Birleşmiş Milletler bildirgelerine dayanarak hazırlanan ve evrensel kabul edilen UN Global Compact’in 10 İlke’sine bağlılığını sürdüren L'Oréal Grup, 7. kez Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi LEAD şirketi olarak onaylandı.
2003'ten bu yana Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne (UNGC) üye olan ve BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni büyüme stratejisinin merkezine yerleştiren L'Oréal Grup, bu yıl bir kez daha UNGC tarafından onaylandı ve böylece Grup, sözleşmeye en çok katılım gösteren şirketler arasında yer aldı.
UN Global Compact’in 10 İlke’si insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarında iş dünyasının temel sorumluluklarını ele almaktadır ve 10 İlke’yi stratejilerine, politikalarına ve prosedürlerine dahil eden şirketler sadece insanlar ve gezegen için temel sorumluluklarını korumakla kalmaz, aynı zamanda uzun vadeli başarı için zemin hazırlar.
L'Oréal Grup, stratejilerini ve operasyonlarını dönüştürerek, toplumsal hedeflerini gerçekleştiren olumlu ve etkili eylemlerde bulunmaya devam ettiğini bu yıl 7. Kez, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi LEAD şirketi olarak onaylanarak bir kez daha ortaya koymuş oldu.
L'Oréal Grup Başkan Yardımcısı, Kurumsal Sorumluluktan Sorumlu Başkan ve L'Oréal Vakfı Başkan Yardımcısı Alexandra Palt, “İşletmeler iyilik için etkili bir güç olabilir ve olmalıdır. Şirketler, kapsayıcı veya sürdürülebilir olmayan bir toplumda gelişmenin mümkün olmayacağını giderek daha iyi anlıyor. BM Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin tanınması, L'Oréal Grup’un insan haklarını korumaya, değer zinciri boyunca insana yakışır çalışma koşulları sağlamaya ve iklim değişikliği ve biyo-çeşitlilik kaybı gibi acil çevresel zorluklarla mücadele etmeye yardımcı olmak için uzun süredir devam eden taahhütlerini ve çabalarını doğruluyor. Bahsettiğimiz konularda önemli ilerleme kaydettik ancak burada durmayacağız. Değişimin mümkün olduğunu göstermek için önümüzde sadece on yıl var.” dedi.
BM Küresel İlkeler Sözleşmesi CEO'su ve İcra Direktörü Sanda Ojiambo, “Dünyanın, sürdürülebilirlik performanslarını geliştirmek için LEAD olarak ilan edilen şirketler gibi sürekli çalışan ve daha iyi bir dünya inşa etmek için harekete geçen işletmelere her zamankinden daha fazla ihtiyacı var.” şeklinde konuştu.
Sürdürülebilirlik programı, etiğe olan güçlü bağlılığı, çeşitliliği ve kapsayıcılığı teşvik etme politikası, L'Oréal Vakfı ve markaları tarafından gerçekleştirilen hayırseverlik faaliyetleri ile L'Oréal Grup, 2015 yılında Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanan 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nden 16'sına katkıda bulunuyor.
L'Oréal Grup, önümüzdeki 10 yılda “Gezegen Sınırları”na saygılı faaliyetlerde bulunma vizyonunu ortaya koyuyor ve günümüzün en acil çevresel ve sosyal sorunlarının ele alınmasına yardımcı olmak için daha fazla sorumluluk alan bir şirket olarak öne çıkıyor.
Diğer taahhütlerin yanı sıra Grup’un 2030 yılı taahhütleri arasında:
• New York İklim Haftası'nın bir ortağı olarak yinelediği taahhüdü kapsamında 1.5°C senaryosuna uyum sağlamak, tüm kapsamlardaki sera gazı emisyonlarını bitmiş ürün başına 50 (mutlak olarak 25) azaltmak.
• 50 milyon Euro'luk bir etki yatırım fonu olan L'Oréal Doğayı Yenileme Fonu sayesinde bir milyon hektarlık bozulmuş eko-sistemin onarılmasına yardımcı olmak.
• Tüm dünyada, dezavantajlı topluluklardan 100 bin kişinin istihdama erişmesine yardımcı olmak.
Business for Inclusive Growth ve BM Küresel İlkeler Sözleşmesi Küresel Tedarik Zincirlerinde İnsana Yakışır İş Eylem Platformu üyesi olan L'Oréal Grup ayrıca; ücret yaklaşımını dünya çapındaki değer zincirlerinde basamaklandırmak ve mümkün olduğu kadar çok insanın yaşam standartlarını yükseltmeye yardımcı olmak için bir dizi şirketle birlikte çalışıyor. Grup, iklim değişikliği ve çevresel bozulma ya da sosyal huzursuzlukla karşı karşıya olan bir dünyada, güçlü ve işleyen bir işletmeye sahip olmanın mümkün olmayacağına inanıyor.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı