Hisar Okulları 25. Yıldönümü konferans dizisinin üçüncüsünde pandemiyi deneyimleyen gençlerin geleceğe güvenle hazırlanması için neler yapılması gerektiğini uzmanlarla tartıştı
Pandemi döneminde Türkiye’de ve dünyada yapılan pek çok araştırma, uzayan salgın sürecinin gençlerin yaşam kalitesi kadar, geleceğe yönelik umutlarını da etkilediğine işaret ediyor. Son iki yılda değişen sosyal yaşam kuralları, uzaktan eğitimin zorunlu hale gelmesi ve mezuniyet sonrası iş fırsatlarının giderek daha rekabetçi olması, öğrenim gören ve öğrenimini tamamlayarak hayata atılmak üzere olan pek çok gencin gelecek beklentilerini yeniden gözden geçirmesine neden oluyor. Uzmanlar ve eğitimciler gençlere sabırlı ve iyimser olmayı tavsiye ederken, onların kendilerini dönüşen gelecek için farklı bilgi ve becerilerle donatması gerektiğinin altını çiziyor. Hisar Okulları’nın 25. Yılı onuruna düzenlediği “Hisar Konuşmaları: Geleceği Tartışmak…” konferans dizisinin üçüncüsü de bu gerçekten yola çıkarak; insan, doğa, gelişim, değişim, inovasyon ve sürdürülebilirlik konularını mercek altına alarak, bu bilgi ve becerilerin hangileri olduğunu tartıştı. “Açık Kaynak” yaklaşımı ile toplumla paylaşılan konferans dizisinin ilk ikisinin tamamına ve üç konferanslık dizideki tartışmaların özetinden oluşturulan kısa filme okulun Youtube kanalı üzerinden erişilebiliyor.
“Sistemik Düşünme: Dönüştürücü Eğilimler” başlıklı konferans iki küresel liderin konukluğunda gerçekleşti. Konuklar katlanarak büyümenin yol açtığı etkilere, bu etkilerin neden sonuç ilişkilerine ve yeni geleceğe yönelik yetenekleri geliştirme sürecinde eğitim sisteminin nasıl dönüştürülmesi gerektiğine değindiler. Konferansta AB STEM Koalisyonu'nun AB elçisi ve The Institute for Integrated Economic Research (IIER) Başkanı Hans van der Loo enerji kaynaklarının sürdürülebilirliği alanında çalışmanın önemi üzerinde durdu. Bilişim alanında uluslararası bir kariyer sahibi olan TÜSİAD Silikon Vadisi Network Başkanı ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül İldeniz ise yeni gelişim alanlarının gençlere sunacağı fırsatlara dikkat çekti.
Hans van der Loo: “Enerji verimliliği alanında çalışmak dünyamızın geleceği için çok değerli”
“Günümüz dünyasında zorlayıcı değişikliklerin sayısı katlanarak artıyor. Bunlarla baş etmek için dikkat edilmesi gereken üç şey var. Biz kutuplara dünyanın çatısı deriz, buradaki buzullar küresel ısınma nedeniyle eriyor, bu çatının çökmemesi için öncelikle bu gidişe dur denilmesi gerekiyor. Şu anda büyük oranda fosil kaynaklara dayanan, yoğun enerji kullanımımız var ve bu dünyamıza çok zarar veriyor. İkinci olarak bizim daha az enerjiyle yaşayabilen bir toplum yapısı geliştirmemiz gerekiyor. Enerji ihtiyacımızı azaltırken, verimliliğimizi yükseltmeliyiz. Büyüyen nüfus, gelişen teknolojiler ve güncel hayat standardı enerji tüketiminin katlanarak artmasına neden oluyor. Yenilenebilir enerji dünyamızın geleceği için çok önemli ve bu kaynakları geliştirecek bir nesil yetiştirmemiz gerekiyor. Verimlilik, inovasyon ile verimli enerji kullanımının önemini, yenilenebilir kaynakların çoğaltılması konularını gündeme almak zorundayız. Küresel ısınmanın yaptığı tahribatların önüne ancak bu şekilde geçebiliriz.
Son olarak geleceğin bilim insanlarını yetiştirirken onların öğrenme heveslerini canlı tutmalı, hangi noktalarda öğrenme güçlüğü çektiklerini görmeli ve ne yapmaları gerektiğini onlara gösterebilmeliyiz. Günümüzde bu konuda destek alabileceğimiz yapay zeka uygulamaları da mevcut. Bu yöntemle öğrencilerin STEM konularına olan meraklarını koruyabilir, öğretmenin zamanı daha tasarruflu kullanmasını sağlayabilir ve öğrencilerin sistemli düşünme becerilerini geliştirebiliriz. Yapay zeka sayesinde çok daha fazla sayıda öğrencinin kişiselleştirilmiş bir eğitime erişmesini mümkün kılarız.”
Ayşegül İldeniz: “Hızı ve değişimi yönetmek çok kritik bir beceri haline geldi”
“Hepimiz muazzam bir hız ve değişim tarafından sarılmış durumdayız. Bugün çevremizde gördüğümüz pek çok kurum ve kuruluş çok yakın gelecekte tümüyle değişecek, yerlerine yenileri gelecek. Standart and Poors’un araştırmaları eskiden ortalama 60 yıl olan şirket yaşam sürelerinin 13 yıla ineceğini gösteriyor. Bu gelişmeler hızı yönetmenin çok ihtiyaç duyulan bir yetkinlik haline geleceğine işaret ediyor. Bizler de eğitim, tecrübe, yaşam boyu öğrenmeye odaklanarak karşımıza çıkan değişiklikleri nasıl yöneteceğimizi öğreneceğiz.
Bir süredir yaşadığım Silikon Vadisi’ne baktığımda benim gördüğüm çok az ortak noktası olan kişilerin büyük işler başarmaya olan inançları sayesinde başarıyla bir araya geldiği. Yeteri kadar zaman ve parayla her şeyin başarabileceğine inanan yaratıcı uzmanlar var burada. İleride burada çalışmak isteyenler çok rekabetçi bir yer olduğu için kendi alanında çok iyi olmalı ve diğerlerinden farklılaşarak öne çıkmalı. Şunu da eklemeliyim; bilgisayar mühendisliği, yazılım ve bilim elbette ki çok önemli konular, ancak gelecekte insan ilişkileri, yaratıcılık, duygusal zeka ve kaotik ortamın yönetimi de gençleri bekleyen çok önemli gelişim alanları olacak.”
Hisar Okulları İnovasyon Merkezi Koordinatörü Mahir Badem, pandemi koşullarının sadece Türkiye’de değil, tüm dünyadaki gençlerin gelecek planlarını ve motivasyonunu etkilediğini belirtti. Badem, daha olumlu bir bakış açısı için gençlere bu süreçte elde ettiklerini değişimleri yönetme becerisine odaklanmalarını ve yaz dönemini ilgi alanlarına yönelik faaliyetlere katılarak, bu alanlarda araştırmalar ve okumalar yaparak değerlendirmelerini önerdi.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı