Konvansiyonel şirketlerin de hızla kendisini değişen dünyaya adapte etmesi ve dijitale geçmesi gerekiyor. Bu konunun Yıldız Holding'le ilgili en güzel tarafı ise bu ihtiyacı çalışanlarımızın da hissediyor, ihtiyaca yönelik konuları kendileri projelendiriyor ve çalışmaları ilerletiyor olması” dedi.
Ülker, Yıldız Holding ve şirketlerinin dijitalleşme çalışmalarına ilişkin bilgi vererek,Covid-19 pandemisinin iş dünyasını, şirketleri, iş yapma şekillerini tümüyle değiştirirken, hızlı bir biçimde tam bir dijital dönüşümü de zorunlu kıldığını belirtti. Ülker, birçok sektörün Covid-19'dan olumsuz etkilendiğini, değişime hızlı adapte olan ve bu süreci iyi yöneten firmaların bu krizden başarıyla ve daha güçlü biçimde çıkabildiğini söyledi.
Yıldız Holding'de dijitalleşme sürecinin pandemiden çok önce başlamış olsa da pandeminin bu geçiş sürecini hızlandırdığını ifade eden Ülker, şunları kaydetti:
“Biz Yıldız Holding için bu dijital dönüşümü kültürel bir dönüşüm olarak düşünüyoruz. Yıkmadan yeniyi keşfetmek zor oluyor. Mevcut sistemleri yıkmamız gerektiğini düşünüyoruz ki yeni sistemlere yer açılsın. Geçen yıl Murat Ülker, Yıldız Holding'de disruption ekipleri projesini hayata geçirdi. Bu ekipler, gönüllü çalışanlarımızdan oluşuyor. Disruption gruplarından faaliyet alanlarımıza pozitif etkisi olacak yeni iş fikirleri geliyor. Bu fikirleri işimizin geleceği açısından dikkatle inceliyor ve uygun olanları hayata geçiriyoruz. Bu anlamda 'disruption'a sürekli devam ettiğimizi, çalışma modellerimizi gerekirse altüst ederek daha verimli modellere ulaşmak için çalıştığımızı söyleyebiliriz. Bahsettiğimiz bu kültürel dönüşümü sağlamak ve dijital farkındalık yaratmak için uzun yıllardır aynı şekilde iş yapmaya alışmış olan üst yönetimimize dijital eğitimler veriyoruz. Aynı zamanda orta kademedeki iş süreçlerini yürüten, operasyonel kararları alan yöneticilerimiz için Koç Üniversitesi ile iş birliğine giderek derinlemesine bir eğitim programı oluşturduk. Bu eğitim programını da 'Data Navigator' olarak isimlendirdik.'
Yeni mezunlara fırsat vermek istiyoruz
Ali Ülker, veriyi iyi kullanabilmenin bilincinde olduklarını, şirket içinde bu konuyla ilgili iyi bir mühendislik çalışması yapmaları gerektiğini söyledi.
Yeni neslin bu konuda çok daha donanımlı olduğunu aktaran Ülker, “Bu nedenle yeni mezunlara bu konuda fırsat vermek istiyoruz ve bununla ilgili de bir program başlattık. Genç üniversite mezunlarını, özellikle de yazılım alanındaki genç yetenekleri bünyemize katıyoruz. Gençlerden alacağımız katkıyı kendi kurumsal uzmanlık ve deneyimimizle birleştirdiğimizde ortaya güzel bir çalışma çıkacağına inanıyoruz. Yani yazılım ve programlama faaliyetlerini üniversite mezunu genç arkadaşlar sürüklerken, içerideki yöneticilerin deneyiminden de istifade edecekler. Böylece birbirini destekleyen ve tamamlayan iki grubun sinerjisiyle verimli, farklı bir sistem ve dijital platform oluşturmuş olacağız” ifadelerini kullandı.
Fabrika kadar ofiste otomasyon da önemli
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, mevcut performans sistemlerinin yeni dünya düzeninde yetersiz kaldığını belirterek, mesai kavramında da değişiklik olduğunu söyledi. 'Eskiden saat 08.30-17.30 arasında iş yerinde olmak mesai için yeterliydi' diyen Ülker, evden çalışma sistemiyle verimlilikte de artış beklentisi oluştuğunu kaydetti.
Ofis otomasyon sistemlerinde Endüstri 4.0 kavramının daha çok fabrikalardaki verimliliği artırma odaklı geliştiğini aktaran Ülker, şöyle konuştu:
'Fabrika kadar ofiste otomasyon da önemli. Şu ana kadar ofiste otomasyon çalışmaları ağırlıkla data işlemeye yönelikti. Fakat veri analitiği dediğimiz raporlama sistemleri ve karar mekanizmalarını etkileyen, hatta sizin adınıza karar verebilen süreç ve mekanizmalar da mutlaka ofis otomasyonuna dahil edilecektir. Bu otomasyon çalışmalarını geliştirmek üzere de çalışmalarımız bulunuyor. Genç yönetim kurulu üyemiz Yahya Ülker'in Yıldız Ventures adında bir girişimi var. Onlar da start-up'larla 'İşteki dönüşümü acaba start-up'ın gücünü kullanarak nasıl değerlendiririz?' konusuna odaklanarak çalışmalara devam ediyor. Konuyla ilgili başka alt stratejilerimiz de mevcut ama ana odağımız kütlesel değişim. Dijital dönüşüme ağırlıklı olarak Data Navigator sistemi ve otomasyon, performans otomasyonu ve ofis otomasyonu konuları ekseninde bakıyoruz.'
Çalışma ortamı değişti, toplantı süreleri kısaldı
Ali Ülker, pandeminin getirdiği 'yeni normal'le birlikte çalışma ortamının çok fazla değiştiğini ifade ederek, 'Şu anda çalışan arkadaşlarımızın yalnızca üçte biri ofiste bulunuyor. Diğerleri uzaktan çalışıyor. Bu noktada sosyal aidiyet konusu önem arz ediyor. Çünkü eskiden yüz yüze görüştüğümüz, her gün gördüğümüz arkadaşlarımızı haftada bir, ayda bir görür hale geldik.' dedi.
Uzaktan çalışma ile yüz yüze yapılan toplantıların yerini dijital toplantıların aldığını aktaran Ülker, buna bağlı olarak da toplantı sürelerinin kısaldığını söyledi.
Ülker, sözlerine şöyle devam etti: “Eskiden 90 dakikada bitirdiğimiz toplantılar, daha odaklı gittiğimiz için şimdi 45 dakikaya düştü. Dijital dönüşümle beraber toplantıları daha hedef odaklı ve kısa tutmak, uzun vadede ise mümkün olduğu kadar toplantıları azaltmak gerekiyor. Artık dijital ortamda görev dağılımının farklı şekilde platformlar üzerinden yapılması ve iş yapma kültürünün buna göre şekillendirilmesi önemli. Eski düzendeki gibi sabit olarak belli saatlerde, belli konular hakkında toplantı yapmak gerekmiyor. Fikir üretmek, konsept geliştirmek için toplanmaya tabii ki ihtiyaç var ancak yeni düzende işleri görüşmek için toplanmaya gerek olmaması gerektiğini, toplanılsa bile 5-10 dakikalık çok kısa seanslarla işi sonuçlandırmak gerektiğini düşünüyorum.”
Sistem otomasyonumuz sayesinde global ölçekteki faaliyetlerimizi verimli şekilde yürütüyoruz
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, dijitalleşmenin önündeki en önemli ve en büyük kültürel engellerden birinin geçmişteki iş yapma alışkanlıkları olduğunu belirterek, alışılmışlıkları inovasyonla aşmanın mümkün olabileceğini vurguladı.
İnovasyonda süreç otomasyonuna büyük önem verdiklerini ifade eden Ali Ülker, şunları kaydetti:
“Global boyutta faaliyet gösteren bir şirketiz. Çin'deki ekiple de bazı işleri yürütmemiz gerekiyor. Amerika, İngiltere, Nijerya veya Hindistan'daki fabrikalardaki iş ve süreçlerle ilgili konular da ortaya çıkabiliyor. Bu farklı ülke ve kıtalardaki birimlerin birbiriyle interaktif olarak çalışabilmesi, iş süreçlerini tanımladıktan sonra bu süreçlerin sistematik ve dijital olarak sisteme aktarılması çok önemli. Sistem otomasyonu sayesinde fiziki engelleri, mesafeyi ve zaman engelini ortadan kaldırıyoruz. Bunu başarabilmek için de iyi bir süreç yönetimi gerekiyor.
Dijitalleşmenin planlamalara da büyük katkısı var. Yurt dışıyla birlikte 61 fabrikamız bulunuyor. Bunların tedarik zincirini birbirine entegre edebilmek, üretim planlarının üstesinden gelebilmek, işleri global olarak yürütebilmek, yönetebilmek, ürünlerin pazara zamanında doğru şekilde ulaşmasını sağlamak ve dağıtım ağımızı kontrol etmek ancak dijital planlamayla söz konusu olabiliyor. Sistem otomasyonumuz sayesinde iyi bir değer zinciri yönetimi gerçekleştiriyor ve bütün bu global ölçekteki faaliyetlerimizi verimli ve sorunsuz şekilde yürütüyoruz.”
Master Data ile anında veri akışını sağlayabilmek çok önemli
Ali Ülker, Holding şirketlerinde Godiva ile Pladis'in de kendi arasında yeni bir platform, ortak bir veri havuzu üzerinden nasıl iletişim kurabileceği ve yönetebileceği üzerine bir çalışma yapacaklarını belirterek, “Godiva ile Pladis'ten başlayarak tüm şirketlerimiz için Master Data planlaması yapacağız. Tüm şirketleri birbirine entegre edecek bu projemiz, minimum 2 sene sürecek ve global ölçekte bir çalışma olacak. Önümüzdeki dönemde tüm şirketlerin belli bir platform üzerinde birbiriyle bütünleşmiş bir sinerji ortamı oluşturması, Master Data ile anında veri akışını sağlayabilmek çok önemli” dedi.
e-ticaret platformlarının ticari hayatı tamamen farklı bir boyuta çektiğini aktaran Ülker, “Biz Yıldız Holding olarak Türkiye'de yine bir ilke imza attık ve e-Star adı altında e-ticaret platformlarına hizmet götüren bir satış örgütü kurduk. Bu satış örgütü, sadece dijital şirketlere hizmet veriyor ve pazarlama olarak konvansiyonel perakendeye göre oldukça farklı yöntemlerle çalışıyor. Ürün gamını da klasik perakendede satılan ürün gamından farklılaştırmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla e-Star oluşumu, yine sektöre yenilik kazandırdığımız çalışmalardan biri oldu” diye konuştu
Çok dinamik ve hızlı dönüşen bir yapımız var
Holding şirketlerinden istegelsin ile marketçiliği online'a taşıdıklarını ifade eden Ülker, ŞOK Marketler'de Cepte ŞOK uygulamasıyla mikro dağıtıma başladıklarını aktardı.
ŞOK Marketler'in aynı zamanda bir ödeme platformu olarak, ŞOK kasalarının da banka şubesi gibi kullanılabildiğini aktaran Ali Ülker, fatura ödeme, para havalesi gibi bazı işleri yapabildiklerini de sözlerine ekledi.
Ali Ülker, “Yeni dünya düzeni bambaşka çalışma modelleri gerektiriyor. Konvansiyonel şirketlerin de hızla kendisini değişen dünyaya adapte etmesi ve dijitale geçmesi gerekiyor. Bu konunun Yıldız Holding'le ilgili en güzel tarafı ise bu ihtiyacı çalışanlarımızın da hissediyor, ihtiyaca yönelik konuları kendileri projelendiriyor ve çalışmaları ilerletiyor olması. O yüzden de çok dinamik ve hızlı dönüşen bir yapımız var. Yani özetle, dijitali farklı ve yeni iş modelleri ile hayatımıza adapte edebilmeyi ve işimizi bu sayede daha da yukarıya taşıyabilmeyi başardığımıza inanıyoruz” ifadelerini kullandı.