Asgari ücrete yapılan 50 oranındaki zam, çalışanlar açısından bakıldığında; açıklanan enflasyon oranının üzerinde belirlenmesi nedeniyle olumlu bir gelişme olarak gözükmektedir fakat irdelenmesi gereken bazı hususlar vardır. Öncelikle Tüm bireylerin onurlu yaşam hakkının korunması için asgari ücrette enflasyonun üzerinde bir artış yapılması gerekliliği açıktır; ancak bu şekilde reel bir artıştan bahsetmek mümkün olacaktır.
Ancak yapılan zam, enflasyondaki halihazırdaki artışın devam etmesi durumunda satın alma gücü anlamında çalışana büyük bir katkı getirmeyecektir. Enflasyon ve kur bu hızda artmaya devam ederse yüzde 50’lik asgari ücret artışı da süreç içinde eriyecektir. Bu nedenle öncelikli ana odağımızın enflasyon ve kurda oynaklığın azaltılması, yani öngörülebilir olmasının sağlanmasıdır. İşveren tarafına bakarsak yabancı kur artışı nedeniyle artan girdi maliyetleri ve daralan pazar nedeniyle özellikle küçük işletmelerin işten çıkarma gibi olumsuz durumlarla ilerlemek durumunda olabilecekleri öngörülebilir.
Bu noktada küçük işletmelerin işten çıkarma gibi istenmeyen durumlardan kaçınmaları noktasında sosyal güvenlik desteği, istihdam desteği, kredi limitleri ile ilgili artış destekleri gibi farklı finansman kaynakları yaratılarak desteklenmeleri yerinde olacaktır. Enflasyonla mücadele ve kurla ilgili para politikalarının gözden geçirilmesi gerekliliği açıktır. Aksi takdirde yapılan zam oranının enflasyon karşısında erimesinin önüne geçilemeyecektir.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı