Türkiye’de ebelik eğitiminin üniversite düzeyine çıkarılması, profesyonel ebelerin yetişmesini ve sundukları hizmet içeriğinin genişlemesini sağlıyor. Ebelik mesleğinin merkezinde insanın olduğu bir bilim dalı olduğunu belirten uzmanlar, ebelik bölümünde okumak isteyen bir adayın insana değer vermesi, etkili iletişim kurabilmesi ve krizleri çözebilmesi gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar, ebelerin hem kamu hem de özel kuruluşlarda çalışabildiklerini ifade ediyor ve yüksek lisans ile doktora programlarının meslekte kişiyi avantajlı konuma getirdiğine dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Güler Cimete, ebelik mesleğinin günümüz şartlarındaki öneminden, bölümde okumanın avantajlarından ve iş olanaklarından bahsetti.
Ebelik sağlık meslekleri arasında ilk sıralarda
Ebeliğin üreme sağlığı ile ilgilenen çok eski mesleklerden biri olduğuna değinen Prof. Dr. Güler Cimete, “Bu nedenle, doğurgan yaştaki kadınlar başta olmak üzere, eşlerin, çocukların, aile ve toplumun ebelik mesleğinin temel hizmet kitlesini oluşturduğunu söyleyebiliriz. Ebelerin ana hizmet alanlarını özellikle gebelik, doğum ve doğum sonrası süreçte anne, baba, bebek ve çocuk sağlığı hizmetleri ile aile planlaması hizmetleri oluşturuyor. Hizmet kitlesi bu derece fazla olduğu için ülkemizde sayısal olarak ilk sıralarda yer alan sağlık meslekleri arasında yer alıyor ve hem kamu kurumlarında hem de özel pek çok sağlık kuruluşlarında görev alabiliyorlar.” dedi.
Toplum sağlığına ciddi katkı sağlıyorlar
Ülkemizde ebelik eğitiminin üniversite düzeyine çıkarılması sayesinde profesyonel ebelerin yetiştirilmesine, sundukları hizmet içeriğinin genişlemesine ve kalitesinin artmasına ciddi katkı sağlandığını vurgulayan Cimete, “Ebelik insana bütüncü bakış açısı ile yaklaşım gösteren bir meslektir. Bu nedenle gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemde kadınlara ve ailelerine yalnızca fiziksel yönden değil, duygusal, sosyal, spiritüel yönden de destekleyici bakım sunarlar. Ebelerin özellikle aile planlaması, gebelik dönemi, doğum süreci, lohusalık dönemi ve yenidoğan-bebek-çocuk bakımına yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetleri çok kapsamlıdır ve toplum sağlığına da ciddi katkılar sağlar.” ifadelerini kullandı.
Ebeler insana değer vermeli, kriz çözebilmeli
Ebelik mesleğinin merkezinde insanın olduğu bir bilim dalı olduğunu belirten Prof. Dr. Güler Cimete, “Ebelik bölümünde okumak isteyen bir adayın sağlıkla ilişkili konulara ilgi duyması, insanlarla iletişimden hoşlanması yararlı olacaktır. Ebelik eğitimi süresince öğrencilerde özellikle insana değer verme, etkili iletişim kurabilme, kritik düşünebilme, problem çözebilme, multidisipliner ekip içinde çalışabilme, empati yapabilme, kriz çözebilme, ilgili ve duyarlı olma, eşitlikçi, adaletli olabilme gibi özellikler geliştiriliyor.” dedi.
Yüksek lisans ve doktora ebelere avantaj sağlıyor
Ebelerin genellikle çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere, gebelere, doğum yapan ve yapmış kadınlara, bebek-çocuk sahibi olmuş ebeveynlere hizmet verdikleri için ağırlıklı olarak sağlıklı ve mutlu bir nüfus ile çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Güler Cimete sözlerine şöyle devam etti:
“Bir bebeğin anne karnından itibaren gelişimini izleyen, doğumunu gören, yeni canlıya ilk dokunan, bakımını gerçekleştiren bir sağlık personeli olarak ebeler, iş doyumu yönünden sağlık disiplinleri içinde en avantajlı grubu oluşturuyor. Ülkemizde son yıllarda pek çok üniversite kapsamında açılan Yüksek Lisans ve Doktora programları ile uzman ve doktoralı ebeler yetişiyor. Bu sayede hem sağlık kuruluşlarında uzman ya da doktoralı ebe olarak çalışabiliyor hem de üniversitelerin Ebelik Bölümlerinde akademisyen olarak görev yapabiliyorlar. Ülkemizde uzman ve doktoralı ebe sayısı çok az olduğu için bu tür lisansüstü eğitim yapmış ebelerin çalışma ortamlarında çok değerli olduklarını söyleyebiliriz. Fakat ebelik mesleği geleneksel olarak kadın mesleği olarak görülüyor ve erkeklerin bu bölümü tercih etmeleri pek çok üniversitede kısıtlanıyor. Oysa ebelik mesleği de cinsiyet ayrımının yapılmaması gereken mesleklerdendir.”
İşte ebelerin çalışma alanları…
Ebelerin gebe eğitimi ve izlemleri, doğuma hazırlık ve bebek bakımı eğitimleri, doğuma yardım etme, doğum sonrası anne ve yenidoğanın bakımı, anne ve babalık rollerine uyumun desteklenmesi, 0-6 yaş çocukların bağışıklanması, büyüme-gelişmelerinin izlenmesi, sorunların erken tanılanıp çözümlenmesi ve aile planlaması hizmetlerini sağladığını kaydeden Prof. Dr. Cimete, “Bu sayede kamu ve özel hastanelerin gebe izlem polikliniklerinde, riskli gebe, doğum ve doğum sonrası bakım, jinekoloji ve sağlıklı yenidoğan kliniklerinde, infertilite birimlerinde, aile planlaması merkezlerinde, Aile Sağlığı Merkezleri ve Toplum Sağlığı Merkezleri’nde, sağlık sigortası şirketlerinde ebe olarak çalışabiliyorlar. Aynı zamanda üniversitelerin Sağlık Yüksek Okulu ve Sağlık Bilimleri Fakülteleri’nin Ebelik Bölümlerinde akademisyen olarak görev yapma imkanına sahip oluyorlar. Ayrıca ebeler, serbest çalışma ve kabin açma hakkına sahip ender meslekler arasında yer alıyor. Serbest ebe olarak çalışan ebeler, gebe eğitim ve izlemleri yapma, doğuma eşlik edip doğum sonrası dönemde anne-bebek-aile bakımını sürdürebiliyorlar.” dedi.
Simulatif maketlerle laboratuvar eğitimi alıyorlar
Üsküdar Üniversitesi Ebelik Bölümü’nde öğrencilerin teorik bilgilerin yanında laboratuvarlarda simülatif maketler ile yoğun bir eğitim aldıklarını ifade eden Prof. Dr. Güler Cimete, “İkinci sınıftan itibaren başlayan klinik eğitimlerinde öğrenciler, olabildiğince çok vaka görebilecekleri kamu hastanelerinde klinik uygulamaya çıkıyorlar. Son sınıf öğrencilerine intörlük programı ile teorik derslerin pekiştirildiği yoğun bir klinik uygulama olanağı sunuluyor. Böylece öğrencilerin profesyonel birer ebe olarak çalışma yaşamına atılmaları sağlanıyor. Ayrıca hem Erasmus hem de mavi diploma olanağı ile yurt dışı eğitim deneyimi yaşamak ya da gelecekte yurt dışında görev yapmak isteyen öğrencilere imkan sağlanmış oluyor.” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı