Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü ile İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu Kültür Ataşeliği arasında eğitim iş birliği protokolü imzalandı. Çevrimiçi olarak düzenlenen protokol imza töreninde konuşan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bizler aynı köklerin iki dalıyız. Farklılıklarımızı yok etmeden bir arada yaşamalıyız” diye konuştu. İş birliği ile tasavvuf alanında Farsça yazılmış eserlerin çalışılmasını sağlamak ve artırmak amacıyla Farsça öğretilmesine yönelik çalışmaların ortak bir protokolü ile yürütülmesini hedefleniyor. Protokol kapsamında, Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü lisansüstü programları müfredatında yer alan Farsça dersleri İran’ın uluslararası dil öğretim ve kültür merkezi Saadi Enstitüsü tarafından verilecek.
Pandemi nedeniyle ZOOM platformu üzerinden çevrimiçi olarak düzenlenen protokol imza törenine Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, İran’ın İstanbul Başkonsolosu Javad Maboudi Far katıldı.
Toplantıya ayrıca İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu Kültür Ataşesi ve Saadi Vakfı İstanbul Temsilcisi Kourosh Muktederi, Saadi Vakfı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Reza Morad Sahraei, Saadi Vakfı'nın İstanbul temsilciliği Eğitim Müdürü Dr. Meraj Niknam ve İran İstanbul Başkonsolosluğu Danışmanı Dr. Mehdi Metin Cavid katıldı.
Toplantıda Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Elif Erhan, Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Emine Yeniterzi, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören ve enstitü öğretim üyeleri de bulundu.
Prof. Dr. Tarhan’ın Emirnebizadelere dayanan şeceresi
Kurucu Rektör Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Müslüman coğrafyaların birbirine düşürülmeye çalışıldığını belirterek düşmanlara karşı ortak yönlerle hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, törende yaptığı konuşmada evlerinde bulunan 9 metre 3 santimlik şecerenin hikayesine de değinerek “Evin çatısında bulunan şecere deri kılıfın içinde duruyordu. Daha sonra bu şecereyi, 2017 yılında şecere okuma konusunda uzman olan Prof. Dr. Ahmet Akgündüz hocaya incelettim ve şecerenin hikâyesi ortaya çıktı. Şecerede soyumuzun Emirnebizadelere dayandığını gördük. Bu şecerenin hikâyesini ortaya çıkardıktan sonra Topkapı Sarayı’na gönderdik inceletmek için. Şu anda şecereyi yurt dışına çıkartmak yasak” diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Farsçayı gençlerimize öğretmek istiyoruz.”
Farsça’nın tasavvuftaki öneminin büyük olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Farsça’nın bizim kültürümüzün içerisine yerleştiğini biliyoruz. Çünkü bizler aynı köklerin iki dalıyız. Anadolu’da bir söz vardır. Kardeş kavgası, kayıkçı kavgası gibidir. Müslüman dünyasındaki kavgalara bakıyorum hep bu şekilde kardeş kavgası gibi oluyor. Bütün dünya bizlere oyun oynuyor ve bizi birbirimize düşürmeye çalışıyor. Onlara karşı bizim ortak yönlerimizle hareket etmemiz gerekiyor. Farklılıklarımızı yok etmeden bir arada yaşamalıyız. Bu yüzden Farsçayı gençlerimize öğretmek istiyoruz. Gençlerden uzaklaşmak isteyenlere rağmen biz onlara bu kültürü öğretip anlatmak istiyoruz. Üniversite olarak kültür üretmeye çalışan kurumlarız. Kültürler bir araya geldikten sonra diğer iş birliklerini de gerçekleştirebiliriz. Sadece kültür için değil diğer birçok konudaki alışverişler için de sizlerle iş birliği yapmaktan memnuniyet duyuyoruz”.
Javad Maboudi Far: “Kültürel çalışmaların devamı için bu iş birliği çok önemli”
İran’ın İstanbul Başkonsolosu Javad Maboudi Far ise yapılan iş birliğinin kültürel paylaşımlar için çok önemli olduğunu söyledi. Maboudi Far, “Fars Dili Edebiyatı, Divan Edebiyatı ve Osmanlı Edebiyatının önemini hatırladım. Türkçe ve Farsça arasında altı bin tane ortak kelimemiz var. Çoğu öğrencimiz kaynaklara ulaşmak için farsça öğreniyorlar. Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsünün de Farsça çalışmaları ilerletmeye yönelik bu çaba bizi çok mutlu ediyor. Mevcut beş üniversitede Farsça bölümü var. Umarım bu anlaşma güzel bir başlangıca sebep olacak. Kültürel paylaşımlarımızın devamı içinde bu iş birliği bizim için çok önemli” şeklinde konuştu.
Kourosh Muktaderi: “Üniversitelerle iş birlikleri yapmaya hazırız”
İran-İstanbul Kültür Ataşesi Kourosh Muktaderi de üniversitelerle işbirliği yapmaya her zaman hazır olduklarını belirterek; “Bu protokol töreni için teşekkürlerimi iletiyorum. İran Kültür Ataşeleri olarak üniversitelerle böyle işbirlikleri yapmaya hazırız. Üsküdar Üniversitesi ile bu işbirliğini daha da ileriye taşımaya, önemli işlere imza atmaya hazırız” dedi.
Prof. Dr. Reşat Öngören: “Bu iş birliğiyle dilimiz çok daha güçlü hale gelecek”
Tasavvuf eğitimi alanında Farsçanın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Reşat Öngören ise akademik çalışmalarda üç dile anadil gibi ihtiyaç hissettiklerine dikkat çekerek, “Bu diller Arapça, Osmanlıca ve Farsça. Tasavvuf alanında en çok noksanlığını hissettiğimiz dil alanı da Farsça oluyor. Farsça’yı öğrenmek ve geliştirmek adına, diğer alanlara göre daha sınırlı imkanlara sahibiz. Bu işbirliği sayesinde Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsünün Farsça dil eğitimi çok daha güçlü hale gelecek” diye konuştu.
Prof. Dr. Reza Morad Sahraei: “Uluslararası Farsça öğretim sistemimiz 7 kurdan oluşuyor”
Saadi Vakfı Başkan Yardımcısı Prof. Sahrei, uluslararası Farsça dil öğretim ve kültür merkezi olan Saadi Enstitüsü çalışmaları hakkında bir sunum gerçekleştirdi. Saadi Enstitüsü tarafından geliştirilen 7 kura dayalı standart dil öğretim sistemlerine ilişkin ayrıntılı bilgiler verdi. Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü öğretim elemanlarının Farsça klasik metinlerin okunmasına yönelik atölye çalışmaları talebine de çok sıcak yaklaşan Prof. Sahrei bu konuda Tahrandan akademisyenlerle enstitüyü uzaktan çevrimiçi derslerle buluşturabileceklerini ifade etti.
Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsünde 2019-2020 güz döneminde başlatılan Farsça derslerini vermekte olan Saadi Vakfı'nın İstanbul temsilciliği Eğitim Müdürü Dr. Meraj Niknam Osmanlı Türkçesi derslerinden sonra alınabilen iki seviye Farsça dersini tamamlayan öğrencilerin Farsça’da orta seviyenin üzerine çıktıklarını söyledi. Derslerini kredili olarak alan öğrenciler aynı zamanda Saadi Enstitüsü tarafından ortanın üstü seviyede sertifika almaya da hak kazanacaklar.
Görüşmeler sırasında, İran İstanbul Başkonsolosluğu Danışmanı Dr. Mehdi Metin Cavid de iş birliğine ilişkin iyi niyet mesajları verdi.
Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Elif Erhan da bu iş birliği protokolünün enstitü için önemli bir adım olduğunu belirterek Üsküdar Üniversitesi’nin bütün birimlerinin bu süreçte destek olduğunu sözlerini ekledi.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı