Gastronomi ve Mutfak Sanatları Programı öğrencileri ve akademisyenleri sürdürülebilir tarım düşüncesinden yola çıkarak kampüste yer alan binanın terasında uygulamaya koydukları topraksız tarım kapsamında, mevsimine uygun sebze ve bitkileri yetiştirmeye başladı. Öğrenciler, topraksız tarım sahasında yetiştirdikleri ürünleri, bölümlerinin mutfağında hazırlayacakları yiyeceklerde kullanacak.
Bahçeşehir Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümü öğrencileri ve akademisyenleri sürdürülebilir tarım düşüncesinden yola çıkarak kampüste yer alan binanın terasında uygulamaya koydukları topraksız tarım kapsamında, mevsimine uygun sebze ve bitkiler yetiştiriyor.
Yemek atıklarının gübre olarak kullanıldığı ve "topraktan mutfağa, mutfaktan doğaya" bilinciyle hareket edilen proje kapsamında oluşturulan BAU Tarım Bahçesi’nin açılışına BAU Mütevelli Heyet Başkanı Enver Yücel, akademisyenler, öğrenciler ve tarım gönüllüleri katıldı.
“GASTRO DİPLOMASİDE ÖNCÜLÜK YAPACAĞIZ”
Etkinlikte yaptığı konuşmada tarımın önemine dikkat çeken ve uzun yıllar memleketi Giresun'a gidip gözlem yaptığını anlatan Yücel, "Bir Anadolu çocuğu olarak memleketimde de meyve, sebze ekiyor, herkesle paylaşıyorum. Bu geleneğimiz eskiden olduğu gibi devam etsin istiyorum. Yemek yapmak, yemek kültürünü yaymak, bunların temelini tarım oluşturuyor. Türkiye'nin ve dünyanın tarım ile ilgili gelişmelerini hep beraber izliyoruz. Üniversitemizde gastronomi, yalnızca yemek yapan bir bölüm olmak yerine daha da büyük bakarak, sürdürülebilir tarım alanında da çalışmalar yapıyor. Türk Mutfağını, Türk Kültürünü, Türk Medeniyetini her seferinde anlatırız ama bunlardan ülkemizin bir şey kazanmasını da arzu etmemiz lazım. Bugün dünyanın neresine gidersek gidelim, Türk Mutfağı ile gitmemiz çok mümkün çok da güçlü olur. Bahçeşehir Üniversitesi'nin gastronomi bölümü sadece iyi ve mükemmel şefler yetiştirmeyecek aynı zamanda diplomasi yapan insanlar da yetiştirecek. Gastro-diplomaside öncülük yapacağız” dedi.
"YENİLİKÇİ GENÇLER YETİŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ"
BAU Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz ise pandemi döneminin gastronomi sektörü ve tarım için kolay geçmediğini, bu süreç içinde eğitimleri tekrar masaya yatırdıklarını ifade ederek, "Eğitim açısından baktığımızda gastronomi nasıl tarımdan ayrı değilse, tarım yapay zekadan, yapay zeka ise hukuktan ayrı değilse bunların hepsini 360 derece görebilmek ve bu konuda farklı çalışma gruplarını bir araya getirmek gibi bir hedefimiz var. O yüzden tarım bizim dikeyde gördüğümüz tek başına kompartman halinde olan bir alandan ziyade, tüm diğer alanlara dokunan, yatayda kesişen, izdüşümlerini hepsiyle bir arada ortaya koyan bir alan gibi de görüyoruz; çünkü buna ihtiyacımız var." dedi.
"ÇEVRESİNİ SEVEN ÖĞRENCİLER YETİŞTİRECEĞİZ"
BAU Tarım Projesi'nin fikir öncüsü Uygulamalı Bilimler Dekanı Dr. Dilistan Shipman da giderek şehirleşen dünyada toprağa, ağaca, hiç bir şeye yer kalmadığını dile getirerek, "Diyorlar ki 'Bu Z kuşağı topraktan anlamıyor, bitkiye önem vermiyor. Nasıl versinler, toprağı görmüyorlar. BAU Tarım Bahçesi'nde hem seralarda hem küçük toprak alanlarında hem de topraksız olarak bitkileri mevsimine göre yetiştiriyoruz. Gübreleri atık yemeklerden kendimiz yapıyoruz. Öğrenciler onlara bakacak, hasat edecek ve bir maydanozun büyümek için ne kadar eziyetli bir zaman geçirdiğini anlayacak. Kesip kesip çöpe atmayacak. Böylelikle empati kurabilen, başka insanlara ve herşeye duyarlı, çevresini seven öğrenciler yetiştireceğiz." şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından katılımcılar BAU Tarım Bahçesi'ni ziyaret etti. BAU Öğretim Üyesi Ziraat Yüksek Mühendisi Kevser Üner Öztürk, BAU Tarım Bahçesi'nde bitkileri nasıl yetiştirdiklerine ilişkin katılımcılara bilgi verdi.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı