Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş katıldığı özel bir televizyon programında partisinin her vatandaşı ev sahibi yapma projesini anlattı. Hüseyin Baş, devletin, hazine arazilerine yapacağı konutları kâr etmeden maliyeti üzerinden 20 yıl faizsiz konut kredisi ile vatandaşa sunacağını belirtti.
…………….
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş gazeteciler Orhan Dede ve Murat Çabas’ın sorularını yanıtladığı programda konut kiralarındaki yüksekliğe şu ifadelerle dikkat çekti:
“Banka kredilendirmelerinde çok söylenir: “Kira öder gibi ev sahibi olmak.” Şimdi iş döndü dolaştı, bugünün şartlarında şuna geldi: “Ev alır gibi kira ödüyoruz.” Ülkede ciddi bir terör var bu hususta. Tekelleşmiş bir piyasa var. Online pazarlar aracılığıyla piyasa tekelleşti. Öte yandan hiçbir zaman pahalı diye bir şey yoktur. Cebindeki para azdır veya çoktur. Senin paran varsa pahalı gelmez sana. Kişinin ekonomik durumu ile ilgili bir durumdur bu. Dolayısıyla vatandaşımızın parası olursa bu pahalılığın önüne geçmiş oluruz. Önce bunu çözeceğiz. Hükümetin ve devlet yetkililerinin bunu anlaması lazım.”
Vatandaşa 20 yıl faizsiz ev kredisi
Türkiye’de her ailenin bir ev sahibi olabilmesi için partisinin projelerinin ve kaynaklarının hazır olduğunu belirten BTP lideri şöyle devam etti:
“Ben bunu çok hayal ediyorum. Her bir vatandaşımızın bir evi olsun. Her bir vatandaşımızın arabası da olsun. Ev sahibi olacak, nasıl? Devletin arazileri yok mu? Her yerde hazine arazisi var, her ilde var her ilçede var. Bu hazine arazilerinin üzerine yapalım evleri. Bugün bir evin maliyeti ne kadara çıkıyor? Demiri, çimentosu, penceresi, kapısı vs. 100-140 bin TL arası bir maliyeti var. Yap bunu, vatandaşına da de ki: “Gel kardeşim, 20 yılda bu parayı bana öde.” Herkes ev sahibi olsun. Zor bir şey değil ki! İnsanlar neden ev kirası ödemek veya bir ev sahibi olmak için bütün hayatlarını heba etsinler?”
Her vatandaşa bir ev, bir araba temel haktır
Hüseyin Baş, “Bugün bir konut, bir otomobil vatandaşın temel ihtiyacı ise temel de bir hakkıdır. Bu hakkı da sağlayacak olan devlettir. Temelde devlet bu insanların hakkını verebilecek güce sahip ve vermek zorundadır. Bunu bir âlicenaplık, bir lütuf gibi anlatmamız da doğru değil. Bu bir zorunluluktur, görevdir. Ve biz bu görevi ifa etmek istiyoruz. Vatandaşa da çağrımız bu. Gelelim bu görevi ifade edelim” dedi.
Afetten sonra değil, afetten önce eğitim verilmeli
Karadeniz’de yaşanan sel felaketleri ve Akdeniz’deki yangınlara dikkat çeken BTP Genel Başkanı afet eğitiminin yetersiz olduğunu ifade etti.
Hüseyin Baş, “Depremle ilgili belli şeyler öğütlenmiştir, öğrenmişizdir bunları. Çünkü çok yakında deprem yaşanmış ve insanlara eğitim verilmeye başlanmış. Hâlbuki bu eğitimin depremden önce verilmesi gerekiyordu, sonra değil. Selde de aynısı geçerli, yangında da aynısı geçerli veya toprak kaymasında, aklınıza hangi afet geliyorsa bu durum geçerli. Sonuç olarak eğitim politikamızın içine afet yönetimlerini koymamız gerekiyor. Bugün var mı? Sözde var. Ne öğretiliyor? Hiçbir şey öğretilmiyor” şeklinde konuştu.
Kanal İstanbul ve Olası İstanbul Depremi
Olası İstanbul depremine karşı hazırlıkların yetersiz olduğunu belirten BTP Lideri Kanal İstanbul üzerinden hükümete gönderme yaptı:
“Bugün Türkiye’de Kanal İstanbul Projesi’nden bahsediyoruz, yüzlerce milyardan bahsediyoruz. Bu para İstanbul’daki olası bir depremde zarar görme ihtimali olan binaların güçlendirilmesi veya yenilenmesi ile ilgili olarak kullanılsa İstanbul’da bizim deprem korkumuz olmaz. İstanbul’da 8 yıl içinde deprem olabilir diyoruz. Bu, ciddi bir problem. O yüzden önceliklerimizi iyi belirlememiz lazım. 3 kuruşumuz varsa bu 3 kuruşu geleceğimize, sağlığımıza, afetlerde yok olmayacak bir dünyaya yatırmamız lazım.”
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı