Yapay Zekâ Destekli Dijital Tarım Projesi ile gündeme gelen Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi, bu kez de pamuk tarımının sürdürülebilirliğinin desteklenmesi konusunda bir proje ile bölge çiftçisine ve ülke ekonomisine katkı sunmaya devam ediyor.
TÜBİTAK tarafından 2021/1 dönemi, 1001 programı kapsamında sunulan 2497 proje önerisinden 2233’ü bilimsel değerlendirmeye alınmış ve yapılan değerlendirme sonucunda 247 proje önerisi desteklenmesine karar verilmişti. Harran Üniversitesi, Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof.Dr. Hikmet Günal tarafından hazırlanan “Ürün Rotasyonu ve Toprak İşleme Uygulamalarının Pamuk Ekili Alanların Toprak Kalitesi ve Sera Gazı Salınımına Etkileri ve Gelecekteki Pamuk Veriminin Cropgro-Cotton ile Modellenmesi” konulu proje, TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazandı.
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Günal’ın yürütücülüğünü yapacağı projede, Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Abdülkadir Sürücü, Prof. Dr. Cengiz Kaya, Prof. Dr. Recep Gündoğan, Prof. Dr. Salih Aydemir, Doç. Dr. Mehmet Şenbayram, Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Arslan ve Dr. Öğretim Üyesi Shahid Farooq ile Çukurova Üniversitesi’nden Prof. Dr. İsmail Çelik ve Siirt Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mesut Budak yer alacak.
Pamuk tarımı yapılan arazilerde üretim yapılırken toprakların kalitesinin korunarak iyileştirilmesi ve tarım arazilerinden gerçekleşen sera gazı salınımının en aza indirilmesi ülkemiz ve tüm dünyada gıda ve lif üretiminin devamlılığının sağlanması adına büyük önem taşımaktadır. Desteklenmesine karar verilen projede, pamuk tarımında sürekli pulluk ile toprak işlemenin yerine azaltılmış veya sıfır toprak işleme uygulamalarının adaptasyonu ile verimin ve toprak kalitesinin iyileştirilmesi, pamuk hasadı ve ekimi arasında boş kalan arazilerde yem bitkisi üretiminin yapılması ve yabancı ot kontrolü konuları üzerine yoğunlaşacaktır. Ayrıca, pamuk tarımında denenecek toprak işleme ve ara ürün yetiştiriciliği ile sürekli pamuk yetiştiriciliğinin sera gazları emisyonuna etkileri araştırılacak ve bu uygulamalarının her biri altında gelecekte beklenen iklim değişimi senaryolarında pamuk veriminin nasıl değişeceği modellenerek tahmin edilecektir. Belirtilen her bir konu, alanında uzman araştırmacıların önderliğinde tarla denemeleri ve laboratuvar çalışmaları ile ele alınacak ve değerlendirilecek.
Güneydoğu Anadolu bölgesinde yetiştirilen başlıca ürünlerden biri olan pamuğun üretiminde alternatif tarımsal üretim yöntemlerinin uzun süreli deneme alanlarında izlenmesinin öneminden bahseden Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Hikmet Günal, “yeryüzü bize atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık” şeklindeki Kızılderili atasözünü hatırlatarak projenin önemi hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Hikmet Günal: “Tarımsal üretimin yapıldığı alanlarda üretimin sürdürülebilir olması, gelecekte gıda ve lif tedariki konusunda sıkıntı yaşamamamız için zorunludur. Bölgedeki pamuk tarımı; aşırı toprak işleme, gereğinden fazla su kullanımı, daha sık yaşanan kuraklık, tuzluluk ve topraklarının verimliliklerinin azalması gibi sorunlar ile karşı karşıyadır. Pamuk tarımında olduğu gibi diğer birçok kültür bitkisinde aynı tarlada kesintisiz yetiştiriciliğin, toprağın kalitesine ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliğine olumsuz etkilerini önleyebilmek amacı ile Tarım ve Orman Bakanlığı 2018 yılı baz alınarak tarımsal ürünlere teşvik kapsamında uygulama değişikliğine gitmiştir. Bu değişiklikte, örtü altı üretimler ve çeltik hariç olmak üzere bir parsele tek yıllık bir bitki arka arkaya üç kez ekilirse, üçüncü üretim sezonu için mazot, gübre ve diğer bitkisel üretim destekleri ödenmeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda, son iki yıldır, bölgedeki üreticilerin önemli bir kısmı tarımsal teşvikten faydalanabilmek için iki yıl pamuk ekiminin ardından üçüncü yılda kışlık buğday ve ikinci ürün dane mısır rotasyonunu uygulamaktadır. Ancak, rotasyondaki tüm bitkilerin ekim hazırlığında ve sonrasında pamuk tarımında olduğu gibi geleneksel yoğun toprak işleme devam etmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığının “destek düzenlemesi” kapsamında pamuk üretimi yapan bir çiftçinin arazisi 5 yıl içerisinde toplam 21 ay boş kalmaktadır. Eğer destekleme kapsamı dışında bir çiftçi sürekli pamuk ekerse 5 yıl içerisinde boş kalacak ayların toplamı, hemen hemen 30 ay olacaktır. Destekleme kapsamında, pamuğun tarlada olmadığı kış ve erken ilkbahar aylarında örtü bitkisi yetiştiren üreticilerin destek almaya devam edebileceği belirtilmiş olmasına rağmen, üreticiler arasında örtü bitkisi tarımı ilgi görmemiştir. Tarım Bakanlığı, Güneydoğu Anadolu’da pamuğun önemi nedeniyle, özellikle yem bitkileri ile ortak rotasyonların bir parçası olarak kapsamlı bir pamuk modelinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır” diye konuştu.
Pamuğun çeşitli endüstriler için lif, yem ve gıda olarak küresel anlamda önemli bir mahsul olduğunu belirten Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik, “Bu çalışma, tarım arazilerimizin korunarak pamuk tarımının devam ettirilebilmesi için gerekli olan uygulamaların ortaya konulmasını sağlayacak. Bunun yanı sıra boş kalan sürede bölgedeki hayvancılığın en önemli sorunu olan kaba yem üretiminin pamuk tarımına entegre edilebileceğini göstermek adına son derece önemlidir. Ziraat Fakültemizin son zamanlarda bilim adına yapmış olduğu çalışmalarından dolayı Hocalarıma çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı