Katıldığı programda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin konuşan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, “Biz Cumhurbaşkanı’na dedik ki, ‘Sizi güçlü Başbakan yapalım, sembolik Cumhurbaşkanı olsun. Hem partinin başında olun hem de Başbakan olun. ‘Hayır’ dedi, kendisi buna inanmış” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Kanal 5’de, Siyaset Limanı programında Milli Gazete Muhabiri Ahmet Sesli, Ulusal Kanal Ankara Temsilcisi Gürkan Demir, Umut Emre Çınar’ın sorularını yanıtladı. Türkiye gündemine dair önemli açıklamalarda bulunan Genel Başkan Yardımcısı Özdağ, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili süreci anlattı.
“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ BÜTÜN YANLIŞLARIN ANASIDIR”
Sistemin Türkiye’deki bütün yanlışların başı olduğunu ifade eden Özdağ, zamanında Cumhurbaşkanı’na, güçlendirilmiş Başbakanlık teklif ettiklerini de dile getirdi. Özdağ, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bütün yanlışların anasıdır. O günden bugüne meydana gelen demokrasi yanlışlarının, hukuk yanlışlarının, ekonomi yanlışlarının, dış politika yanlışlarının, içerideki milli bütünlük ve beraberlik yanlışlıklarının hepsinin başlangıç noktasıdır. Şimdi burada etkiye karşı tepki; kafa net değil. Bir kere ittifaklar yapılmamalıydı dedim. Partilerin dokusunu bozuyorsunuz. Sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne gerek var mıydı? Biz Cumhurbaşkanı’na dedik ki, ‘Sizi güçlü Başbakan yapalım, sembolik Cumhurbaşkanı olsun. Hem partinin başında olun hem de Başbakan olun. ‘Hayır’ dedi, kendisi buna inanmış, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne inanmış ve nevi şahsına münhasır, Türkiye’ye ait, Türk tipi Başkanlık. Amerika, Amerika tipi Başkanlık yaptı, hala beceremiyor” dedi.
“GELDİĞİMİZ NOKTADA YARGI DA PROBLEMLİ”
O dönemde birçok ismin bu çalışmaya karşı çıktığını belirten Genel Başkan Yardımcısı Özdağ, “Türkiye’nin kodlarına, Türkiye’ni siyasi kültürüne uygun olan parlamenter sistemdir. O da kör olan, şaşı olan, topal olan, şaşı olan sistem değildir. Sayın Davutoğlu karşı çıktı, Abdullah Gül karşı çıktı, Bülent Arınç karşı çıktı, Beşir Atalay karşı çıktı, Ali Babacan karşı çıktı, bazı milletvekili arkadaşlar Cumhurbaşkanı’na giderek konuşmalar yaptılar. Bu doğru bir şey değildi. İşte bunun sonucu olarak geldiğimiz noktada yargı da problemli” ifadelerini kullandı.
“BENİM DAVAMA MÜDAHALELERİ AZ ÇOK TAHMİN EDİYORUM”
Yargının siyasal bir hava büründüğüne dikkat çekerek, kendisine saldıran şahısların serbest bırakılmasıyla ilgili müdahale edildiğini öne süren Özdağ, “Yargı siyasallaşmış vaziyette. Ben benim olayımdaki dava ağır cezaya giderken kimlerin müdahale ettiğini, nasıl müdahale edildiğini az çok tahmin ediyorum. Bunların amirleri. Bu savcıların amirleri, bu hakimlerin amirleri. Niye ağır cezaya gitmiyor? Niye bu şahıslar serbest bırakılıyor? Boğaziçi’ndeki insanlar anayasal hakkını kullandı hala içeride yatıyorlar. Üç, beş Tweeter fenomeni bazı kurumların yolsuzluklarını yazdı diyerek içeri atıldılar, FETÖ’cü denilerek içeri atıldılar. Türkiye’de bir de FETÖ karası başladı. Eğer rakipseniz, muhalifseniz, o da doğru değil. Terörle mücadele edeceksiniz, PKK ile mücadele edeceksiniz, darbe ile mücadele edeceksiniz, darbeci ile mücadele edeceksiniz ama burada vatandaşlarınızı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne aidiyet duygusu oluşturmak adına kucaklayacaksınız” şeklinde konuştu.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı