Dünyanın ilk bilgisayar programcısı bir kadındı, dünyada ilk gerçek bilgisayar hatasını bir kadın keşfetmişti, bugün hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen Wifi da yine bir kadının icadıydı, keza bugün bizi Covid-19’dan koruyacak aşının mucitlerinden birisi de yine bir kadın. Kadınların hayatın birçok alanında olduğu gibi teknoloji alanında başardıkları ilkler listesi uzadıkça uzuyor. Tarihin ilk yıllarından bu yana yeniliğin, teknolojinin, başarının var olduğu her yerde bir kadın dokunuşuna şahit oluyoruz. Bugün tüm dünyada yeniliğin ve değişimin tetikçisi, yönlendiricisi ve uygulayıcısı olarak kabul edilen girişimlerin de önemli bir kısmını kadın kurucular oluşturuyor. Pek çoğu iş yaptıkları alanda yaşadıkları zorluğa çözüm bulmak için kollarını sıvıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Türkiye’de alanında pek çok başarıya imza atmış 5 kadın girişimcinin başarı hikayelerini sizlerle buluşturuyoruz.
Navlungo ile uluslararası lojistik organizasyonunu online uçak bileti almak kadar kolaylaştırıyor
Dünya genelinde ihracat ve ithalat yapmak isteyenlere lojistik teklifi bulma, satın alma ve yönetme hizmeti veren Navlungo’nun Kurucu Ortağı Nahide Ceren Tokatlı bugün; 6 bini aşkın İthalat ve İhracat şirketi, iki yüzü aşkın uluslararası lojistik firması ile çalışıyor. Lojistik fiyat teklif robotu ile telefon görüşmesi ve eposta ile yönetilen uluslararası lojistik organizasyon sürecini online uçak bileti almak kadar kolay hale getiren girişimci başarısının sırrını ise sahayı dinleyerek doğru adımı atmak olarak açıklıyor.
Endüstri mühendisliğinden mezun olduktan sonra İngiltere’de Tedarik Zinciri ana dalını seçerek MBA eğitimimi tamamlayan Nahide Ceren Tokatlı bir süre ilaç sektöründe çalıştıktan sonra kariyerine Koç Holding bünyesinde devam etti. Burada çalıştığı 4 arkadaşıyla çıktıkları yolda takım çalışmasının gücünü de her zaman hissettiğini ifade eden Nahide Ceren Tokatlı: “Serüvenimiz birlikte çalıştığımız lojistik ve teknoloji alanında tecrübeli 4 iş arkadaşımla sektörde kendi yaşadığımız sorunlara çözüm ararken uluslararası lojistik fiyatlarının hızlıca alınıp karşılaştırıldığı, vakit kaybının olmadığı pratik, dijital ve sistemli bir platform geliştirmenin çok gerekli olduğunu düşünmemizle başladı. Uzun fikir geliştirme ve sahayı izleme aşamasından sonra fikrimizi hayata geçirmek için adım attık. Şu an Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’da başarılı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Fikir aşamasında sahayı dinlememiz başarımızın temel faktörü oldu. Yaptığımız işi Teknopark İstanbul’dan aldığımız gerek mentorluk gerekse ofis ve eğitim gibi imkanlarla geliştirdik.” diyor. Tokatlı; girişimci olmak isteyen kadınlaraysa cesaretli, sabırlı ve kendine güvenen bir yapıya sahip olmalarını tavsiye ediyor. Kadınların özellikle hırslı ve mücadeleci yapısı ile zor hedefler belirleyerek çok büyük başarılara imza atacağına inanıyor.
“Dünyanın bulut tabanlı ilk sahte ilaç denetleme sistemini geliştirdi”
Tersine beyin göçü kapsamında 2017'de ABD'den Türkiye'ye dönerek Portmera isimli biyoteknoloji firmasını kuran analitik kimyager Dr. Derya Cebeci, sahte ilaçları kimyasal işlem kullanmadan saniyeler içerisinde tespit edebilen analiz teknolojisi geliştirdi. Cebeci’nin Teknopark İstanbul’da çalışmalarını yürüttüğü dünyanın bulut tabanlı ilk sahte ilaç denetleme sistemi olan teknoloji, laboratuvar ortamı ve uzman personel ihtiyacı olmadan, yakın kızıl ötesi ışık (NIR) ile sahada analiz yapabiliyor.
Bir kadın girişimci olarak tüm dünyanın baş etmeye çalıştığı sahte ilaç risklerini en aza indirmek isteyen Cebeci başarısının sırrını ise yenilikçi teknolojileri sorun çözümünde konumlandırma yeteneği ve tabii ki takım çalışması olarak açıklıyor. Hacettepe Üniversitesi Kimya bölümünden mezun olduktan sonra 2012 yılında Purdue Üniversitesi’nde makine öğrenmesine dayalı kimyasal modellemeler ve kimyasal veri analizleri konularında yaptığı çalışmalar ile analitik kimya alanında doktorasını tamamlayan Cebeci sonrasında, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nde (FDA) araştırmacı olarak görev aldı ve FDA için stratejik ilaç ürünlerinin hızlı ve tahribatsız analizleri için sistemler geliştirdi. Cebeci ABD’de bulunduğu yıllarda edindiği tecrübeyi Türkiye’de kullanmaktan gurur duyduğunu ifade ederek kadın girişimcilere bilgilerini tecrübeleriyle birleştirme cesaretine sahip olma tavsiyesinde bulunuyor.
2016’da kurduğu girişim, bugün dünyanın lider yapay zeka şirketleri arasında yer alıyor
Türkiye’nin sanal asistanlar konusunda lider yapay zeka şirketi CBOT’un Kurucu Ortağı Çiler Ay ise 2002 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra profesyonel hayata atılarak Türkiye’de ve yurtdışındaki kurumlarda stratejik pazarlama alanında aktif çalışmalar yürüttü. Silikon Vadisi’nde kazandığı deneyimler sonrasında ülkeye dönme kararı alan Çiler Ay 2016 yılında ortağı Mete Aktaş ile yapay zeka girişimi CBOT’u kurdu. CBOT’un kuruluş hikayesinin başlangıç noktasında yer alan ilk projesi T.C. İş Bankası’nın sıkça sorulan sorular chatbotu bugün milyonlarca müşteriye hizmet veren Dijital Asistan Maxi olarak biliniyor. Bu başarının ardından Türkiye’nin geniş bir kitle tarafından kullanılan ilk yapay zeka tabanlı insan kaynakları chatbotunu, Türkiye’nin ilk yapay zeka tabanlı havayolu chatbotu gibi ilklere ve Türkiye’nin ilk eğitim chatbotu EBA Asistan gibi kritik projelere imza atan bir şirket olarak büyümeye devam etti. CBOT, 2020 yılında ise Gartner tarafından dünyanın en iyi chatbot şirketleri arasında sıralandı.
“Türkiye’de bir teknokent içinde küçük bir ekiple geliştirmeye başladığımız yapay zeka teknolojimizin bugün geldiğimiz noktada farklı alanlarda Türkiye’de ve globalde birçok şirket tarafından insanlığa faydalı bir şekilde kullanılması ve ticarileşmesinin gururunu yaşıyoruz” diyen Çiler Ay başarısının sırrını analitik düşünme ve teknoloji alanındaki deneyimine bağlıyor. Küçük yaşta tanıştığı bilgisayar ona yeniliklerle dolu bir kapı aralıyor ve bugün Türkiye’nin lider yapay zeka şirketinin kurucularından biri olarak başarılı kadın girişimciler arasına ismini yazdırıyor. Özellikle teknoloji alanında bir kadın olarak yer almanın pek çok avantajı olduğunu ifade eden Çiler Ay kadınların kendine güvenmeleri halinde özellik teknoloji alanında pek çok alanda söz sahibi olabileceklerini vurguluyor.
Identify’la Türkiye’yi yazılım üssü olarak konumlandırarak Türkiye’den dünyaya teknoloji ihraç edecek
1982 yılında Almanya Nünrberg’de doğan Neslihan Özbugutu-Ortakasapbaşı. Almanya’daki eğitimi ve çeşitli iş tecrübelerinin ardından eşi Taner Ortakasapbaşı ile 2009’da Almanya’da Business Service Solution GmbH adlı elektronik ticaret ve ödeme hizmetleri şirketimizi kurdu. BSS şu an Almanya’nın dev şirketlerine satış ve müşteri temsilcisi servisi sunan önemli bir teknoloji şirketi olarak faaliyet gösteriyor. 2015’te dijital dönüşümle birlikte Alman-Türk mühendis ve uzmanlardan oluşan ekibiyle çağrı merkezlerinin dijital dönüşümü için CRM, Website, Digital Onboarding gibi yazılımlara yoğunlaşan Neslihan Özbugutu-Ortakasapbaşı 2019 yılında ise ekibiyle uzaktan kimlik ve yeni müşteri edinme süreçleri için video kimlik doğrulama çözümleri sunan Identify’ı kurmak için kollarını sıvıyor. Identify ülkemizde video kimlik tespiti hizmeti veren tek tecrübeli şirket olarak öne çıkıyor. Almanya’daki 4 yıllık teknolojisini Türkiye’ye taşıyarak Teknopark İstanbul’da açtıkları ofisi bir yazılım üssü haline getirmek istediklerini ifade eden Neslihan Özbugutu-Ortakasapbaşı Identify’’da kadın istihdamının 65’ler seviyesinde olduğunun altını çiziyor. Özellikle STEM alanında mezun olan kadınların teknoloji alanında istihdam edilmelerine imkan sunan programlar hayata geçireceklerini ifade eden Neslihan Özbugutu-Ortakasapbaşı teknoloji alanının kadınların fikirleri, çalışmaları ve destekleriyle daha ileriye taşınacağına inanıyor.
Paymes’le kadınların sosyal ticaret yapan birer girişimci haline gelmesini destekliyor
Sosyal ticaret yapanlara linkle ödeme hizmeti sunan ve bugün 1 milyona yaklaşan sosyal ticaret satıcısının 600 binden fazlasına hizmet veren alanında lider bir şirket olan Paymes’in Kurucu Ortağı Şehlem Akbulut teknoloji sektöründeki hemcinslerinden kadınları destekleme noktasında ayrışıyor. Zira sosyal ticaret yapanların 57.1’ini kadınlar oluşturuyor ve Şehlem verdiği eğitimlerle kadınların kendi işlerini kurmalarına, markalaşmalarına önemli destekler sunuyor. Belediyeler ve kadın kooperatifleriyle önemli çalışmalara imza atıyor. “Hayatta karşıma çıkan fırsatları görerek bu fırsatları doğru değerlendirmek için cesaretle risk alıp türlü zorluklarla da karşılaşsam da sonunda kendime ve işime olan inancımla bu zorlukları aşıyorum.” diyen Şehlem Akbulut gereğinden fazla sabırlı yapısının ve yenilik barındıran, inovatif olan her şeyi deneyimleyip kullanmayı ya da insanların hayatını kolaylaştıracak fikirleri bulup hayata geçirmeyi seven bir kişiliğe sahip olmasının da başarılı bir kadın girişimci olmasında önemli bir rol oynadığına inanıyor.
Ekiplerinin 55’ini kadınların oluşturduğunu ifade eden Akbulut: “Şirketimizde kadın istihdamı zaten olması gerektiği gibi yüksek, daha da yükselecek, tüm şirketlerde bu oranın artmasını umuyoruz. Ancak Paymes olarak kadınların hayatına bambaşka noktalarda dokunmamın mutluluğunu da yaşıyoruz. Evinde el örgüsü yapan Ayşe Teyze’nin, küçük bir atölyede aksesuar tasarlayan genç bir kadının, bin bir heyecanla açtığı butik otelini büyütmek isteyen bir kadının yanında olmak, ona destek vermek, başarıya giden yolda biz arkandayız demek bizi çok mutlu ediyor. Kadın kooperatifleri, belediyeler, kadın kuruluşları kısacası kadına dokunan her yerde var olup onları desteklemekten, onların başarılı birer girişimci olmalarını sağlamaktan gurur duyuyoruz. Günün sonunda dinlediğimiz başarı hikayeleri kadınların isteyip de başaramadıkları hiçbir konunun olmadığını gösteriyor.” diyor.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı