Aydın'da dünyaya gelen Nurgül Büyüktarakçı Erfidan'ın hayatı, 12 yaşındayken lösemi teşhisiyle tamamen değişti. Uzun ve zorlu bir tedavi süreci geçiren Erfidan, bu süreçte okulundan ve arkadaşlarından uzak kaldı. Ancak, doktor ve hemşirelerin özel ilgisi ve destekleyici tutumu sayesinde iyileşmeyi başardı. Bu deneyim, onun gelecekteki meslek seçimini etkileyerek doktor olmasına ilham verdi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olan Erfidan, şimdi İzmir Demokrasi Üniversitesi Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapıyor. Acil servis ve evde sağlık biriminde çalışan Erfidan, özellikle hasta çocuklara ve ailelerine destek oluyor. Kendi yaşadığı zorlu süreci paylaşarak, hasta çocuklara ve ailelerine umut ve moral veriyor.
Erfidan, lösemi tedavisi gördüğü günleri unutamadığını söylüyor. Hastanede geçirdiği zamanlarda en yakın arkadaşlarının doktorlar ve hemşireler olduğunu belirtiyor. Bu süreçte yaşadığı zorluklara rağmen, sağlık personelinin gösterdiği sevgi ve şefkat, onun hayata tutunmasına ve sonrasında doktor olma kararı almasına yardımcı oldu.
Hastanede görev yaparken, çocukluğunda kendisiyle ilgilenen doktorları hatırlayan Erfidan, aynı ilgi ve şefkati kendi hastalarına da göstermeye gayret ediyor. Kendisini canlı bir örnek olarak gören hasta ve ailelerin, durumunun onlara umut verdiğini ve mutlu ettiğini dile getiriyor. Özellikle çocuk hastaların durumun farkında olmadıklarını, onlara bu sürecin bir oyun gibi geldiğini ifade ediyor. Erfidan, hastalığın geçici olduğunu ve iyileşmenin mümkün olduğunu göstermek istediğini belirtiyor.
Erfidan, görev yaptığı süreçte, "İyi ki doktor olmuşum" diyerek, bir hastanın bile iyileşmesine vesile olmanın ne kadar değerli olduğunu vurguluyor. Hastanede epilepsi ve serebral palsi tedavisi gören bir çocuğun annesi Kezban Erkul ve hemşire Hülya Yıldırım, Dr. Erfidan'ın hastalarla kurduğu özel empatinin çok farklı olduğunu ve hastalar üzerinde olumlu bir etki yarattığını dile getiriyorlar.