Ekrem İmamoğlu'ndan Cumhuriyet mesajı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlamalarında, Maltepe etkinlik alanında konuşma yaptı. İmamoğlu, "Devlet toplum üzerinde tahakküm kuramaz. Devlet, vatandaşını sever." ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı kapsamında Maltepe etkinlik alanında yapılan programda açıklamalarda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Cumhuriyet anlayışında hiçbir birey, hiçbir toplum kesimi, diğerleri üzerine tahakküm kuramaz. Aynı şekilde devlet de toplum üzerinde tahakküm kuramaz. Devlet, vatandaşını sever. Devlet, vatandaşına şefkatli bakar. Devlet tahakküm kurmaz" dedi. İmamoğlu, "Atatürk'ün yolunda yürümenin verdiği sorumlulukla, kararlılıkla yürüyeceğiz." ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, sahneye, eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ile el ele çıktı. İmamoğlu çiftine görkemli sahnede İBB’nin çeşitli birimlerinde ve iştirak şirketlerinde çalışan 142 çalışan eşlik etti. İmamoğlu çifti ve çalışanlar, karşılıklı sıraya dizilerek dev bir Türk bayrağını, sahne üzerinde çekileceği göndere elden ele ulaştırdı. Son olarak 4 İBB zabıtasına teslim edilen bayrak, Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, tüm şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, vatandaşların alkışları eşliğinde göndere çekildi.
İmamoğlu, şunları söyledi:
“Cumhuriyet nedir biliyor musunuz? Cumhuriyet, birbirimize verdiğimiz namus ve şeref sözüdür. 29 Ekim 1923’te hep birlikte bir söz verdik. ‘Bu güzel ülkede herkes eşit ve özgür olacak’ dedik. ‘Bu memlekette, 86 milyon insanımız eşit hissedarlar olacak’ demiştik. Hiç kimseye, hiçbir gruba ayrılık ayrıcalık tanınmayacak. Bu ülkede milletin iradesinin üzerinde hiçbir gücü kabul etmeyeceğimize hep birlikte söz vermiştik. Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i hep birlikte hiçbir farklılığımıza bakmadan, herkesi aynı ölçüde saygın ve değerli kabul edeceğimize birbirimize söz verdik. Sevgiyle, saygıyla, dayanışmayla yaşamaya söz verdik. ‘Birbirimizi dert edineceğiz. Birbirimizin yanında olacağız’ dedik. Türkiye Cumhuriyeti, 29 Ekim 1923’te verdiğimiz söze sadık kaldığımız için, dayanışma içinde birbirimizi omuz verdiğimiz için bugün hala ayakta ve çok güçlü.
"CUMHURİYET, BİR DEVLET REJİMİNİN ÇOK ÖTESİNDE, BİR GERÇEKLİK"
Cumhuriyetimizin 100’ncü yılını, ilk günkü coşkuyla ve umutla kutluyoruz. Kutlu olsun Cumhuriyet. Ne kadar kutlasak az. Ne kadar gurur duysak az. Ülkemizin kurucusu, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ne kadar ansak az. Ona minnet duyuyoruz. Cumhuriyet, bir devlet rejiminin çok ötesinde, bir gerçeklik. Cumhuriyet, aynı zamanda beraberce oluşturduğumuz bir toplum projesidir. Bu toplum projesinin özünde, hep birlikte insanın özgürlüğü, eşitliği ve toplumun dayanışması yatmaktadır. Cumhuriyet, insanların hiçbir baskı ve tahakküm olmadan, özgürce ve eşitçe dayanışma içinde bir arada oldukları ve hep birlikte yönettikleri rejimin adıdır. Cumhuriyet; efendiyi, tahakkümü reddeder. Teba bitmiştir, vatandaşlık başlamıştır. Cumhuriyet anlayışında hiçbir birey, hiçbir toplum kesimi, diğerleri üzerine tahakküm kuramaz. Aynı şekilde devlet de toplum üzerinde tahakküm kuramaz. Devlet, vatandaşını sever. Devlet, vatandaşına şefkatli bakar. Devlet tahakküm kurmaz. İşte Cumhuriyetimiz, özgür ve eşit yurttaşların dayanışma içinde kurdukları toplumsal barışın adıdır. Cumhuriyet ideali, uluslararası barışın da güvencesidir. Dünyanın savaşlar, işgaller, zulümler altında büyük acılar yaşadığı bu günlerde, Cumhuriyetimize sahip çıkmak; barışa, huzura, kardeşliğe de sahip çıkmaktır. İnsanlığa sahip çıkmaktır. Cumhuriyetimize sahip çıkmak; dünyaya eşitlik, özgürlük, dayanışma ve barış mesajı vermektir.
"ATATÜRK'ÜN YOLUNDA YÜRÜMENİN VERDİĞİ SORUMLULUKLA, KARARLILIKLA YÜRÜYECEĞİZ"
İkinci yüzyıla adım atarken, Cumhuriyetimizi, yani birliğimizi, tazelemek göreviyle hep birlikte karşı karşıyayız. Bunu toplumdaki tarihi yaraları kapatarak başaracağız. Kendini dışlanmış hisseden kim varsa, tüm kesimleri eşitlik, özgürlük, dayanışma ve barış ilkeleri etrafında hep birlikte buluşturacağız. Omuz omuza olacağız. Buluşturarak başaracağız. Türkiye'yi özgür ve mutlu, güçlü ve istikrarlı bir ülke yapabilmenin şartı, Cumhuriyet ilke ve değerleri etrafında buluşmaktır. En büyük uzlaşmayı, bu güzel buluşmayı, hep birlikte yeniden gerçekleştireceğiz. Cumhuriyetin bize kazandırdığı öz güven ve cesaretle hep daha ileri, hep daha büyük hedeflere, hep birlikte yürüyeceğiz. Atatürk'ün yolunda yürümenin verdiği sorumlulukla, kararlılıkla yürüyeceğiz.
"KENDİMİZE GÜVENMEKTEN, GELECEK GÜZEL GÜNLERE İNANMAKTAN ASLA VAZGEÇMEDEN YÜRÜYECEĞİZ"
Kendimize güvenmekten, gelecek güzel günlere inanmaktan asla vazgeçmeden yürüyeceğiz. Ve mutlaka başaracağız. Mutlaka başaracağız. Göreceksiniz, bizi karanlığın sonunda pırıl pırıl, ışıl ışıl aydınlık bekliyor. Bunun için çok koşacağız. Bizler, gittiğimiz her yeri aydınlatacağız. Biz kimiz? Biz, medeniyetin beşiği Anadoluyuz. Biz, genç ve cesur Türkiye'yiz. Gençliğimiz var. Gençliğimiz var. Milletçe hazırız. Biz, Cumhuriyetin evlatlarıyız. Cumhuriyetimiz ilelebet var olsun. 100’üncü yaşımız kutlu olsun. Tam bağımsız Türkiye var olsun. Atatürk; sen çok yaşa. Cumhuriyet; sen çok yaşa. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.