MEHMET BAYER - 25 Nisan 2021 - HİBYA - Avustralya'dan gelerek 1915 yılındaki Çanakkale Kara Savaşları'na yer alan Binbaşı Tasman Malcolm Millington, muharebelerin ardından, kendi mezarlıklarının yaklaşık 40 yıl bakımını üstlendi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mithat Atabay, HİBYA'ya yaptığı açıklamada, Gelibolu Yarımadası'nı ziyaret edenlerin yabancı mezarlıkların, anıtların düzen ve intizamını hemen fark ettiğini, her mevsim bakımlı olduğunu söyledi.
Bu mezarlık ve anıtların yapılmasının üzerinden neredeyse 100 yaklaşan bir zaman dilimi geçtiğine işaret eden Atabay, ''Ve anıtlar ile mezarlıklar ilk günkü gibi sapasağlam ayaktadır ve insanda hayranlık uyandırmaktadır. Peki bu sistemi kuran kimdir, nasıl başarılmıştır?'' dedi.
Atabay, Gelibolu'daki mezarlıkların Avrupa'daki savaş mezarlıklarına hiç benzemediğini, Mondros Mütarekesi imzalandıktan hemen sonra İtilaf Devletleri'nin Mezarlıklar Komisyonunun Gelibolu Yarımadası’na gelerek askerlerin, mümkün olduğunca hayatını kaybettikleri yerde gömülmelerine karar verdiğini aktardı.
Bu kararla birlikte yarımadada birden fazla mezarlık oluşturulması yoluna gidildiğine işaret eden Atabay, şöyle konuştu:
''Oluşturulan mezarlıklarda gömülen asker sayısı yüzle binler arasında değişiklik gösterdi. Bazıları ise ulaşabildikleri tepelere gömüldüler. Gelibolu Yarımadası'nda tüm mezarlıkların etrafı çam ağaçlarıyla çevrilidir. Mezarlıkların üzerinde haç işareti yerine mermer kitabeler bulunmaktadır. Mezarlıkların içinde ve çevresinde serviler, ardıç ağaçları, biberiyeler ve zakkumlar yer alır. Mezarlıkların içerisindeki çiçeklerin mevsimine göre bakımları yapılmaktadır. Kış mevsiminde mezarlıklardaki toprak yosun ve otla kaplanırken, yaz mevsiminde çam iğneleri her tarafa yayılmaktadır. Rüzgar sesinin her dönem duyulduğu Gelibolu Yarımadası'nda kuşlar özgürce uçuşmaktadır. Akşamları yarımadayı adeta bir sükun kaplar.''
- Mezarlıkların bakımı
Mithat Atabay, mezarlıklar tesis edildikten itibaren bakımının yaklaşık 40 yıl Binbaşı Tasman Malcolm Millington tarafından yapıldığını söyledi.
Millington'un eski bir Avustralya askeri olduğunu, onun mezarlıkları sevgi ve bağlılıkla koruduğuna işaret eden Atabay, ''Millington, Çanakkale'de deniz kenarında ikamet etmekteydi. Yanında refakatçi olmadan herhangi bir yere gidemezdi. Ona refakat eden kişi Süreyya Dilmen Bey'di. Süreyya Dilmen Bey, çok iyi derecede yabancı dil bilirdi ve Mezarlıklar Komisyonu'nun resmi tercümanı olarak çalışmaktaydı. Güngör Dilmen, Süreyya Bey’in oğluydu. Daha sonra çok önemli bir sanatçı olacaktı.'' dedi.
Atabay, Millington'un ayda bir kez İngiliz Hükümeti’nin kendisine tahsis ettiği motorla Seddülbahir'e gittiğini, oradan arabayla tüm mezarlıkları dolaştığını ifade ederek, Millington'a bu ziyareti sırasında Türk askerlerinin eşlik ettiğini bildirdi.
Mezarlıklar Komisyonu emrinde Türk bahçıvanlar ve duvarcı ustalarının çalıştığını, bu görevlilerin mezarlıkların bakım, onarım ve her türlü temizliğini yerine getirdiğini anlatan Atabay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Millington'a eşlik eden Türk askerleri mezarlıklara gösterilen bu itinaya hayranlık ve şaşkınlıkla bakarlardı. Hatta çok abartılı olduğunu düşünürlerdi.
Bu sırada Gelibolu Yarımadası’nda hayatını kaybeden Türk askerleri için yapılmış mezarlıklar yoktu. Askerler isimsiz toplu mezarlıklar gömülmüştü. Sadece tam Çanakkale’nin karşısında bulunan yamaçta 18 Mart 1915 yazısı vardı. Bu yazı Çanakkale Boğazı’ndan geçen gemilere İtilaf Donanması’nın yenildiği tarihi hatırlatıyordu. Gelibolu Yarımadası’nda bulunan yabancı mezarlıkları ziyaret etmek için gelenlerin sayısı çok azdı. Düzenlenmiş özel turlar dışında neredeyse bir avuç ziyaretçi geliyordu.''
- Tasman Malcolm Millington
Tasman Malcolm Millington, 18 Haziran 1896 tarihinde doğdu. On kardeşin yedicisiydi. Tasmanya'da 36. Avustralya İstihkam Okulu’na gitti. Birinci Dünya Savaşı başladıktan sonra 26. Avustralya İmparatorluk Kuvvetleri’ne katıldı. Eylül ayında 26. Tabur’la birlikte Gelibolu’ya geldi. Dizanteriye yakalandı ve tedavi için 10 Ekim 1915’te Malta’ya gitmek zorunda kaldı. 25 Ekim 1915’te Brasile hastane gemisiyle Malta’dan İngiltere’ye gönderildi. 1916 yılı Nisan ayından 1918 yılı Eylül ayına kadar Batı Cephesi’nde savaştı ve iki kez yaralandı. Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra Millington, Londra’da Telgraf Okulu’na devam etti. 22 Eylül 1919’da Fields St. Martin Kilisesi’nde Ruth Evelyn Martin’le evlendi. Millington, 1919 yılında Birleşik Krallık Savaş Mezarlıkları Komisyonu’nda göreve başladı. 14 Şubat 1922 tarihinde Millington’a Birinci Dünya Savaşı sırasındaki hizmetlerinden dolayı ''Savaş Yıldızı'', ''İngiliz Madalyası'' ve ''Zafer Madalyası'' verildi. 14 Kasım 1919’dan 1960 yılına kadar aralıksız 40 yıl İngiliz Mezarlıklar Komisyonu’nda Çanakkale Boğazı, Limni, Gökçeada, Bozcaada ve Midilli adalarındaki mezarlıklardan sorumlu olarak çalıştı. Gelibolu Yarımadası’nda mezarlıklar ve anıtlar inşa edilirken Millington ve eşi Ruth, Kilya’da yaşadı. Mezarlıklar tamamlandıktan sonra Mezarlıklar Komisyonu’nu Çanakkale’ye taşıdı ve kendisi de ailesiyle birlikte burada yaşamaya başladı. 1930 yılında Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale’deki 36 mezarlık ve anıt ile İstanbul’daki 3 mezarlık ve anıtın başmüdürü oldu. Bu sırada mezarlıkların bulunduğu alan askersizleştirilmiş alandı. Millington’un emrinde çalışan Türk ve Beyaz Rus personel, onun mezarlık ve anıtları korumak, güzelleştirmek için gösterdiği estetik kaygısını büyük bir hayranlıkla izlemiş ve tatbik etmişlerdi. Tüm bunları gerçekleştirmek için Millington, devlet ve yerel yöneticiler ile iyi ilişkiler kurdu. Onun bu davranışı Fransızlara da örnek oldu. İkinci Dünya Savaşı sırasında da tüm dünya ile ilişkisi kesilse de görevini büyük bir titizlikle yürüttü. Fransız Hükümeti, Millington’un estetik kaygısı ve mezarlık ile anıtlara gösterdiği titizlikten dolayı ona 1950 yılında Légion d’honneur Nişanı verdi. Görevi sırasında Gelibolu savaş alanlarında hayatlarını kaybetmiş olan askerlere saygı ve sevgisinden dolayı onların anısına yapılan anıt ve mezarlıklara büyük bir itina ile hizmet eden Millington, 1961 yılı Nisan ayında görevini tamamladı ve büyük bir huzur içinde İngiltere’ye döndü. Şeker hastasıydı. Hastalığı kangrene dönüştü ve iki ayağını kaybetti. 10 Aralık 1963 tarihinde kroner trombozdan öldü ve Sidcup Mezarlığı’na gömüldü.
Bugün, Gelibolu Yarımadası’ndaki mezarlıklar ve anıtları ziyaret eden herkes, Millington’un ismini bilmese de buraların her mevsim bakımına hayranlık duymaktadır.