TÜFE enflasyonu beklentileri aşarak, sene sonunda %14,6’ya ulaştı

Aralık’ta TÜFE enflasyonu beklentileri aştı.  Aralık ayı TÜFE enflasyonu aylık %1,25 seviyesinde gerçekleşerek %0,90-0,95’lik medyan piyasa beklentisinin ve bizim %0,65’lik tahminimizin üzerinde açıklandı.  Böylece...

Yayınlanma:
TÜFE enflasyonu beklentileri aşarak, sene sonunda %14,6’ya ulaştı

Aralık’ta TÜFE enflasyonu beklentileri aştı.  Aralık ayı TÜFE enflasyonu aylık %1,25 seviyesinde gerçekleşerek %0,90-0,95’lik medyan piyasa beklentisinin ve bizim %0,65’lik tahminimizin üzerinde açıklandı.  Böylece yıllık enflasyonda da %14,0’ten %14,6’ya bir yükseliş yaşandı. Çekirdek TÜFE enflasyonu (C grubu) ise aylık %0,99 gerçekleşmenin sonucunda, yıllık bazda %13,3’ten %14,3’e yükseldi. Yİ-ÜFE enflasyonu ise, TL’deki zayıflığın devam eden yansımalarıyla aylık bazda %2,36 seviyesinde gerçekleşti ve yıllık bazda %23,1’den %25,2’e yükseldi.

Enflasyonun beklentileri aşmasında başrol kur geçişkenliğinde. Detaylara hızlıca baktığımızda, gıda enflasyonunun %2,5 seviyesinde gerçekleşerek, İTO ve Türk-İş’in açıkladığı İstanbul ve Ankara gıda enflasyon rakamlarına yakın ve bizim beklentimize paralel geldiğini görüyoruz. Buna göre, enflasyonu beklentilerin üzerine çeken temel faktörün, devam eden kur geçişkenliği olduğunu söyleyebiliriz, ki bu da özellikle dayanıklı mallar kalemindeki %3,6’lık fiyat artışı ile açığa çıkıyor. Bununla beraber, hizmet enflasyonunun da yıllık bazda tırmanmaya devam ederek, %11,4’yen %11,7’ye yükseldiği görülüyor.

2020’de enflasyondaki artış temel olarak TL’deki zayıflık, gıda fiyatlarında dalgalanma ve kısmen de altın fiyatlarından kaynaklandı. 2020 yılında salgına bağlı birim maliyet artışları (hizmet enflasyonu), gıda fiyatlarının yüksek seyri, kredi teşvikleriyle iç talepte canlanma ve en önemlisi TL’deki hızlı değer kayıplarına bağlı kur geçişkenliği gibi faktörler TÜFE enflasyonu üzerindeki baskı unsurları oldular. Bu faktörlerin yansıması olarak, gıda, dayanıklı mallar ve altın enflasyonunun sırasıyla %20,6, %30,4 ve %54,3 gibi çok yüksek seviyelere ulaştığı görülüyor. %11,7’lik hizmet enflasyonu manşet enflasyonun altında bir seviyeye işaret ettiyse de, bu seviye de fiyatlama davranışlarında katılığın sürdüğünü gösteriyor. Öte yandan, enflasyon sepetinin %25’inden fazlasını oluşturan enerji, tütün ve giyim kalemlerinde yıllık enflasyonun sırasıyla %5,6, %0,7 ve -%0,6 seviyelerinde kalması, daha yüksek bir TÜFE enflasyon gerçekleşmesinin önüne geçti. Alt kalemlerdeki enflasyon trendlerini izlemek için 4-11 nolu grafiklere bakabilirsiniz.

Mart/Nisan’da zirvenin görülmesinin ardından enflasyon düşüş trendine girebilir. Kur gelişmeleri yurtiçi ÜFE enflasyonu üzerinde daha hızlı ve daha güçlü bir şekilde etkili oluyor. TL’deki değer kaybı sonucu, yurtiçi ÜFE enflasyonunu Mayıs’taki kabaca %5 seviyesinden Aralık’ta %25’e kadar yükselmiş olması (Kasım: %23), TÜFE enflasyonu üzerinde maliyet yönlü baskıların halen devam ettiğine işaret ediyor. Kurlarda istikrar sağlanmadığı sürece, sağlıklı bir enflasyon tahmini yapmak neredeyse imkansız görünüyor. Enflasyon tahminlerinin dengeye oturması için, öncelikle TL’deki zayıflığın kontrol altına alınması gerekiyor. Bu açıdan, TL’deki istikrarın korunması enflasyonda yeniden bir düşüş trendine girilmesi açısından kritik önemde olacak. Gecikmeli kur etkileri ve olumsuz baz etkisi nedeniyle enflasyonun Mart/Nisan aylarına kadar yükselmeye devam etmesi ve %15’li seviyelere ulaşması (%16,0’ya yaklaşması) muhtemel görünse de, TL’deki istikrar korunabilirse, TÜFE enflasyonu özellikle yılın ikinci yarısında düşüş trendine girerek yılı %11,0-11,5 civarında tamamlayabilir.

Kaynak Gedik Yatırım
Hibya Haber Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Keşfet