Özel sektörden kamuya, akademiden sivil toplum kuruluşlarına kadar değişimde kilit rol oynayan tüm paydaşlar, Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından ‘çevrimiçi’ düzenlenen Dünya Çevre Günü Konferansı’nda buluştu.
Bozulan ekosistemi onarmak için iş dünyası neler yapabilir, nasıl önlemler ve aksiyonlar alabilir?” sorularına cevap arandığı konferansta önde gelen marka ve kurumların liderleri bu konudaki kritik tespitleri ve eyleme dönük çözümleri paylaştılar.
Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa, ‘’Dünya Çevre Günü’nün sadece senede bir gün kutlanan bir gün değil, bütün bir yıl boyunca düzeltici eylemlere ışık tutacak bir gün olmalıdır dedi. Bu konudaki sorumluluğumuz hem birey hem toplum hem hükümetler hem de şirketler seviyesindedir. O yüzden buradaki sorumluluğa bütünsel bakmalıyız ve her seviyede bu sorumluluğumuzu hatırlayıp yerine getirmeliyiz. Sürdürülebilirlik Akademisi olarak amacımız paydaşlarımız ile birlikte bu sorumluluğu iş birlikleri ile yerine getirmektir’’ şeklinde konuştu.
Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Bölge Başkanı Bora Tuncer “Schneider Electric olarak enerji verimliliği teknolojilerimiz ve dijital dönüşüm çözümlerimiz ile Türkiye’de 30 yılı aşkın süredir faaliyet gösteriyoruz. Ülkemizde kamu ve özel sektörlerde bu alanda bilinç çok arttı. Biz de buna paralel olarak ihtiyaçlara cevap vermeye çalışıyoruz. Türkiye’nin enerji kaynaklarını daha verimli kullanmasına destek olmak amacıyla yatırımlarımıza pandemide olduğu gibi bundan sonraki süreçte de devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Kordsa CEO’su Ali Çalışkan; “Kordsa’da biz sürdürülebilirliği gelecek nesillere karşı sorumluluğumuz olarak görüyor ve bu sorumlulukla hareket ediyoruz. ‘Tutkumuz Yaşamı Güçlendirmek’ vizyonumuz da bu yaklaşımımızı yansıtıyor. Sürdürülebilirliği tüm paydaşlarımız için değer yaratma ilkesinin yanı sıra çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim boyutlarıyla, bütünsel olarak ele alıyoruz. Her adımımız ve yatırımımızla sürdürülebilirliğe katkı sağlayarak, yaşamın her alanını güçlendirecek çalışmalar yürütüyoruz” dedi.
Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik; “Borusan Otomotiv Grubu olarak sürdürülebilirlik değer alanlarımızı; çevre, müşteri, toplum ve insan kaynağı olarak belirledik. Bu çerçevede, faaliyet alanımıza da uygun olarak ekosistemin onarımına yönelik kendimize ‘Türkiye Otomotiv Sektörünün Elektrifikasyon dönüşümünde öncü olmak’ hedefini koyduk. Çalışmalarımızı tüm gayretimizle bu vizyon ışığında sürdürmeye kararlılıkla devam edeceğiz‘’şeklinde konuştu.
Doğuş Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere; “İş dünyası temsilcileri olarak sürdürülebilirlik çalışmalarımızı yürütürken birbirimizden ilham almamız ve iş birliği içinde olmamız çok önemli. Kaynaklarımız ortak ve zamanımız ne yazık ki çok az. Tüketimin hızla arttığı günümüzde kaynaklarımızın gün geçtikçe azaldığını ve gelecek nesillere olan sorumluluğumuzun daha da arttığını unutmamalıyız. Biz Doğuş Grubu olarak sosyal, çevresel ve ekonomik açıdan sürdürülebilirliği hayatın parçası, yönetim ve yaşam tarzını belirleyen kalıcı bir anlayış olarak değerlendirmeye inanıyor ve çalışıyoruz” şeklinde belirtti.
Sütaş Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Yılmaz; “Tüm dünyada, yaşadığımız iklim krizinin de baskısıyla, tarım ve gıda alanında yeterlilik ve doğal kaynakların sürdürülebilirliği gündemin üst sıralarında yer alıyor. Geçtiğimiz yıl hayatımıza giren Avrupa Birliği ‘Yeşil Mutabakat’ının Çiftlikten Çatala stratejisi de sürdürülebilir gıda sistemleri oluşturmayı amaçlıyor. Sütaş, gıda güvenilirliği ve sürdürülebilirlik bakış açılarıyla, uzun yıllardır ineklerinin beslendiği ottan, sofralara ulaşan süt ve süt ürünlerine kadar, biyogaz, enerji ve gübre üretimini de içeren “Çiftlikten Sofralara” modeli ile bu stratejiye uyumlu ve hazırdır.” dedi.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı