ABD’de Kongre’nin yapısı netleşirken Trump’ın 20 Ocak’ta görevi sorunsuz şekilde devredeceğini açıklaması piyasaların iyimser bir zeminde hareket etmesini sağlıyor. Bu noktada hafta başından bu yana gördüğümüz değer kazanma eğiliminin bugün de korunmasını bekliyoruz. Günün en önemli konu başlığını ise ABD istihdam verileri oluşturuyor. Geride bıraktığımız ayda tarım dışı istihdamın 65 bin kişi artış gösterdiği tahmin edilirken işsizlik oranının ise 6,8’e yükselmesi bekleniyor. Saatlik kazançlarda ise yıllık bazda %4,4 büyüme öngörülüyor. Hatırlanacağı gibi ABD’de Şubat-Nisan döneminde istihdamda yaklaşık 22 milyon kişilik kayıp yaşanmıştı. Ekonominin yeniden açılması ile birlikte bu kaybın yaklaşık 12 milyonluk kısmı geri alındı. Aralık ayında beklenen artış dahil edildiğinde bile istihdamdaki açığın hâlâ 10 milyon civarında olduğunu görüyoruz. Son dönemdeki verilerin istidamdaki toparlanmanın yavaşladığına işaret ettiğini de düşünürsek bugünkü verilerin piyasa lehine güçlü bir tablo çizmesi çok kolay görünmüyor. Kaldı ki ortalama beklenti 65 bin civarında olsa da tahmin aralığının -50 bine kadar indiğini hatırlatmak istiyoruz.
BEKLENTİLERİMİZ
Borsa İstanbul iyimserliğini koruyor. Küresel ölçekte belirsizliklerin azalması ve risk iştahındaki canlanma 2020’yi güçlü bir zeminde tamamlayan Borsa İstanbul’da iyimserliğin devam etmesini sağlıyor. Kaldı ki Borsa İstanbul’un gelişmekte olan ülkeler endeksine kıyasla iskontolu olmasına neden olan TL’de zayıflığın giderek yerini daha dirençli bir TL’ye bırakması da endeks açısından lehte bir tablo ortaya koyuyor. Bu kapsamda TL’de son dönemde artan değer kazanma eğiliminin de hisse senetleri açısından itici bir güç olarak çalıştığını düşünüyoruz. Teknik açıdan ise 1500 puanın üzerindeki kapanışlar güç kazanımına katkı sağlar nitelikte. Bu noktada 1525 puanı ilk direnç olarak görürken bu seviyenin aşılmasının 1550 puana kapı aralayacağını söyleyebiliriz.
EUR/USD direnç bölgesine takılıyor. Georgia seçim sonuçlarının lehte bir tablo ortaya koymasına karşın paritenin bundan aradığı desteği bulamadığını görüyoruz. Bunu özellikle ABD tahvil faizlerindeki yukarı yönlü eğilimle açıklamak mümkün. Öyle ki, 10 yıl vadeli ABD ve Almanya tahvil faizleri arasındaki fark 160 baz puanı aşarak son 10 ayın en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. Bu fark kaçınılmaz olarak EUR’nun lehte konjonktüre karşın destek bulmasını zorlaştırıyor. Teknik açıdan bakıldığında ise aşılması durumunda daha güçlü bir eğilme kapı aralayabileceği için 1,23 seviyesini izlemeye devam ediyoruz.
TL kazanımlarını ileri taşımaya çalışıyor. Georgia seçimlerinin ortaya koyduğu tablo dolar endeksi üzerindeki baskının devam etmesine neden olurken bu durum gelişmekte olan ülke para birimlerinin güç kazanmasını kolaylaştıran bir zemin yaratıyor. Bu noktada TL’nin diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden pozitif ayrışarak oldukça kuvvetli bir tablo ortaya koyması ise dikkat çekiyor. Özellikle 200 günlük hareketli ortalamanın (7,3310) altında kalınması durumunda TL lehine hareket alanını genişleyeceğini söyleyebiliriz. Hızlı değer kazanımının ardından dün olduğu gibi zaman zaman düzeltmeler görebilecek olsak da mevcut konjonktürde TL lehine eğilimin tersine dönmesine neden olacak güçlü bir gerekçe olduğunu düşünmüyoruz.
Ons altın destek bulmakta başarılı olamıyor. Georgia seçimlerinin ardından beklenmedik bir tepki veren altının ons fiyatı 1920 doların altında işlem görmeye devam ediyor. Özellikle ABD tahvil faizlerindeki yükselişin değerli metallere negatif yansıdığını söylemek mümkün. Teknik açıdan bakıldığında ise altının Ağustos ayından bu yana devam eden aşağı yönlü trendinden çıkması için ilk etapta 1915 doların üzerinde kalması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun başarılamaması durumunda altın üzerindeki baskının devam etmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Aralık ayından bu yana devam eden yukarı yönlü trendin destek noktası ise 1905 dolar seviyesine yer alıyor. Dolayısıyla geri çekilmenin devam etmesi durumunda bu seviyeden tepki gelip gelmeyeceğini izleyeceğiz.
Kaynak ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı