Enflasyonda yükseliş eğilimi devam ediyor

Gözler yurtiçinde enflasyon verilerine çevrilmiş durumda. Dün TCMB 2021 yılının 2. çeyreğine ilişkin enflasyon raporu açıklandı Açıklanan raporda enflasyon beklentisi % 9.4’ten % 12.2’ye çıkarılırken 2020 yılına ait...

Gözler yurtiçinde enflasyon verilerine çevrilmiş durumda. Dün TCMB 2021 yılının 2. çeyreğine ilişkin enflasyon raporu açıklandı Açıklanan raporda enflasyon beklentisi % 9.4’ten % 12.2’ye çıkarılırken 2020 yılına ait beklenti de % 7.0’den % 7.5’a yükseltildi. Merkez Bankası gıda enflasyonunda da yukarı yönlü revizyona giderek 2021 yılı beklentisini % 11.5’tan % 13.0’e, 2022 yılı beklentisini % 9,4’ten % 9.8’e yükseltti. Başkan Kavcıoğlu, enflasyondaki yükseliş nedeniyle TCMB’nin, Mart ayında önden yüklemeli faiz artışı yapmış  olduğunu ve Nisan ayında sıkı para politikasını sürdürdüğünü söyledi. Enflasyonda birinci çeyrekte yükselişte temel mal ve enerji fiyatlarının ön plana  çıktığını söylerken enflasyonun Nisan ayında tepe yapıp geri çekilmesini beklediklerinin altını çizdi. Enflasyonda hedef yakalanana kadar sıkı para politikası sürdürüleceğini ve faizler enflasyonun üzerinde kalmaya devam edeceğine vurgulayan TCMB Başkanı yurtiçi talebin azalması, arz sıkıntısının yavaşlaması, kurun birikimleri etkilerindeki düşüş enflasyonun düşmesinin ana unsuru olacaktır dedi.

Dünya genelinde ise enflasyonda artış devam ediyor. FED,ECB,BOJ ve BOE gibi dünyanın en önemli merkez banklarının para basması arz yönlü enflasyonu tetiklerken vatandaşların bu paraları tüketimi dökmesi de harcama kanlıyla talep enflasyonu yaratmaktadır. Dünya artan petrol fiyatları, gıda fiyatları ülkemizde de enflasyonda yukarı yönlü baskıyı artırmakta.

Bundan sonraki süreçte muhtemelen faizler gündemde kalmaya devam edecekken Türkiye’nin benzerlerine göre hala en yüksek reel faizi vermekte olduğunu görüyoruz. Türkiye % 2.41 reel faiz verirken bize en yakın ülke konumunda Güney Afrika’nın % 0.29 reel faiz verdiğini izliyoruz.

Mart ayı enflasyonunun % 17.50-%17.80 aralığına yükseleceğini tahmin ediyoruz. Sol üst grafikte Mart ayı enflasyonunun % 16.19 gerçekleşmişti. Böylelikle artan enflasyon oranı bizim reel faizlerimizi % 1.50-% 1.20 seviyesine kadar geriletebilir. Haziran ayına kadar enflasyonda yükseliş beklentimiz devam ederken bu reel faizlerin daha da geri çekilmesine yol açacaktır. Bu yüzden kısa vadede bir faiz değişikliği (indirim yada artırım) beklemiyoruz. Merkez Bankası 15 Nisan’da gerçekleştirdiği son toplantısının toplantı metninde;

İşlenmemiş gıda fiyatlarının yıllık enflasyonundaki düşüşünde, son dönemde olumlu bir seyir izleyen taze meyve-sebze fiyatlarındaki düşüşün katkısı olduğunu söylerken işlenmiş gıda fiyatlarının ise Ocak ve Şubat aylarındaki güçlü artışların ardından, Mart ayında bir miktar yavaşlayarak yükselişini sürdürdüğünü ifade etti. Banka öncü göstergelerde, gıda yıllık enflasyonunun Nisan ayının ilk yarısında da gerilediğine işaret ettiğinin altını çizdi. TCMB, Enerji grubu yıllık enflasyonundaki yukarı yönlü hareketin baz etkisi nedeniyle Nisan ayında da devam edeceğini öngörürken giyim ve ayakkabı ve  ilaç fiyatlarındaki düzenlemelerin sarkan etkisiyle bu gruplarda enflasyondaki yükselişin devamı beklenmekte. Salgına bağlı tedbirlerin hafifletilmesine bağlı olarak lokanta-otel grubunun enflasyonu katkısı artarken haberleşme hizmetleri fiyatlarının yükselmesinde, özel iletişim vergisindeki artışların sarkan etkileri belirleyici olmuştur denildi.

Mart ayına ilişkin piyasada enflasyon beklentileri aylık bazda % 1.80’de oluşurken yıllık beklenti % 17.30’da oluşmakta.

Geçen yılın aynı döneminde en çok Çeşitli mal ve hizmetler kalemi artarken en fazla ulaştırma kaleminin düştüğü görülmekte.

Acar Menkul Değerler olarak enflasyonun yıllık bazda % 17.50- % 17.80  geleceğini tahmin ediyoruz.

Enflasyonda bu ay gıda fiyatlarında bir miktar baz etkisi ile düşürücü etki görebiliriz ancak yükseliş devam edecektir. Bunun dışında konut, haberleşme ve özellikle ulaştırma kaleminin etkisiyle artış yaşanacağını düşünmekteyiz. Yine enflasyonda en yüksek artışı çeşitli mal ve hizmetler kaleminden görebiliriz. Ayrıca kurun birikimli etkileri de enflasyonu yukarı itici bir neden olarak sayabiliriz. Bu ay ulaştırma kaleminin enflasyonu yükselten ana unsur olacağını tahmin ediyoruz.

Kısa vadede Haziran’a kadar enflasyonda bir toparlanma beklemiyoruz. Ancak özellikle gıda fiyatları, petrol fiyatları ve kurdaki gelişmeler önümüzdeki dönemlerde enflasyon üzerinde belirleyici olmayı sürdürecektir. Bazı mallarda yaşanan arz sıkıntısı da enflasyonun yükselişine katkı sağlayacaktır.

Diğer merakla beklediğimiz unsur ise ÜFE-TÜFE arasındaki makas olacaktır. Şu anda ülkemizde hem talep kaynaklı hem arz kaynaklı enflasyon görülmekte. ÜFE 2021 yılının Mart ayında % 31.20 olarak gerçekleşmişti. ÜFE-TÜFE arasındaki makas % 11.48 iken (31,20-16.19 =15.01) bu maliyetlerin üreticinin sırtına yüklendiği anlamına gelmekte. Yani bu durum değişmez ise ÜFE-TÜFE makası kapanmaz ise yeni zamların yolda olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda kısa vadede enflasyondaki düşüş beklenenden daha uzun sürebilir.

Piyasa beklentilerimize gelince son Fed faiz toplantısı raporunda enflasyonun hız kazanacağının ifade edilmesinin ardından Euro Bölgesi’nde de enflasyonda artış görülmekte. Artan enflasyon etkisi varlık sınıflarından çıkışları hızlandırabilir. Ayrıca ABD 10 yıllık tahvil faizinin % 2.0’leri aşarak % 2.5’lara doğru yöneleceğini bekliyoruz. Bu gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışına sebep olabileceği gibi yurtdışı borçlanmalarını da sınırlayabilir. Bu bağlamda BİST100’de 1445 seviyesi kırılmadığı sürece 1200 beklentimiz devam etmektedir.1445’in üzerinde tekrar alımlar görülebilir. Kur tarafında ise yükselişler bu dönem sertleşebilir. Özellikle hem içerde enflasyonun reel faiz getirilerini düşürmesi hemde ABD 10 yıllık tahvil faizinde beklediğimiz yükseliş Usd/Try’de yeni tarihi zirveleri işaret ediyor. 8.00 seviyesinin üzerinde alış baskısı devam ederken 8.44’ün kırılmasıyla 9.50 seviyesine yükseliş yaşanabilir.

BİST100

Teknik olarak baktığımızda 1445 seviyesi çok kritik. Bu seviyenin üstünde alış baskısı bu seviyenin altında satış baskısı ön planda olacaktır.

Aşağıda 1400 seviyesinin altında önce 1360 ve arkasından 1258  puana kadar geri çekilme potansiyeli yüksek.

Yukarıda ise 1445 direncinin kırılması halinde önce 1475 ve arkasından 1530 direncine doğru hareketler hız kazanabilir.

USD/TRY

Teknik olarak baktığımızda  şu anda USD/TRY’de 8.44-8.00 bandında bir hareket oluşumu var. Önümüzdeki dönemde hem yurtiçi hem yurtdışı gelişmeleri kurun yukarı doğru hareket edebilme ihtimalini daha çok ön plana çıkarıyor.

Aşağıda 8.00 seviyesinin kırılması halinde önce 7.70 ve arkasından 7.50’lere doğru düşüş görülebilir.

Yukarıda ise  8.44 seviyesinin üzerinde önce 8.85 ve arkasından 9.50’ye doğru alımlar güçlenebilir.

Kaynak Acar Menkul-Onur Altın
Hibya Haber Ajansı

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri