız sivillerin Ermenistan askeri güçleri tarafından öldürülmesi ve yaralanması eyleminin 'insanlığa karşı suç' ve 'savaş suçu' olduğu oldukça açıktır. Şuşa’da 200 kişi, Laçın’da 264 kişi, Hocavend’te 145 kişi, Kelbecer’de 511kişi, Ağdam’da, 5 bin 897 kişi, Gubadlı’da 283 kişi, Cebrayıl’da 362 kişi, Fuzuli’de 1100’den fazla Azerbaycan Türkü şehit edildi. Ermeniler’in Azerbaycan’da yaptıkları barbarlık, vandalizm, savaş suçu, insanlığa karşı suçtur.
YaşasınAzerbaycan, Karabağ Azerbaycandır! Bugün Ağdam, Kelbecer, Laçın, Gubadlı, Zengilan, Cebrayıl ve Fuzuli özgür. Azerbaycan’ın 44 gün süren destansı mücadelesinde şehit düşen yiğitlere Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Irak Türkmen Gazeteciler Cemiyeti Dış İlişkiler Sorumlusu Dr. Kürşat Çavuşoğlu