Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında satır başları;
Enerji alanında müjdelerle dolu bereketli bir yıl yaşadık.
Türkiye'nin gerçek potansiyelini gün yüzüne çıkarmak için yoğun çaba içindeyiz. Bu çerçevede kurumlarımızın etkinliğini ve kapasitesini artırıyoruz .
Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü kuruldu 1935'ten 2003 yılına kadar yaklaşık 70 senede yalnızca 3 milyon metrelik sondaj yapmıştı. Aynı kurum 2003 yılından bu yana yaklaşık 7 buçuk milyon metrelik sondaj gerçekleştirdi.
Yani bizim dönemimizde 70 yılda yapılan sondajın yaklaşık 2 buçuk katı iş ortaya çıkarsın sadece son 4 yılda 4,4 milyon metre sondaj gerçekleştirildi.
2017 yılında 2 uçakta havadan jeofizik çalışmalarını başlatarak kısa sürede 920000 kilometrekarelik alanı taradık. Bunu da karadan yapılan eski yöntemlere göre 100 kat daha hızlı ve 29 kat daha ucuz bir maliyete gerçekleştirdik. Toprağımızın üstünü nasıl boş bırakmıyorsak altındaki nimetlerden de azami derecede istifade etmeye çalışıyoruz.
Bor ürünleri üretimimiz bu yıl aralık ayı itibariyle yaklaşık 1,6 milyon tonu buldu. Bor ürünleri ihracatımız 2002 yılında 186 milyon dolar iken salgına rağmen bu rakam 2020'de aralık ayı itibariyle söylüyorum 610 milyon tona çıktı.
Aynı dönemde Rafine Bor Ürünleri Kurulu kapasitemizi de 730.000 tondan 2.753.000 tona yükseldi.
Önümüzdeki dönemde ileri teknoloji ürünleri başta olmak üzere bor minerallerinin kullanım yelpazesini daha da genişletmeyi planlıyoruz.
Türkiye dünya bor rezervlerinin yüzde yetmiş üstüne sahiptir. Ülkemizde Balıkesir, Bigadiç, Kütahya, Emet ve Eskişehir Kırka da bulunan bor yatakları belli oranlarda lityum da içeriyor geleneksel üretim teknolojileri ile ekonomik olmadığından maalesef bugüne kadar değerlendirilmemiştir.
Eti Maden 3 yıldır yürüttüğü araştırma-geliştirme çalışmasıyla bor üretimini özellikle bu arada ortaya çıkan sıvı atığın içerisindeki lityumu geri kazanma noktasında yeni bir teknoloji geliştirdi.
Tam kapasite devreye girmesiyle halihazırda tamamını ithal ettiğimiz lityum ihtiyacımızın inşallah yarıdan fazlasını karşılamış olacağız yerli lityum üretimi yüksek teknoloji gerektiren ürünlerdeki yerlilik oranının da artmasını sağlayacaktır.
Ayrıca tesisten temiz su elde ederek yeni su kaynaklarına olan ihtiyacı da azaltacağız. Yaptığımız yatırım sayesinde geri dönüşüm odaklı insan ve çevre sağlığına duyarlı bir üretim modeli ile 440.000 metreküplük sıvı atığın yüzde doksanı tekrar kazanmayı hedefliyoruz.
Türkiye'nin yeraltı kaynaklarından uzun yıllar boyunca yeterince istifade edememesinin sebebi bu yönde attığı adımların sabote edilmesidir.
Ülkemizin ekonomik siyasi ve askeri bakımdan güçlenmesini istemeyenler kimi zaman içerideki piyonlarının kimi zamanda uluslararası yapıları kullanarak birçok projemizi daha başlangıç aşamasında bırakılmıştır.
Nükleer enerjiden hidroelektrik santrallerine maden arama ve işletme faaliyetlerinden diğer yatırımlarımıza kadar ülkemizin potansiyelini harekete geçirerek hemen her çaba organize bir saldırıya uğramaktadır.
Önümüzdeki dönemde hem yeni yatırımlarla ülkemizin enerji ve hammadde bağımlılığını azaltacak hem de bu konunun geleceğimiz için taşıdığı önemi milletimize çok daha iyi anlatacağız.