Almanya’da Irkçılığa Karşı ‘Demokrasi İçin Göçmen Örgütleri Ağı’

Kültür ve Eğitim Derneği’nin (KUBİ) Rhein Main Bölgesi’nde ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı göçmen kuruluşları ağı projesi, Frankfurt Entegrasyon ve Eğitim Encümeni Sylvia Weber’in de katılımıyla başlatıldı. Weber, “Irkçılığa ve aşırı sağa karşı mücadeleyi yapısal çalışmalarla yürütmeliyiz“ dedi.

(FRANKFURT)

Çeyrek yüzyılı aşkın bir süredir Frankfurt ve çevresinde göçmenlere yönelik kültürel ve eğitim çalışmaları yapan Kültür ve Eğitim Derneği (KUBI), ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele için de „Demokrasi İçin Göçmen Örgütleri Ağı“ (Migrant*innen Organisationen Netzwerk für Demokratie – MOND) projesini başlattı. Projenin kamuoyuna tanıtımı amacıyla düzenlenen toplantıya katılan Frankfurt Büyük Şehir Belediyesi Entegrasyon ve Eğitim Encümeni Sylvia Weber, ırkçılık ve ayrımcılığın günümüz toplumunda yapısal bir sorun olduğuna dikkat çekti ve „Bu nedenle ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadelenin de yapısal olarak yürütülmesi gerekiyor“ dedi. Weber, MOND‘un Frankfurt Büyükşehir Belediyesi‘nin ırkçılıkla mücadele programı „Irkçılığa Karşı Frankfurt“ (Aktionsplan der Stadt Frankfurt „Frankfurt gegen Rassismus!“) kapsımında başlatılan ilk proje olduğunu vurguladı. Frankfurt Büyükşehir Belediyesi‘nin yanısıra, Hessen Eyalet Hükümeti‘nce desteklenen proje, siyaset, kültür ve bilim dünyasından uzman isimlerin yer aldığı bir “Danışma Kurulu”nca kararlaştırılan etkinlikler ve yayınlar eşliğinde sürdürülecek. „Hessen – Demokrasi İçin Aktif ve Aşırılığa Karşı“ (Hessen – aktiv für Demokratie und gegen Extremismus) programı içinde yer alan MOND projesi boyunca, göçmen örgütleriyle birlikte ırkçılığa, antisemitzme, İslamofobi ve ayrımcılığa karşı katılım, eşit paylaşım, daha fazla demokrasinin gerçekleşmesi, yaşanabilmesi için kapsamlı etkinlikler ve eğitim düzenlenecek. Projeyle Frankfurt ve Rhein-Main Bölgesi’nde sayısı binden fazla olduğu tahmin edilen göçmen dernekleri ve kuruluşlarını kurumsal olarak birbirleri, kent ve ilçelerdeki mevcut kurum ve kuruluşlarla ağ oluşturmaları amaçlanıyor. Böylece, demokrasi ve kültürel sınırların ötesinde etkili olan aşırılığa karşı mücadele için geniş bir ittifak oluşturmak isteniyor.

Frankfurt Belediyesi’nin eylem planına dahil edildi

Hazırlıkları bir süredir devam eden MOND projesini resmen başlatmak ve kamuoyuna duyurmak amacıyla gerçekleştirilen toplantılar KUBİ‘nin Frankfurt‘taki merkezinde gerçekleştirildi. KUBI yöneticilerinin ve proje ekibinin katıldığı basın toplantısına katılan Frankfurt Büyükşehir Belediyesi Encümeni Weber, “Şehir yönetimi olarak ırkçılığa ve aşırı sağa karşı eylem planıyla, ırkçılık, nefret ve şiddetle etkili bir şekilde mücadele etmek için uzun vadeli ve yapısal bir program başlattık. Bu aynı zamanda ağ kurmayı ve ırkçılıktan etkilenenleri güçlendirmeyi de içeriyor. Göç kökenli insanları bir araya getirmek ve onların bu toplumla olan bağını güçlenmesine katkıda bulunmak istiyoruz. KUBİ, uzun yıllardır Frankfurt‘taki entegrasyon sürecinin güvenilir kurumları arasında yer alıyor. Bu nedenle KUBİ‘nin başlattığı MOND projesi Frankfurt‘un ırkçılığa ve aşırı sağcılığa karşı eylem planına dahil edildi” dedi. Eylem planına KUBI’nin “Doğu Eğitim Bölgesinde Katılımcı Ebeveyn Güçlendirmesi (PEB)” ve KUBI’nin yan kuruluşu BIKU tarafından “El Ele” projelerinin de alındığına dikkat çekildi. KUBİ Genel Müdürü Arif Arslaner de ırkçılık ve kimden ve nereden gelirse gelsin her türlü aşırılığa karşı olduklarını kaydederek, “Demokrasiyi savunmak için insanları biraraya getirmeliyiz. Ancak birlikte güçlüyüz” diye konuştu.

Demokrasinin temel ilkeleri anlatılacak

KUBI Genel Müdür Yardımcısı ve projenin koordinatörü Anna Latsch da “Projenin yenilikçi ve sürdürülebilir yaklaşımı, ilgili kurumları en başından itibaren projeye dahil etmemizdir. Çalıştaylar, etkinlikler, tanıtımlar ve kampanyanın organizasyonundaki bütün konulara birlikte karar verecekler. Katılım bizim için çok önemli” açıklamasını yaptı. İlk etapta 3 yıl sürmesi ve 2024 yılında sonuçlandırılması hedeflenen MOND Projesi‘nin ilk adımı olarak temel demokratik değerler, katılım fırsatları, eşitlik ve ayrımcılık gibi konularda fikir alışverişinde bulunmak için „demokrasinin temel ilkeleri ve değerleri“nin ele alındığı konferanslar ve çalıştaylar gerçekleştirilecek. İkinci adımda ise uygun etkinliklerle daha çok insana ulaşmak için katılımcı kuruluşlarla eğitim konsepti geliştirilecek. Programa katılanlar böylece, göçmen topluluklar içinde önemli uzman haline gelecekler. Çalışmalarla daha fazla kulüp ve organizasyon katılım için motive edilmeleri hedefleniyor. Demokrasi ve katılım sağlamanın yanı sıra ırkçılık ve ayrımcılığa karşı bir kampanya da planlanıyor. Kültürel etkinlikler, ağın sürdürülebilir olması için projenin önemli unsuru olacak. Arif Arslaner ve KUBI Genel Müdür Yardımcısı Anna Latsch‘a bağlı olarak yürütülecek proje siyasal bilimci Gelincik Tuzcu ve ekibi tarafından yönetilecek. Tuzcu, projenin hazırlık sürecinde çeşitli göçmen kurum ve kuruluşlarıyla bağlantı kurulduğunu ve işbirliği için olumlu yanıtlar alındığını söyledi. İlk planlara göre 2024 yılı sonuna kadar sürecek olan projeye ilgi duyan kuruluşların [email protected] adresine emaille başvurabilecekleri kaydedildi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)