Doğru Isı Yalıtımının 7 Püf Noktası
Binalar için zorunlu olan ve birçok avantaj sağlayan ısı yalıtımının doğru uygulanması büyük önem taşıyor.
Binalar için zorunlu olan ve birçok avantaj sağlayan ısı yalıtımının doğru uygulanması büyük önem taşıyor.
Binalarda tüketilen enerjinin yüzde 75'inden fazlası binanın ısıtılması veya soğutulması için kullanılırken, bu enerjinin ise büyük bir kısmı ısı yalıtımsız dış cepheler üzerinden kayboluyor. Kaliteli malzemeler ile uzman bir ekip tarafından yapıldığında binanın ömrü boyunca ısı kaybını önleyen ısı yalıtımı, enerji tasarrufu açısından büyük avantaj sunuyor. Enerji tasarrufunun yanı sıra uzun vadede doğanın sürdürülebilirliğine de katkı sağlıyor.
Isı yalıtımı (mantolama) işleminin binalar için birçok avantajı bulunduğunu belirten, Home Yapı Kurucu Ortağı Mimar Hasan Aksel Yağcıoğlu, doğru bir ısı yalıtımı uygulaması için başlıca 7 maddeyi şöyle sıraladı:
1)Öncelikle ısı yalıtımı binadan dışarıya ısı kaybını azaltıp, enerji tasarrufu sağlar. Ortalama yüzde 50 yakıt tasarrufu sağlayıp, kendini 2-5 yıl içerisinde amorti eder diyebiliriz. Bu arada sadece kış aylarında yakıt giderlerini değil, yaz aylarında da soğutma giderlerini azalttığını söyleyebiliriz.
2)Isı Yalıtımı binalar için, yasal zorunluluktur. 2000 yılından bu yana yürürlükte olan “Binalarda Isı Yalıtım Yönetmeliği” ne göre, bu tarihten sonra inşa edilen yeni binalar ısı yalıtımlı olarak projelendiriliyor. Yönetmeliğin 1 Kasım 2008 tarihinde yürürlüğe giren revizyonu gereğince, mevcut eski binaların tadilatla yenilenen ve ilave edilen kısımları da, artık enerji verimli olarak projelendirilmek zorundadır. Belediyeler, artık projelerde ısı yalıtımı olmadığı zaman ruhsat vermiyor.
3)Isı yalıtımı yapılırken yaşanılan bölgenin iklim şartlarına göre hesap yapılır. O hesaba göre de bir takım değerler elde edilir. “Kullanması gereken malzemenin ısı katsayısı o bölgedeki değeri sağlıyor mu?” diye bakılır. Ona göre malzeme kalınlıkları çıkarılıp projeye yansıtılır. Örneğin; Akdeniz bölgesindeki hesapla Marmara’daki hesap birbirinden farklıdır. İstanbul’da dış mantolamada kalınlık 3-5 cm ile kurtarıyorsa, Antalya’da 2 cm olabilir. İstanbul’da 20’lik gaz beton kullanılırken, Antalya’da 15’lik yeterli olabilir. Tuğlanın kalınlığı için de bu hesap geçerlidir.
4)Isı yalıtımı uygulaması için geçmişten bugüne gelen birçok yöntem bulunuyor. Örneğin; çift kat tuğla arasına beyaz köpük konulurdu. Fakat günümüzde en çok gaz beton kullanımı tercih ediliyor. Home Yapı projelerinde bizim tercihlerimiz de bu yönde diyebilirim. Biz gaz beton üzerine mantolama yapıyoruz. 15 cm’lik gaz beton 20 cm’lik tuğla kadar performans veriyor. Geçmiş yıllarda yanan malzemeler vardı, şimdi artık taş yünü gibi yanmayan malzemeler tercih ediliyor. Mantolamada taş yünü tercih edilmeli, mantolama yoksa da gaz beton kullanılmalı.
5)Isı yalıtımı ısının mekanlarda dengeli dağılmasını sağlıyor. Konut içerisindeki dengeli ısı dağılımı sayesinde, yaşanan mekanlarda rutubetsiz, sağlıklı ve konforlu yaşam alanı oluşmasını sağlıyor. Ayrıca iç yüzeylerde terleme sonucu küflenme, siyah leke oluşması ile sıva ya da boyaların kabarmasının da önüne geçiyor.
6)Doğru uygulanan mantolama işlemi, binanın dış cephesini güzelleştirirken, onarım masraflarının da azalmasını sağlar. Böylece yapının dayanıklılığını artırarak, ömrünü uzattığını da söyleyebiliriz.
7)Bugünün ve geleceğin en büyük sorunlarından olan hava kirliliğinin önüne geçmede binalardaki ısı yalıtımının katkısı büyük. Isı yalıtımı işlemi, binalardan atmosfere giden karbondioksit miktarını azaltarak çevrenin korumasına da katkı sağlar.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.