Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, son yapılan bilimsel çalışmalarda astım hastalığının COVID-19’a karşı koruyucu bir etkisinin olabileceğinin ortaya çıktığını söyledi. Araştırmada, Astım hastalarında ; COVID-19 virüsünü insan hücresine girişini sağlayan ACE2 reseptör gen aktivitesinin düşük olduğu gözlendi.
Dünyayı etkisi altına alan COVID-19’a karşı aşı ve tedavi çalışmaları hızla sürerken, astım hastalarını ilgilendiren önemli bir çalışma yayınlandı. Umut vaad eden çalışmada Çin’in Wuhan kentinde COVID-19 pozitifliği doğrulanmış hastaneye yatırılan 140 hastanın hiçbirinde astım hastalığının bulunmadığının bildirildiğini anlatan Dr. Işık, “Yapılan çalışmalarda COVID-19’lu hastalarda Astım hastalığı görülme oranının genel popülasyona göre az bulundu. Bu da astımın Covid için bir avantaj olduğunu düşündürüyor. Bunun sebebi virüsün tutunduğu reseptörlerle ilgili. Çocuk ve erişkinlerde yapılmış yakın zamanla bir araştırmada Astımı ve solunum alerjisi olan hastalarda hava yollarındaki ACE2 gen ekspresyonunun azalmış olduğu gösterildi. Bu çalışmanın bulguları Astım ve Solunum Yolu Alerjisi olan hastalarda COVID-19 görülme sıklığının düşük olduğunu açıklamaktadır” dedi.
Astım ve Alerji COVID-19’a Karşı Koruyabilir Mi
COVID-19 açısından Astım ve alerji hastalarının bugüne kadar risk grubunda kabul edildiğini ancak bu çalışmanın Astım ve alerji hastalıklarının virüsün vücutta yayılmasını önlemede önemli bir avantaj sağladığını ifade eden Dr. Işık, “COVID-19’a neden olan SARS-CoV-2, hücreleri enfekte etmek için anjiyotensin dönüştürücü enzim reseptörü ACE2 kullanır. Çalışmalar, ACE2’nin daha yüksek ekspresyonunun sigara içme, diyabet ve hipertansiyon ile ilişkili olduğunu gösterdi. Hem SARS hem de COVID-19 hastalarında kronik solunum yolu hastalıklarının görülme sıklığı genel popülasyondaki görülme sıklığına göre daha azdır. Ancak kronik akciğer hastalığı olan kişilerin COVID-19 hastalığına yakalanmaları halinde kliniklerinin ağır seyretme ihtimali daha yüksektir. Wuhan’da COVID-19 pozitifliği doğrulanmış hastaneye yatırılan 140 hastanın hiçbirinin astım veya eşlik eden atopik hastalığının bulunmadığı bildirildi. COVID-19 tanılı 548 hastada astım görülme sıklığı (yüzde 0,9) Wuhan’daki yetişkin popülasyondaki astım prevalansına (yüzde 6,4) göre belirgin olarak düşük bulunmuştur. Rhinovirüs ve respiratuvar sinsityal virüs gibi solunum yolu virüsleri viral kaynaklı astım alevlenmelerinin bilinen en sık tetikleyicileridir. Oysa koronavirüsler akut astım alevlenmelerinde çok daha seyrek tetikleyicilerdir” dedi. Fakat astımı olan bir kişinin Covid-19 hastalığına yakalanması halinde hastalığı daha ağır geçirme riski nedeniyle astım hastalarının daha dikkatli olması ve alınan önlemlere uyulması gerektiğini belirtti.
Astım Hastaları Nasıl Avantajlı Hale Geldi
Dr. Işık, Astım hastalarındaki ACE2 reseptör sayısındaki azlık ya da bu süreçte alınan önlemler ve davranış değişikliği ya da her ikisinin bu grupta yer alan hastaları COVID-19’a karşı koruyucu hale getirdiğini sözlerine ekledi. (BSHA)