Yazın turizmin başkenti olan Antalya, kışın da örtü altı üretimin başkentliğini üstleniyor. Almanya, Rusya, Ukrayna ve Romanya başta olmak üzere 135 ülkeye yaş sebze meyve gönderen Antalya’da kentin ihracat potansiyelinde tarım lokomotif sektör olarak görev üstleniyor. Örtü altı tarımda lider Antalya yaş sebze ve meyvede tüketiminde sadece Türkiye’nin değil, yurt dışı ihtiyacını da karşılıyor. Örtü altı yetiştiriciliğinde domates, fasulye, biber, mantar, patlıcan, salatalık gibi ürünlerin yüzde 50'sinden fazlası Antalya’da üretiliyor. Tarımda son yıllarda yaşanılan sorunların başında iş gücü geliyor. Verilen hibe destekleriyle sera kurulumu artarken, seralarda çalışacak işçi ise neredeyse bulunmuyor. Üretilen alanların kayıt altına alınması için çiftiler tarafından her yıl Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıt yaptırılması gerekiyor.
"ÇKS KAYITLARIMIZIN ZAMANINDA YAPILMASI GEREKİR"
2 Ocak tarihinde biten ÇKS kayıtlarının uzatılması yönünde talepte bulunduklarını belirten Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, “Yüzde 60 çiftçimiz yaptırdı, geri kalan yaptıramadı. ÇKS kayıtlarının yapılması gerekir. Ne kadar arazimizin ekildiğini tespit etmek için miras hukuk yasasının işletilmesi gerekir. Bir vatandaşımız kardeşlerinin yerinde ekim yaparken kardeşleri imza atmayınca bunu kayıt altına alamıyor. ÇKS kayıtlarımızın zamanında yapılması gerekir, şuanda uzatıldığına dair bir karar yok. Uzatılması bizim için faydalı olacaktır. ÇKS kaydı olmayan çiftçilerimiz hibe desteklerinden faydalanamıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ekilmemiş tek karış toprak kalmayacak” sözlerine atıfta bulunan Alp, “Bu sözler çok doğru, bu arazilerin hepsinin işlenmesi lazım. Çiftçimize destek verilmesi de gerekir. Gübre ve girdi fiyatları çok yükseldi. Biz bu ülkeyi sırtlar götürürüz, pandemiyle bir kez daha tarımın önemi anlaşıldı. Çiftçilerimiz artık örtü altında çeşide döndü. Domatesin yanında çok daha farklı ürünler yetiştiriliyor. Devletimizin verdiği desteklerle sera yapımı arttı. Muza verilen desteklerle 35-40 bin dönüm muz serası oldu. Örtü altı son 10 yıl içerisinde yüzde 15 artmıştır” sözlerine yer verdi.
ÜYE SAYISI YÜZDE 100 ARTTI
Aktif 6 ilçede 41 bin üyesi olduklarına dikkat çeken Alp, “10 yıl önce 20 bindi, yüzde 100 arttı. Bizim tek istediğimiz şey pazar, önümüz açılsın. Biz Antalya olarak desteği fatura üzerinden istiyoruz. Hem devletimiz hem çiftçi kazanacak. Devletimiz bütçesine göre yapacak. Bölgesel destek olsun, 1 kilogram da ürün versek fatura üzerinden destek verilmelidir” ifadelerine yer verdi.
MUZ SERALARI YER ALTI SULARINI TEHDİT EDİYOR
Muz seralarının artmasıyla yer altı sularında tehlike oluştuğuna dikkat çeken Nazif Alp, “Eskiden Gazipaşa ve Alanya’da üretim vardı. Yüzde 50 hibe desteği geldi, 40 bin dönüme çıktı. Su çok önemlidir, Konya’da obrukların oluştuğunu görüyoruz. Antalya’da böyle bir sıkıntı beklenmiyor ama bu olmayacak diye vahşi sulama yapamayız. Denize akan ufak büyük çok sularımız var, bunların değerlendirilmesi gerekir. Böyle bir projenin devlete büyük katkısı olur” dedi.
“BUNA RAĞMEN İŞÇİ BULMAKTA ZORLANIYORUZ”
Tarımda yaşanan iş gücü sorununa da değinen Alp, “En büyük istihdam tarımda bulunuyor. Turizmin ve tarımın başkenti Antalya’dır. Tarımı yabancı uyruklu kişilerle devam ettiriyoruz. Kendi çocuklarımızı tarıma kazandırmamız gerekir. Bu olmadan nereye kadar gideriz? Yevmiye fiyatları 666 TL oldu. Buna rağmen işçi bulmakta zorlanıyoruz, çalışmak istemiyorlar. İşini yaptırmak için 750 TL dahi verenler var” ifadelerine yer verdi.