Uyuz vakaları yüzde 25 arttı
Son zamanlarda artan uyuz vakalarına karşı uzmanlar uyuz hastalığı son dönemde iyice artmış olduğunu ve hastaların yaklaşık yüzde 25'ine tanı koyduklarını ifade ediyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz uyuz vakalarına ilişkin hafta yaptığı açıklamada Türkiye genelinde uyuz vakalarında prevalansın geçen yıla göre yüzde 7 oranında arttığını belirtti.
Uyuz hastalığı ile ilgili açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Aslı Tokmak, “Uyuz hastalığı son dönemde iyice artmış olup, poliklinikteki hastalarımızın neredeyse yüzde 25-30'una uyuz hastalığı tanısı koymaktayız." dedi.
'UYUZ İNSANDAN İNSANA BULAŞIR'
Söz konusu artışın ülkenin sık göç alması ve deprem sonrası çadır kentlerde toplu yaşamın da etkili olduğunu söyleyen Tokmak, "Hayvanlarda uyuz hastalığına neden olan etken insanlarda uyuz hastalığı yapmaz. Uyuz hastalığı insandan insana bulaşır” diye konuştu.
Bulaşın genellikle uzun süreli yakın temas ile olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Tokmak, "Kısa süreli tokalaşmak, sarılmak ile uyuz bulaşma ihtimali çok düşüktür. Daha uzun süreli sarılma, aynı yatakta uyumak, aynı koltukta oturmak, ortak kullanılan havlular ve kıyafetler ile bulaşır.
Uyuz hastalığı bulaştıktan sonra hemen belirti vermediğini ve kaşıntının hemen ertesi gün başlamadığını söyleyen Uzm. Dr. Tokmak, "Uyuz paraziti sıcaklık arttığında hareketlenmeye başladığı için özellikle kaşıntı geceleri yatağın içerisinde, sıcak ortamda ve sıcak suyla banyo sonrası daha da artar.” dedi.
'ÇOCUKLARDA UYUZ BAŞKA HASTALIKLARLA KARIŞTIRILABİLİYOR'
Belirtilerden bahseden Uzm. Dr. Tokmak, “Uyuz hastalığında özellikle el ve ayak parmak araları, el ve ayak bilekleri, koltuk altı, kasıklar, kalça, göbek çevresi, kadınlarda meme başlarında kaşıntı sık olur. Erkeklerde genital bölgede kaşıntılı kabarıklıklar görülebilir. " şeklinde konuştu.
Çocuklarda ve bağışıklık sistemi düşük erişkinlerde saçlı deri ve yüzde de uyuz lezyonları görülebildiğini belirten Tokmak, "Çocuklarda ayrıca avuç içi ve ayak tabanında küçük baloncuk şeklinde kabarcıklar da görebilmekteyiz. Bu açıdan uyuz hastalığı çocuklarda el, ayak ve ağız hastalığı ile karıştırılabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Uyuz hastalığının tedavisinde ev halkının ve iş yerinde yakın temas ettiği kişilerin de tedaviyi eksiksiz uygulamasının önemli olduğunu belirten Tokmak, "Tedaviyi diğerleri yapmazsa, bu sefer kişinin kendisi tedavi olur ama kişilerde ilk başta kaşıntı olmasa bilekaşıntı başlar ve tekrar kişiye bulaştırma ihtimali artar." diyerek uyardı.
'TEDAVİDE TEMİZLİĞE DİKKAT EDİLMELİ'
Tedavide temizlik aşamasının da ayrı önem taşıdığına dikkat çeken Uzm. Dr. Tokmak, “Kişinin son 3-4 hafta içerisinde giydiği kıyafetler, nevresim gibi malzemeleri 60 derece sıcaklıkta yıkanır. Yıkandığında bozulabilecek malzemeler ise büyük kalın bir poşetin içerisine koyup ağzı sıkıca bağlanarak 7-10 gün açık havada bekletilir, ardından yıkanıp ütülenerek giyilebilir.
Koltuk, sandalye ve halılar süpürülerek sirkeli sıcak su ile temizlenmesi gerektiğini söyleyen Tokamk, "Evdeki yüzeyler ve kapı kolları da sirkeli su ile temizlenmelidir. Çünkü uyuz mikrobu insan vücudu dışında cansız yüzeylerde de yaklaşık 36 saat canlı kalabilmektedir” açıklamasında bulundu.
'UYUZ OLAN KİŞİLER TEMAS ETTİKLERİ KİŞİLERİ UYARMALI'
Uyuz hastalığının şu anda ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmiş olup neredeyse salgın boyutunda olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Tokmak, “Uyuz hastalığı olan kişilerin temas ettiği kişilere de uyuz hastalığının olduğunu söylemesi ve onların da tedaviyi eksiksiz uygulamaları hastalığın yayılmasını önlemek ve kontrol altına almak için çok önemlidir” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.