Ağustos ayında başta Antalya’nın Manavgat ilçesi olmak üzere ülkemizin birçok ilinde eş zamanlı olarak meydana gelen orman yangınları milletimizi yasa boğdu. İtfaiye erleri ve vatandaşlarımızdan 8 kişinin vefat ettiği yangınlarsonrasında hektarlarca orman kül olurken, yüzlerce hayvan da telef oldu.
Yangın felaketinin ardından bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları yangın bölgelerinin yeniden eski haline gelmesi ve afetzedelerin ihtiyaçlarının karşılanması için seferber oldu. Bu bağlamda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP Ankara Kadın Kolları İl Başkanı Ayfer Ayaz, CHP Ankara milletvekili Servet Ünsal ve CHP Etimesgut İlçe Başkanı Av. Cemal Emir’in onay ve destekleriyle yola çıkan CHP Etimesgut İlçe Kadın Kolları Başkanlığı, Manavgat’ın köylerini ziyaret ederek afetzedelerle bir araya geldi.
CHP Etimesgut Kadın Kolları Yönetimi ‘sosyal sorumluluk projesi’ kapsamında yapılan yardım gezisinde bütün köylere giderek hem yardımları ulaştırdı hem de afetzedeleri dinledi. Kadın kolları üyeleri tarafından dikilen şalvarlar üyeler tarafından bizzat ihtiyaç sahiplerine dağıtılırken hayır sever iş adamlarının desteği ile toplanan kırtasiye malzemeleri köylerdeki çocuklara ulaştırıldı.
Etimesgut’tan bölgeye giden heyete CHP Manavgat İlçe Başkanı Aliye Coşar ile CHP Manavgat Kadın Kolları Başkanı Dilşat Taş ve CHP Manavgat İlçe Kadın Kolları yönetimi ev sahipliği yaptı.
“DEMİRCİLER KÖYÜ CENNET GİBİ BİR YERDİ, ŞİMDİ İSE HARABE”
CHP Manavgat Kadın Kolları Başkanı Dilşat Taş bölgede yaptığı açıklamalarda, “Antalya’nın 103 haneli Demirciler Köyü’nde yangından 85 hane etkilenmiş durumda, yangından etkilenmeyen yaklaşık 15- 20 ev var. Yangından önce Demirciler Köyü seçme bir köydü, cennet gibi bir yerdi. Şuan ki hali içler açıcı, harabe terk edilmiş bir duruma geldi. Yangın yerlerinde çalışmalar yapılıyor. Ayrıca Belediye tarafından çocuklara psikolojik çalışmalar yapılıyor.” İfadelerinde bulundu.
Taş, şöyle devam etti: “Az hasarlı olan yerlerin tamirat, yenileme işlemlerini belediye üstlendi ve ivedilikle çalışmalar sürdürülüyor. Hükümet burada TOKİ evleri yaparak halkı 20 yıl borçlandırmak istedi. Çalışmanın yüzde 40’nı devlet yüzde 60’nı vatandaş ödeyecekti, bu durum vatandaşın20 yıl borçlanması anlamına geliyor. Vatandaşın zaten bunu ödeyecek durumu olmadığından borçlanmak istemiyorlar. Evini kendi imkanlarıyla yapmak isteyenlere belediyemizin inşaat malzemesi olarak verdiği destekleri de var. Belediye olarak yağmurlar başlamadan bütün kümesleri ve ahırları bitirme gibi bir hedefimiz var. Sonrasında az hasar gören evlerin onarılması adına belediye vatandaşın yanında olup yardımlarını sunacak.”
“VATANDAŞ VATANDAŞA SAHİP ÇIKTI”
Taş; çalışmaların finansal kaynağını ve bölgede yaşananları ise; “Bu çalışmalar yardımsever gönüllülerin katkılarıyla oluyor. Vatandaş vatandaşa sahip çıkarak yalnız bırakmadı birçok yardımsever vatandaş buradaki halka destekte bulundu. Manavgat Belediyesi olarak bölgede kalarak vatandaşlarımıza her türlü maddi manevi desteği veriyoruz. Manavgat’ta yaşayan insanların neredeyse hepsinin köylerde bağlantısı vardır, öyle olunca da herkes önce canını kurtarmanın derdine düştü. İlk günlerde herkes buradaydı ama bu yaşananlar hepimiz için büyük bir afetti, herkes bir acemilik yaşadı. Çünkü 25 gün boyunca yangın sönmedi ve buradaki insanlar ilk olarak ‘poyraz dinsin bu yangın bir an önce sönsün’ istedi. İnsanlara ancak o şekil ulaşabilecektik, çünkü köylerimize giremiyorduk. Yangın başladığı anda o köyün giriş çıkışı yasaklanıyordu, itfaiye dışında kimse giremiyordu. Biz gelen yardımları düzenleyip dağıtıma hazır hale getiriyorduk. Manavgat Belediyesi tarafından çocuklarımıza psikolojik destek verilerek yaraların hasar bırakmadan sarılması amaçlandı ayrıca ilk günden itibaren kurulan çadırlarla afetzede vatandaşlarımıza sıcak yemek ve su dağıtımı yapıldı.” sözleriyle anlattı.
“HALA YARDIMLAR GELİYOR AMA BİZİM DAHA BÜYÜK BİR YARAMIZ VAR”
CHP Kadın Kolları Heyeti tarafından yapılan bölgeye yardım gezisinde heyeti karşılayan yörenin vatandaşlarından Baki Özdemir ise Etimesgut Kadın Kolları heyetine öncelikle ziyaretlerinden ötürü teşekkür etti. Özdemir, “Hala yardımlar geliyor ama bizim daha büyük bir yaramız var, burası içme suyu havzası olarak geçiyor ancak havza yapılmasına karşın hiç çalışmadı. Bu süre içinde 1986’dan beri biz burada yaşadık. Göl olduktan sonra burada 40- 50 hanemiz kaldı. 35 yıldır biz burada yaşıyorduk, yangın sonrası burası yasaklı bölgeymiş de yanlış yerde yaşıyormuşuz gibi tavır takınıldı. Madem burası yasaklı bölgeydi zamanında niye müdahale edilmedi? Biz bütün imkanlarımızı buraya döktük,şuan bizi buradan çıkarmak istiyorlar” diyerek serzenişte bulundu.
“BURNUMUZA RANT KOKUSU GELİYOR”
Bölge Esnaflarından Ramazan Taş dayağın ve sonrasında yaşadıklarını şu şekilde dile getirdi; “Köyün yangından önce içme suyu sıkıntısı vardı. Yangın olduktan sonra göl kenarındaki evlerimizin tamiri yapılmadı. ‘TOKİ başka bir yere ev yapacak’ denildi. İmza atmamızı istedi ama ne kadar paraya imza atılacağını söylemediler. Şuan imkânı olanlar evini tekrar yapıyor, imkânı olmayanlar konteynırda kalıyor. Köylümüzü kararı kesindir,‘evlerimizi yapıyorsanız tekrar oldukları yere yapın yoksa yapmayın’ diyoruz. Burada bir rant kokusu var. Diğer köylere bir şey denmiyor ama bizim köyümüzü yenilemiyorlar. Daha önce buralarda görmediğimiz Arap plakalı arabalar gezmeye başladı. Konuşmanın ötesinde icraat gerek, vatandaşın isteği o yönde. Biran önce burada çalışmalar başlayıp şu belirsizliklerin kalması gerekir.”
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı