Türkiye Komünist Partisi 12 Eylül 2021 Pazar günü 17.00’de Kartal Meydanı’nda bir miting düzenleyeceğini duyurmuştu. Geçtiğimiz gün ise mitingin programı açıklandı.
Açıklanan programa göre mitingde TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan ve Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu konuşma yapacak. Bununla birlikte müzisyen Gülcan Altan, Los Obreros müzik topluluğu, Yapıcılar müzik topluluğu, tiyatro sanatçısı Orhan Aydın ve şair Tuğrul Keskin de sahne alacak.
TKP bu ülkenin emekçilerini “Bu düzen dışında seçenek yok, kabul edin” diyenlerin yalanlarına kanmamaya, ertelememeye, oyalanmamaya, azıyla yetinmemeye çağırıyor.
Parti tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan açıklama şöyleydi:
Bu ülkenin kaybedecek bir günü dahi kalmadı…
Kaynaklarımızın yağmalandığı, insanların değersizleştiği, rant uğruna doğanın katledildiği bir ülkede yaşamak istemiyorsak, ilk önce bu düzenden kurtulmalıyız. Birileri servetine servet katar, ülke zenginlikleri ve halkın alın teri üstünden şatafatlı bir yaşam sürerken, biz emekçiler her yeni güne yoksulluğun daha da ağırlaşan yüküyle, işsiz kalma korkusuyla uyanıyoruz.
Sağlık ve eğitim hakkının önce bir lütfa, günümüzde ise kuşa çevrildiği bu günlerde ayakta kalmaya çalışıyor, çocuklarımız ve yarınlar için sadece kaygılanabiliyoruz. Taşın, toprağın, suyun, havanın, ağaçların, hayvanların her şeyin ama her şeyin alınıp satıldığı bu yağma ve talan düzeni içerisinde nefes almaya çalışıyoruz. Laikliğin yok sayıldığı, toplumsal yaşamın dinsel kurallar üzerinden tarif edilmesinde ısrar edilen, gericiliğin az-çok, ılımlı-radikal tartışmaları arasında sıkışan siyaset ve bu siyasetin hayatımızda her geçen gün daha belirleyici hâle geldiği bir Türkiye’de yaşıyoruz. Her tür eşitsizlik ve bu eşitsizliklere dayalı baskı, zor ve yok saymanın meşru kabul ettirilmeye çalışıldığı bir düzende yaşıyoruz. Kadınların sokak ortasında katledildiği, göçmen işçilerin yaşadığı evlerin yağmalandığı, milliyetçiliğin, militarizmin ve başka ülke topraklarında asker bulundurmanın, savaş çığırtkanlığının erdem sayıldığı bir düzen. Ve birileri hâlâ biz emekçilere bu düzende bir şeylerin değişebileceğini vaaz ediyor. İnsanın insanı sömürüsü devam edecek, paranın saltanatı her şeyin üstünde sayılacak ve bizi insanlıktan çıkaran bu düzen iyileşecek. İyileşmiyorsa da bu düzen içerisinde birilerimiz en azından ayrıcalıklı sayılıp “insan” gibi yaşayacak.
Siz artık buna inanıyor musunuz?
Kaybedecek zamanımız kalmadı, aksini iddia edenler, “Bu düzen dışında seçenek yok, kabul edin” diyenler yalan söylüyorlar. Yalan korosunda en çok sömürenlerin sesi çıkıyor. Ülkeden ve insandan umudu kesenler ise bu koroya katılıyor ve emekçileri umutsuzluklarına ortak etmeye çalışıyorlar. 2023’te halka büyük Türkiye müjdesini veren bu düzenin savunucularının topu birden halka yalan söylüyorlar.
Biz emekçiler bu yalana kanmayacağız. Bu ülkeyi seven yurtseverler memleketlerine sahip çıkacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, “Yeniden Cumhuriyet” fikrinin ete kemiğe bürünmesini sağlayacağız: Halkçı, Laik, Bağımsız, Sosyalist bir Emekçi Cumhuriyeti. Ülkemizin geleceğini piyasacı, gerici, işbirlikçi güçlere bırakmayacağız, ne azıyla yetineceğiz ne de bu halkın oyalanmasına izin vereceğiz.
Halkımıza çağrımızdır; bu çürümüş düzene ve yalanlarına boyun eğmeyelim, 12 Eylül’de Kartal’da eşit, özgür ve aydınlık Türkiye için bir araya gelelim.
Bugün yaşadığımız kabustan uyanmak için eşit ve özgür bir geleceğe inanın.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı