Tarihinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Alanya’nın tarihi Üst Paleolitik döneme kadar uzanmaktadır. Yapılan son sayıma göre nüfusunun 364.180 kişiden oluştuğu bilinmektedir.
ÜST PALEOTİK DÖNEME KADAR UZANIYOR
Alanya, Kuzeyinde Toros Dağları Güneyinde Akdeniz’in bulunduğu küçük bir yarımada üzerinde kurulmuştur.
Kent Antik çağda Pamfilya ve Klikya arasındaki çizgide yer aldığı için kentten bazı kaynaklarda Pamfilya bazı kaynaklarda ise Klikya olarak söz edilmiştir.
Yapılan araştırmalar sonucu Alanya’ya ilk yerleşim zamanının net olarak bilinmemesiyle beraber bölgenin Üst Paleolitik (M.Ö.20,000,-17,000,) dönemine kadar uzandığı tahmin edilmektedir.
BİLİNEN EN ESKİ İSMİ CORACESİUM
Alanya Belediyesi resmi sitesinde yer alan bilgilere göre yüzyıllar boyunca birçok kez el değiştirdiği için, Alanya aynı zamanda en fazla ismi değişen bölgelerden biri. Tarihte bilinen ilk adı Coracesium'dur. Coracesium, çıkıntılı şehir anlamına geliyordu.
Şehirin tarihçesine bakıldığında, MÖ 4. yüzyılda Persler'in istilası altına girdiği görülmektedir. Sonrasında ise korsan barınağı olmuştur.
Ama bundan sonra bile kent korsanların barınağı olmaktan kurtulamamıştır. MÖ 65 yılında Romalı komutan Magnus Pompeius tarafından Roma İmparatorluğu topraklarına katılan şehir, Roma’nın çöküşü ile Bizans döneminde adı da “güzel dağ” anlamında Kalonoros olur.
Alanya, Antik çağlarda korsanlara, Bizans döneminde derebeylerine ev sahipliği yapmış ve nihayet Anadolu Selçukluları döneminde de başkentliğe yükselmiş ender güzellikteki tarihi bir şehirdir.
‘ALAADDİN'İN ŞEHRİ ANLAMINA GELEN ALÂİYE’
Kent, 1221 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından ele geçirilmiştir. Sultan Alaaddin Keykubat derebeyi Kyr Vart'ın kızıyla evlenerek kenti yeniletmiş ve kışlık başkent yapmıştır.
Kentin adını da Sultan Alaaddin'in şehri anlamına gelen Alâiye olarak koymuştur. Alaaddin Keykubat döneminde şehir en parlak günlerini yaşar. Bugünkü kale, tersane ve hala ayakta duran yapıların birçoğu o dönemdendir. 1300 yılında Anadolu Selçukluları'nın dağılması sonucu şehir Karamanoğlu Beyliği'nin egemenliğine girer. Nihayet Anadolu'da birliğin sağlanması ve Osmanlı Beyliği’nin öne çıkması ile Alâiye, 1471 yılında Fatih Sultan Mehmet’in komutanlarından Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı Devleti topraklarına dahil edilir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Alâiye, önce Kıbrıs Eyaletine bağlanır (1571), ardından Konya Vilayetinin sancağı yapılır (1864), sonra Antalya sancağına (1868) ve nihayet 1871 yılında da Antalya’nın ilçesi yapılır.
ALANYA İSMİNİ ATATÜRK VERDİ
1931 yılında Mustafa Kemal Atatürk programında olmamasına rağmen Alaiye'yi ziyaret etmiş ve bu jeste karşılık da dönemin belediye başkanı Hüseyin Hacıkadiroğlu, Alaiye halkı adına ziyaret sonrası Atatürk'ün seyahat etmekte olduğu gemiye Alaiyelilerin sevgi, saygı ve bağlılıklarını ileten bir telgraf çekmiştir.
Ancak o zamanlarda karadan gemiye çekilen telgrafların tamamı Çanakkale üzerinden iletildiğinden, Atatürk'ün eline ulaşan telgrafta Alaiye'nin adı yanlışlıkla Alanya olarak yazılmıştır. Bunu fark eden Atatürk, Sultan Alaaddin'in şehrinin adının Alanya olarak değiştirilmesi talimatını vermiştir.
Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ile bundan sonra kent Alanya adını almıştır.