Vakko, güçlü vizyonunu kadınlardan aldığı ilhamla bir araya getiriyor. 8 kreatif sanatçının özgün eserleri modayla buluşarak yeni bir deneyim alanı yaratıyor.
Vakko başarıları, hayal güçleri, fikir ve vizyonlarıyla dünyayı aydınlatan kadınlardan ilham alan deneyimlerle modayı sanatla buluşturuyor. Kendi alanında ve sanatında özgün, 8 kreatif kadın sanatçının eserleri Nişantaşı, Zorlu ve Suadiye mağazalarında sergileniyor. Sergi kapsamında; Dalya Anter Baruh, Ayşe Tanman, Defne Samman, Pınar Baklan, Beril Nur Denli, Gülsüm Üzel, Mine Ercan Karabeyoğlu ve Müge Eryılmaz’ın yaptığı çalışmalar Vakko Dostları’yla buluşuyor.
İstanbul 74 küratörlüğünde gerçekleşen sergi 9 Mart-10 Nisan tarihleri arasında devam edecek.
Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko: "Sanattan sonsuz ilham alan bir marka olarak; tasarım, sanat ve el işçiliğine verdiğimiz büyük önemi Vakko mağazalarımızda yer verdiğimiz özel bir sergi ile birleştiriyoruz.Dünya Kadınlar Günü onuruna hazırladığımız özel seramik sanatı sergisi ile sekiz önemli sanatçının eserlerine yer veriyoruz. Bu özel koleksiyondaki eserler, genç ve köklü sanatçıların işlerini bir araya getirirken seramiğin ilham verici yolculuğuna ışık tutuyor ve sanatçıların hikayelerini ve kendine has yeteneklerini kutluyor." diyor.
Ayşe Tanman
Ayşe Tanman, geçmiş ve geleceğin ortasında duran zamansız form anlayışıyla sade ve yalın tarzını el ile şekillendirdiği seramikleriyle ortaya koyuyor. İşlerinde ön plana çıkan çeşitli kase formları bolluk ve bereket kavramından ilham alıyor. Heykel gibi işlenen eserlerin renk paleti çoğunlukla siyah ve beyaz, kahverengi, açık toprak tonları, turkuaz ve yeşilden oluşuyor.
Beril Nur Denli
Üretim pratiğinde geleneksel elle şekillendirme yöntemleri ve çömlekçi tornası kullanarak; bir seriye ait tek ve bir defaya mahsus işler üreten sanatçı Beril Nur Denli, ‘Oxymoron’ serisindeki çalışmalarıyla gündelik hayatımızı tamamlayan nesneleri sorgularken ortaya koyduğu üretim tutkusuna tanıklık ediyor.
Dalya Anter Baruh
Paris Güzel Sanatlar Akademisi’nde seramik eğitimi alan Dalya Anter Baruh, Türkiye’ye döndükten sonra kendi atölyesinde çalışmalarına devam ediyor. Perdahlama ve terra sigillata gibi geleneksel teknikler kullanırken sanatçı işlerinde bitkiler, ağaç dalları gibi gibi doğal unsurlara yer veriyor.
Defne Samman
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Seramik ve Cam Bölümü'nden mezun olan Defne Samman, sanatın, zanaatın ve üretimin el üstünde tutulduğu bir ortamda büyüdü. Sanat yönetmeni olarak çalıştığı 9 yılın ardından, Beşiktaş Abbasağa’da, kendi stüdyosunu kurdu. Kadın bedeninden ilham alan eserler üreten Samman, 10 yıldır seramik, resim ve kullandığı farklı malzemelerle çalışıyor, ayrıca mekanlara özel sanat çalışmaları ve ürünler tasarlıyor.
Gülsüm Üzel
Seramik sanatçısı Gülsüm Üzel, esin kaynağının büyük bir kısmını, içimizde doğan ve dış dünyaya yansıttığımız insancıl duygu örüntülerinde buluyor. Temel duygularımızı yansıtmanın yolunu arayan sanatçı, araç olarak insanlık kadar antik ve ilkel olan kili seçiyor. Üzel’in çalışmaları Londra ve İstanbul’da farklı koleksiyonlarda yer alıyor. Yaklaşık 10 yıldır seramik üzerine çalışmalarını sürdüren Mine Ercan Karabeyoğlu, Stoneware yüksek pişirim çamurlar ile çalışmayı tercih ederken işlerini el ve torna ile şekillendiriyor. Üretim sürecinde karışık tekniklerden faydalanan sanatçı, genellikle eserlerini oksitler ile renklendiriyor.
Mine Ercan Karabeyoğlu
Yaklaşık 10 yıldır seramik üzerine çalışmalarını sürdüren Mine Ercan Karabeyoğlu, Stoneware yüksek pişirim çamurlar ile çalışmayı tercih ediyor. Bu tekniğini elle ve torna ile şekillendiriyor. İşlerin renklendirilmesi ise genellikle oksitler ile gerçekleştiriliyor. Tüm üretim sürecinde karışık teknikleri bir araya getiren Karabeyoğlu farklı form, doku ve renkleri harmanlayarak uyumsuzluğun ahengini yakalıyor. Uzun yıllardır İstanbul’daki ev-stüdyosunda pratiğini sunan sanatçı, çalışmalarına da burada devam ediyor.
Müge Eryılmaz
Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan Müge Eryılmaz kariyerine 1982 yılında mobilya ve döşemelik kumaş sektöründe başladı. İş hayatı devam ederken, 2005-2006 yılları arasında Bilgi Üniversitesi Tasarım Kültürü ve Yönetimi Sertifika Programını tamamladı. Ardından 2010 yılında seramik sanatıyla tanıştı. Eryılmaz, çeşitli sanatçı atölyelerinde farklı teknikleri ve disiplinleri deneyerek keşfetme fırsatı buldu. Kendi çalışmalarında ise seramik malzemesinin doğal halini kullanarak dokulu yüzeyler oluşturuyor. Yurtiçi ve yurtdışı koleksiyonlarda seramik pano ve formları yer alıyor. 2015 yılında İstanbul’da kurduğu Meclay Seramik Atölyesi’nde hala çalışmalarını sürdürüyor.
Pınar Baklan
Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nden mezun oldu. 2011 yılında aynı üniversitenin Güzel Sanatlar Enstitüsü Seramik Anasanat Dalı’nda Yüksek Lisans ve Sanatta Yeterlik eğitimlerini tamamladı. Uluslararası ve ulusal birçok karma sergiye ve sempozyuma katıldı. Japonya, Tayvan, Tayland, Almanya, Hindistan, Polonya, Letonya, Tunus ve Romanya gibi birçok ülkede eserler üreterek sergiler açtı. 2013 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın yabancı hükümet burslarından üç aylık Polonya Hükümeti araştırma bursu takdim edildi. Toplam dokuz adet ödül kazanan sanatçı 2009 yılında akademik kariyerine başladı. Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Tasarımı Bölümü’nde araştırma görevlisi oldu. Baklan, 2012’den beri öğretim görevlisi, 2018 itibariyle de Öğretim Görevlisi Doktor olarak görev alıyor. Aynı zamanda Marmaris’teki kendi atölyesinde seramik malzemeyi aktif bir tavırla deneyimlemeye devam ediyor.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı