Uzun yıllardır ülkemizde hem konutlarda hem de sanayide yaygın olarak kullanılan doğal gaz, kullanım avantajı sağladığı kadar, birtakım riskleri de beraberinde getirebiliyor.
Depolanması mümkün olmayan doğal gaz, tesisat üzerinde hazır olacak bir şekilde kullanılabiliyor. Bundan dolayı doğal gazın şebekeden kullanılacak alana aktarılması, doğal gaz tesisatlarıyla sağlanıyor.
Yerinde ve doğru hesaplanmadan yapılan doğal gaz tesisatlarının bütçeye zarar verdiğine dikkat çeken Fortes Mühendislik A.Ş. Genel Koordinatörü Yusuf Saygın, uzman ellerde yapılmayan doğal gaz tesisatının bütçeye zarar vermesinin yanı sıra patlama gibi üzücü sonuçlara da sebebiyet verebileceği uyarısında bulundu.
Doğru Mühendislik, Maddi Kayıpları Önleyebilir
Türkiye’nin uzun yıllardır doğal gazı farklı sektörlerde ve alanlarda kullandığını belirten Fortes Mühendislik A.Ş. Genel Koordinatörü Yusuf Saygın; “Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) verileri incelendiğinde, 2019’da 44,9 milyar metreküp doğal gaz kullanıldı.
İç piyasada kullanılan doğal gazın, 14,5 milyar metreküpü konutlarda, 12,4 milyar metreküpü sanayide, 11,2 milyar metreküp elektrik santrallerinde, 6,8 milyar metreküpü ise hizmet ve diğer enerji sektöründe kullanıldığını görüyoruz.
Doğal gazın gerek sanayi ve enerji sektöründe gerekse de konutlarda olan yaygın kullanımının bazı riskleri bulunuyor. Bu riskler, doğru mühendislik çalışmalarıyla ortadan kaldırılarak, kullanım alanlarına güvenli ulaşımı, uzman ve deneyimli bir mühendislik çalışmasıyla sağlanabiliyor.
Doğal gaz kullanım alanlarında çok fazla yanlışı yerinde görüyor ve gerekli teknik girişimlerde bulunuyoruz. Doğru seçilmeyen kombi ya da radyatör enerji kullanımını normal seviyelerden üst seviyelere çıkartarak maddi kayba yol açabiliyor. Yanlış hesaplanan tesisat boru çapı ya da doğru belirlenmeyen kapasite tercihleri, doğal gazda maddi kaybı derinleştirebiliyor.” dedi.
Profesyonel Yaklaşım Gerektiriyor
Doğal gaz tesisatının kapsamlı bir mühendislik projesi olduğunu vurgulayan Fortes Mühendislik Genel Koordinatörü Yusuf Saygın, şunları söyledi: “Doğal gazın kullanım alanlarına göre kombi kapasiteleri de değişkenlik gösterebiliyor. Kullanım alanının ihtiyacından fazla seçilen yüksek veya düşük kapasiteli kombi, enerji sarfiyatını artırarak bütçeye zarar veriyor. Kombi ve radyatör seçimlerinin yanı sıra doğru su dolaşımının sağlanması da hayati önem taşıyor. Doğal gaz tesisat süreci profesyonel ve teknik bir yaklaşım gerektirir.
Doğal gazın kullanıldığı yaşam alanlarında ya da çalışma alanlarında, kullanım için öncelikli olan, mühendislik projesinin hazırlanmasıdır. Doğal gaz kullanım alanının son haline getirilmeden önce yerinde tespiti ve analizi, proje ve mühendislik hesaplamaları oldukça önemlidir.
Deneyimli mühendisler eşliğinde hazırlanması gereken bu projeler, doğal gaz dağıtım şirketlerinin kurallarına ve tüm yönetmeliklere uygun olacak şekilde düzenlenmelidir. Aksi takdirde herhangi bir proje ve mühendislik dışı bir çalışma, maalesef maddi ve manevi kayıpların yaşanmasının yolunu açacaktır.” diye konuştu.
Kalitesiz Tesisat Can Kayıplarına Yol Açabiliyor
Doğal gazın sağladığı rahatlık ve konforun, kalitesiz tesisat çalışmaları sonucunda elim olayların yaşanmasına sebep olduğunu söyleyen Saygın, “Doğal gaz tesisatı, öncesi, sırası ve sonrası olmak üzere profesyonellik gerektiren ciddi bir uzman ekip bilgisi ve deneyimi gerektiriyor.
Bir petrol türevi olan doğal gazın büyük bölümü Metan gazı (CH4) adı verilen hidrokarbon bileşiğinden oluşur. Havayla karışımı durumunda ateş veya kıvılcımla temas ettiğinde patlayabilir. Bu nedenle doğal gaz kullanılan cihaz ve tesisatta hiçbir şekilde gaz sızıntısı olmamalıdır.
En küçük bir ihmal, doğalgaz zehirlenmelerine ya da yangınlara neden olabiliyor. Doğal gaz tesisat işleminin uzman ekiplerce yapılması, can ve mal kayıpları gibi istenmeyen üzücü durumlara karşı önlem olabilir.” diyerek sözlerine son verdi.