Yapılan araştırmalar Türkiye’de her 3 kişiden birinin günde 1 fincan, her 10 kişiden birinin günde 5 fincandan fazla kahve tükettiğini gösteriyor. Pandemi sürecinde kahve tüketimindeki artış, olmadık kahvelere olan ilgiyi de yükseltti. Kahve atölyeleri adeta laboratuvara dönüşürken, olmadık lezzetleri tercih edenlerin sayısı da büyüdü. Tarçın, tahin, çilek, tereyağı ve Hindistan cevizi gibi farklı tatlarla aynı fincanda buluşan olmadık reçeteler, kahve tutkunlarına sıra dışı bir deneyim sunuyor.
Pandemi, kahve tüketim alışkanlıklarını kökten değiştirirken kahve tutkunları arasına yenilerini ekledi. Kahve Tüketim Araştırması’ndan elde edilen bulgular, Türkiye’de her 3 kişiden birinin günde 1 fincan, her 10 kişiden birinin günde 5 fincandan fazla kahve tükettiğini gösteriyor. Pandemi sürecinde kahve tüketimindeki artışın %40’ın üzerine çıktığının tespit edildiği araştırma çalışmasına göre, daha önce hiç kahve tüketmeyenlerin %82’si salgınla birlikte kahve tutkunları arasına katıldı. Kadınlar %58 ile kahve tutkunları arasında liderliği elinde bulunduruyor.
Kahve tüketimindeki artışın alışılmışın dışında kahve lezzetlerine yönelik eğilimi artırdığını belirten Olmadık Kahveler Marka Direktörü Ahmet Ayan, “Pandemi, kahveye sıcak yaklaşmayanları bile kahve tutkunları arasına kazandırdı. Sağlıklı yaşam bilincindeki artışla olmadık karışımlara ilgi arttı. Enfeksiyonlara karşı koruma kalkanı oluşturan tarçın, bağışıklık sistemini güçlendiren tahin, vücudu onaran tereyağı, kalp sağlığını destekleyen Hindistan cevizi yağı gibi farklı tatlar kahveyle aynı fincanda buluşup kahve tutkunlarının vazgeçilmezi oldu” dedi.
Yükselen sağlık algısı kahveye farklı yaklaşımlar getirdi
Alışılmadık lezzetlerin kahve tüketimine farklı yaklaşımlar getirdiğini söyleyen Ahmet Ayan, “Araştırmalar kendini sağlıklı hisseden insanların oranına bakıldığında giderek artan sağlık algısının Türkiye’yi dünyada 15. sıraya çıkardığını gösteriyor. Yükselen sağlık algısı, ‘Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var’ atasözünün “Bir fincan kahvenin olmadık faydaları var” versiyonunu yarattı. Türkiye’nin ilk füzyon içecek mutfağı olan Olmadık Kahveler Atölyesi’nde çok özel formüllerle geliştirdiğimiz olmadık kahve çeşitlerimizle kahve deneyimini sıra dışı hale getirdik. Farklı meyve, baharat ve özüt kahvelerle geliştirdiğimiz karışımlarımızla Türkiye’de füzyon içecek yaklaşımının öncülerinden biri olduk. Çok özel reçetelerimizle kahvede farklı arayışlara yanıt veriyoruz. Örneğin tereyağlı veya protein sütlü latte formülümüzle günlük enerji ihtiyacını karşılıyor ya da çilek ve tarçını kahveyle buluşturarak bağışıklık sistemini güçlendiriyoruz” ifadelerinde bulundu.
Türkiye’nin kahve laboratuvarı
İstanbul ve Ankara’da bulunan 2 şubelerinin adeta kahve laboratuvarı gibi faaliyet gösterdiğine değinen Olmadık Kahveler Marka Direktörü Ahmet Ayan, “Kendi ekibimizin geliştirdiği 29 farklı olmadık kahve ve 16 farklı kahvesiz olağan dışı lezzetle füzyon mutfak yaklaşımımızı pekiştirdik. Beğeniye sunduğumuz alışılmadık tatlara caz müziğin eşlik ettiği atölyelerimizde, barista ve gastronomi uzmanlarından oluşan 6 kişilik bir ekip görev yapıyor. Gerçek kahve tutkunları ile farklı lezzet yolculuklarına çıkmak isteyenleri bir araya getirdiğimiz şubelerimizde evde çalışmaktan sıkılanları da ağırlıyoruz. Güçlü internet altyapısıyla Olmadık Kahveler Atölyeleri keyifli ve verimli çalışma ortamı arayanları da buluşturuyor” diye belirtti.