Siber saldırganların yeni hedefi hibrit çalışanlar
Çok şubeli veya uzaktan çalışan işletmelerin güvenlik ihtiyaçları değişiyor. Uzmanlar, hem güvenlik açıklarını kapatmak hem de verileri tek merkezden yönetmek isteyen kurumlara yeni nesil SASE mimarisini öneriyor.Çalışma...
Çok şubeli veya uzaktan çalışan işletmelerin güvenlik ihtiyaçları değişiyor. Uzmanlar, hem güvenlik açıklarını kapatmak hem de verileri tek merkezden yönetmek isteyen kurumlara yeni nesil SASE mimarisini öneriyor.
Çalışma ortamları, kurumsal uygulamaların çoğunun bulutta olduğu, hem ofiste hem de uzaktan çalışanların yer aldığı dinamik bir kombinasyona dönüşüyor. Bu ortamın getirdiği bazı zorluklar bulunuyor. Bunları uzaktan erişim güvenliğini sağlamak, çok şubeli ağları kurmak ve yönetmek, tutarlı bir şube güvenlik politikası oluşturmak olarak özetleyebiliriz. Berqnet Genel Müdürü Hakan Hintoğlu, bu ihtiyaçların artmasıyla birlikte "Secure Access Service Edge” adı verilen teknoloji mimarisinin gündeme geldiğini söylüyor. İngilizce kısaltmasıyla SASE, ağ ve güvenlik çözümlerinin bulut ortamında tek bir hizmet modeliyle sağlanmasını ifade ediyor. Hintoğlu, operasyonu basitleştiren SASE konseptinin ölçeklendirme ve performansın önünü açtığını, güvenlik politikalarının kullanıcıların nerede olduğuna bakılmaksızın tutarlı şekilde uygulandığını ve esnek bir maliyet yapısı sunduğunu vurguluyor.
Pandemide siber saldırılar arttı
Pandemiyle birlikte hız kazanan dijital dönüşüm, siber saldırganları da harekete geçiriyor. Çok şubeli şirketlerin yanı sıra, hibrit ya da uzaktan çalışma modelini benimseyen işletmeler, siber güvenlik alanında yeni nesil teknoloji çözümlerini tercih ediyor. Yapılan araştırmalarda BT yöneticilerinin çok büyük bir bölümü uzaktan çalışma modeline geçerken siber saldırı riskinin arttığını söylüyor. Hintoğlu, SASE konseptine artan ilginin nedenlerini şu sözlerle aktarıyor: “SASE mimarisinde güvenlik hizmetleri bulut üzerinden tek bir hizmet modeliyle sunuluyor. Tek bir yerden yönetilmenin yanı sıra, bulut mimarisinden dolayı esnek şekilde ölçeklendirilebiliyor ve şubelerde gereken donanım ihtiyaçları azalıyor. SD-WAN özelliği sayesinde internet hatları en verimli şekilde optimize edilebiliyor. Zero Trust konsepti çerçevesinde, bir cihaza erişim yetkisi vermeden önce hem statik hem de davranışsal kimlik doğrulama yöntemleri kullanılarak kimlik hırsızlığı sonucu oluşabilecek sızmalara karşı üst düzeyde tedbir alınabiliyor. Biz de Berqnet olarak, siber güvenlik çözümlerimizi SASE konseptiyle birleştirerek müşterilerimizin finans ve insan kaynaklarından tasarruf etmelerine ve güvenlik tedbirlerini artırmalarına yardımcı oluyoruz.”
SASE pazarı 2026’ya kadar %26,4 büyüyecek
Dijital dönüşüm sürecinde şirketlerin dağınıklaşan yapılarında siber güvenlik önlemlerini daha verimli bir şekilde almaya çalıştıklarını belirten Hakan Hintoğlu, şu bilgileri paylaşıyor: “Araştırmalar SASE pazarının 2026’ya kadar her yıl %26,4 büyüyerek 4,1 milyar dolara ulaşacağına işaret ediyor. Bunun nedeni artan siber saldırıların işletmeleri tek noktadan kolayca izlenebilen ve yönetilebilen, daha sıkı erişim kontrolleri içeren güvenlik ağlarına yönlendirmesi. Bu noktada Berqnet olarak biz de siber saldırganlara karşı önlem almak isteyen kurumlar için avantajlı çözümler sağlıyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.