İstanbul'da bir reklam ajansında grafiker olarak çalışan Yeşim Demir, geçtiğimiz temmuz ayında Bozcaada'da Polente Tepesi'ndeki 30 metrelik uçurumdan düşerek hayatını kaybetti. Demir, erkek arkadaşı Nizamettin Gürsu ile birlikte ziyaret ettiği tepede yaşamını yitirdi. Gürsu, ilk ifadesinde Demir'in alkol aldıktan sonra dengesini kaybederek düştüğünü belirtmişti.
Aile, Olayın Kaza Olmadığını İddia Ediyor
Yeşim Demir'in ailesi, kızlarının ölümünü kaza olarak kabul etmeyerek, Ezine Cumhuriyet Başsavcılığı'na cinayet iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Aile, dava dosyasına ekledikleri bir fotoğrafta Demir'in parmağındaki yüzüğün, olaydan bir gün sonra Gürsu'nun üzerinde bulunduğunu iddia etti. Ayrıca, Demir'in evlilik teklifini reddettiği ve bu yüzden olay günü bir kavga yaşandığı öne sürüldü. Olay yerinde bulunan kırık bardaklar ve hoparlör, iddiaları güçlendiren deliller arasında yer aldı.
Gürsu'nun Tutuklanması ve Soruşturma
Ayrıca, aile Yeşim Demir'in panik atak hastası olduğunu ve yükseklik korkusu nedeniyle uçurumun yakınında oturmasının mümkün olmadığını savundu. İddialara göre, Gürsu'nun ailesi ve boşandığı eşi, genç kadını olaydan bir ay önce tehdit etmişti. Bu gelişmelerin ardından Ezine Cumhuriyet Başsavcılığı, olay yerinden elde edilen delilleri değerlendirerek soruşturmayı tamamladı ve Gürsu, Sakarya'da gözaltına alındı. Çanakkale'ye getirilen Gürsu, 'kasten öldürme' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu son gelişme, olayın seyrini tamamen değiştirdi ve Demir ailesinin ısrarlı takibi sonucunda adaletin tecelli etmesi yolunda önemli bir adım atıldı.