Plastik Sektörü İSO 500’e Damgasını Vurdu!
İstanbul Sanayi Odası tarafından yayınlanan 2020 yılı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu raporunu değerlendiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Raporu incelediğimizde gördüğümüz en belirgin husus plastik sektörü ve etkileşimde olduğu diğer çevreci endüstrilerin listeye damgasını vurduğudur” dedi.
İstanbul Sanayi Odası tarafından yayınlanan 2020 yılı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu raporunu değerlendiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Raporu incelediğimizde gördüğümüz en belirgin husus plastik sektörü ve etkileşimde olduğu diğer çevreci endüstrilerin listeye damgasını vurduğudur” dedi.
Listede yer alan plastik işletmelerinin büyüme oranının diğer sektörlerin ortalamasının çok üzerinde olduğunun altını çizen Ömer Karadeniz, “İSO 500 listesinde yer alan firmaların ciroları 15,3 oranında artış gösterirken, listede yer alan plastik mamul üreticilerinin cirosunun 28,9 artmış olduğunu görüyoruz. Tabii plastik sektörünün gerçek etkisini bu rakamlarda tam olarak anlatamıyor. Bildiğiniz üzere listede en üst sıralarda yer alan otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinde plastik sektörünün büyük bir katkısı söz konusu. Örneğin ortalama bir araçta 200 kg'a yakın plastik kullanılıyor ve bu yakıt sarfiyatını had safhada azaltarak karbon ayak izimizi azaltıyor. Gene listede büyük bir yekün oluşturan gıda sanayine de ambalaj üretimimizle destek olmaya devam ediyoruz” dedi.
Tüm İmalat Sanayi Açısından Stratejik Öneme Sahip
Plastik sektörünün tüm imalat sanayi açısından stratejik önemi haiz olduğunu söyleyen Ömer Karadeniz, “Plastik sektörü 30’dan fazla sektöre ara girdi sağlıyor o kapsamda sektörümüzde meydana gelen gelişmeler de adeta bir domino etkisi ile tüm imalat sanayimizi etkiler nitelikte. Örneğin 2020 yılının son çeyreğinden bu yana yaşamakta olduğumuz yüksek fiyat düzeyi sadece plastik mamul üreticilerimizin değil tüm sanayi kollarının girdi maliyetlerinin artmasına sebep olmuştur. Bu sebeple kamunun plastik sektörüne gereken önemi vererek bu alanda yatırımları özendirmesi ve sektörün yıllardır devam eden, artık kökleşmiş olan hammaddede ithalat bağımlılığını ortadan kaldıracak adımları atması önem arz etmektedir. Bilhassa Adana’nın Yumurtalık bölgesinde hayata geçirilecek olan petrokimya yatırımına yenilerinin eklenmesi, sektörün küresel arz şoklarına karşı daha dirençli hale gelmesi açısından kritik bir hamle olacaktır” dedi.
Geleceğin Sektörü Plastik
Plastiklerin esnek yapıları sayesinde çok farklı alanlarda kullanıldığını belirten Karadeniz: “Özellikle mühendislik plastikleri alanında yaşanan gelişmeler sayesinde plastikler hızla geleneksel malzemelerin yerini almaktadır. Bunun bir neticesi olarak hızlı büyüme trendini devam ettiren plastik sektörünün 2050 yılına gelindiğinde üretimini yaklaşık 3 katına çıkaracağı öngörülmektedir. Bu artışın başlıca itici gücü ise son yıllarda daha sık duymaya başladığımız döngüsel ekonomi kavramının hedeflerine en uygun malzemenin plastikler olmasıdır. Hemen her plastik türü alternatif malzemelere kıyasla daha kolay geri dönüştürülebilmekte olduğu gibi kimyasal geri dönüşüm alanında yaşanan teknolojik atılımlar sayesinde elde edilen ürünler birincil ürün kalitesinde olmaktadır. Önümüzdeki süreçte plastikler pazar payını arttırırken en hızlı büyüme alanı geri dönüşüm sektöründe olacaktır” dedi.
Sektörün Listedeki Ağırlığı Artmaya Devam Edecek!
Otomotiv, beyaz eşya, ambalaj, tarım, elektrik-elektronik ve inşaat başta olmak üzere 30’dan fazla sektöre ara girdi sağlayan ve bu yapısı sebebiyle en stratejik sektörlerden olan plastik sanayinin gelecek dönemde de ortalamanın üzerinde büyüyeceğine olan inancını dile getiren Ömer Karadeniz, “Ülkemiz plastik sektörünün tüm yapısal sorunlarına ve noksanlarına rağmen diğer imalat sanayilerine kıyasla ortalamanın üzerinde büyüyeceğini öngörüyoruz. Zira insanlığın önündeki en önemli sorunlardan bir tanesi küresel ısınma ve bu sorunun önüne geçmek için mutlak suretle karbon ayak izimizi azaltmamız gerekiyor. Karbon salımımızın yaklaşık 20’sinin ulaştırma ve taşımacılık kaynaklı olduğunu göz önünde bulundurursak gerek taşıt üretiminde gerek ambalajda daha hafif malzemelere ihtiyaç duyulacağı aşikardır. İşte bu noktada plastiklerin en büyük potansiyeli barındırması sebebiyle gelecek yıllarda da hem dünyada hem ülkemizde hızlı büyümelerini sürdüreceklerini ve bunun bir neticesi olarak İSO 500 içerisinde de sektörün ağırlığını arttırmaya devam edeceğini öngörebiliriz” dedi.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.