Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında satır başları;
Cumhuriyetimizin kurulduğu Ankara'ya yeni bir nefes borusu daha açıyoruz. Çünkü Ankara başkent sıfatıyla ülkemizin idari merkezi olmanın yanında tüm önemli karayolu ağlarının kavşak noktasında yer alan bir şehrimizdir.
Ankara İstanbul ve Ankara Konya hızlı tren hatları, yakında açacağımız Ankara Sivas hızlı tren hattı, inşaatı süren Ankara-İzmir hızlı tren hattı bu yatırımlardan bazılarıdır.
Sadece ülkemizin değil, dünyanın en derli toplu, güzel, kullanımı rahat havalimanlarından olan Esenboğa'yı sıfırdan yapmışçasına yeniledik.
Ankara'dan hangi istikamete doğru giderseniz gidin, sorumlu tüm noktaları çözülmüş bölünmüş yollarıyla yeşillendir ilmiş çevresiyle hızlı ve konforlu seyahat imkanı sunuyor
Ulaştırma bakanlığımız ve mahalli idareler imiz vasıtasıyla çok sayıda yol ve Metro projesini Şehrimize kazandırdık
Bu projelere karşı nasıl direnişler sergilendiğini, hangi yalan ve iftira kampanyalarının yürütüldüğünü daha dün gibi hatırlıyoruz.
Halkçılık adına halk düşmanlığı, çevrecilik adına vandallık, insan hakları adına sapkınlık peşinde koşanlara rağmen ülkemizin her şeyi gibi Ankara'yı da geliştirdik, güzelleştirdik.
Hata yapılan kimi yanlışlar yok mudur? Elbette vardır, ama akıl ve vicdan sahibi herkes Ankara'nın şehircilik alanında son çeyrek asırda daha önceki dönemlerle karşılaştırılamayacak kadar büyük mesafe kat ettiğini kabul edecektir.
İstanbul'daki yeni havalimanımızı inşa ederken, zemininin kötülüğünden kuşların göç güzergahında olduğuna kadar envai çeşit yalanla ortalığı bulandırmaya çalışıyorlardı.
Halbuki şimdi açıp kuşların göç haritasına baktığımızda asıl güzergahın yeni havalimanı değil eski havalimanı üzerinden geçtiğini görürsünüz.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün inşaatı engellemek için atmadıkları takla kalmamıştı. Bir mahkeme kararını yanlış yorumlayıp, bu proje artık dört kuleden ibarettir diyerek zil takıp oynamaya kalktıklarını da unutmadım.
Bizim yaptığımız yolların ne işe yaradığını öğrenmek istiyorlarsa, gitsinler sevdiklerine kavuşmak için direksiyon başına geçen vatandaşlarımıza sorsunlar.
Bu yolların, tünellerin, köprülerin, viyadüklerin ne işe yaradığını anlamak istiyorlarsa gitsinler ailesini geçindirmek için ömrünü yollarda harcayan kamyoncularımıza sorsunlar.
İnşa ettiğimiz her barajı kimi zaman bölge halkını tahrik ederek, kimin zaman uluslararası kampanyalarla engellemeye kalkanlar, şimdi geçirdiğimiz oldukça kurak dönemleri bu barajlarda tutulan sular sayesinde en az sıkıntıyla geride bırakıyoruz.
Şimdi 2 yıl sonra inşallah altın madenimizin Söğüt'te çıkardığımızı görecekler orada da renk körlüğüne filan girebilirler. Ülkemizin büyüklüğünden, milletimizin potansiyelinden, insanımızın azminden habersiz bu anlayışa rağmen Türkiye 2023 hedeflerine ulaşacaktır.
2053 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye'yi miras bırakmak için ne gerekiyorsa yaptık.
Esasen dünya, koronavirüs salgını ile başlayan sağlık krizinin giderek daha derin ekonomik ve siyasi sarsıntılara evrildiği bir süreçten geçiyor. Türkiye bu tarihi dönüşüme alt yapı bakımından gelişmiş, siyasi olarak güçlü, ekonomide hazırlıklı, etkin olduğu bir dönemde yakalanmıştır.
Ülkemiz, yeni küresel mimaride siyasi ve ekonomik olarak hak ettiğini mutlaka alacaktır
Ne Amerika ile ne Rusya ile ne Çin ile ne de bölgemizdeki diğer ülkelerle çözülemeyecek bir sıkıntımız, sorunumuz bulunmuyor.
Biz herkesle egemenliğimize de haklarımıza, hukukumuza, potansiyelimize saygı gösterilmesi şartıyla görüşmeye, konuşmaya, anlaşmaya, birlikte hareket etmeye hazırız.
Türkiye gerçeğini siyasi ve ekonomik olarak büyük ölçüde kabul ettirdiğimize, kritik eşiği geçtiğimize inanıyorum. İnşallah bundan sonra işimiz çok daha kolay olacaktır.
Ulaştırma başta olmak üzere her alanda yatırımlarımıza, projelerimize, icraatlarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Reformları hedeflerimize uygun şekilde çıtayı sürekli yükselterek sürdürüyoruz.
İnşallah 2021 yılı milletimize söz verdiğimiz gibi demokratik ve ekonomik reformlar yılı olacaktır. Bu konuda yapılan hazırlıkları en kısa sürede milletimizin ve meclisimizin takdirine sunacağız.
Faiz kur enflasyon şer üçgenini kırarak üretim ve istihdam merkezde bir sistem kurmakta kararlıyız. Demokratik reformları kimse bizi mecbur bıraktığı için değil, milletimizin her bir ferdi bunlara layık olduğu için yapıyoruz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve heyeti temsiliye üyelerinin şehrimize geliş tarihine denk gelen bu anlamlı açılışın Ankara'ya gerçekten hizmet edenlerle lafla vakit üretenlerin farkını ortaya koyduğuna inanıyorum.