Diyarbakır'da 20 yıldır çiğköfte ustalığı yapan Bilal Yakut, geleneksel lezzete yeni bir boyut kazandıran bir buluşa imza attı. İsviçre gezisi sırasında nar ekşisi bulamayınca çikolata kullanarak deneme yapan Yakut, bu yenilikçi yaklaşımını "Çiğkoftelatta" adıyla tescil ettirdi.
Çiğkoftelatta'nın Doğuş Hikayesi
Yaklaşık 6 yıl önce İsviçre'de arkadaşları için çiğköfte yapmak isteyen Yakut, nar ekşisi yerine çikolatayı denedi. İlk denemesinde aradığı lezzeti bulamasa da, Türkiye'ye dönünce İsviçre ve Hollanda'dan getirdiği çikolatalarla denemelerine devam etti. Nihayet istediği lezzeti yakalayınca, çevresindekilerin de beğenisi üzerine bu lezzeti tescillemeye karar verdi.
Çiğkoftelatta'nın Benzersiz Yapım Süreci Ve Popülaritesi
Çiğkoftelatta'nın yapım süreci, Belçika ve İsviçre'den getirilen çikolataların özel baharatlar ve zeytinyağı ile işlenmesini içeriyor. Yakut, bu özel tarifi yedi gün süreyle beklettikten sonra çiğköfteye ekliyor. Müşterilerin ilgisi büyük olurken, çikolatalı çiğköfteye başlangıçta şüpheyle yaklaşanlar bile lezzetini deneyimledikten sonra müdavimi oluyorlar. Yakut, bu benzersiz ürünü Diyarbakır, Türkiye ve dünya çapında tanıtmayı hedefliyor.
Müşteriler arasında Adnan Yıldırım ve ailesi gibi çiğkoftelattan keyif alanlar da var. Yıldırım, bu ürünü kentin tanıtımı için önemli bir adım olarak görüyor ve herkesin denemesini tavsiye ediyor. Çiğkoftelatta, hem acı hem de çikolatanın eşsiz birleşimiyle farklı bir gastronomik deneyim sunuyor. Yakut'un bu yenilikçi lezzeti, geleneksel çiğköfteye modern bir dokunuş katarken, yerel lezzetleri yeniden tanımlıyor.