Filistin-İsrail savaşı için ekonomistlerden 3 farklı savaş senaryosu
Filistin ve İsrail arasındaki savaş yedinci gününde tüm şiddeti ve yıkıcılığıyla devam ederken ekonomistler üç farklı savaş senaryosu üzerinden küresel ekonominin nasıl etkileneceğini anlattı.
Filistin-İsrail savaşının yedinci gününde İsrail abluka altına aldığı Gazze'ye gece boyunca saldırmaya devam etti. Elektrik, su ve yakıtın bulunmadığı Gazze'de ve İsrail'de her geçen saat can kaybı yükselirken İsrail Gazze'ye 'şehri terk etme' uyarısında bulundu.
ABD’li finans ajansı Bloomberg ekonomistleri savaşın gidebileceği üç olası senaryoyu piyasalar açısından inceledi. Petrol, küresel büyüme enflasyon ve piyasa volatilitesine etkisinin incelendiği olası durumlar, Gazze’de sınırlı çatışma, bölgesel vekalet savaşı ve İran-İsrail savaşı oldu.
Piyasa aktörleri en kötü senaryo olarak 'düşük ihtimalli' olsa da İran ve İsrail’in direkt çatışmaya girmesi olarak gördü. Ekonomistlere göre bu 'en kötü' senaryo petrol fiyatlarını varil başına 150 dolara yükseltebilir ve küresel ekonomiden yüzde 1,7 küçülmeyle 1 trilyon dolar silinebilir.
1'İNCİ SENARYO: GAZZE İLE SINIRLI ÇATIŞMA
2014 yılında üç İsraillinin Hamas tarafından kaçırılıp öldürülmesi, Gazze’ye yapılan ve 2 binden fazla insanın ölümüne yol açan kara saldırısının tetikleyicisi oldu. Çatışmalar Filistin topraklarının ötesine yayılmadı ve petrol fiyatları ile küresel ekonomi üzerindeki etkisi sınırlı kaldı.
Halihazırda süren çatışmanın olası gidişatlarından biri, ABD’nin İran petrolüne uyguladığı yaptırımların sıkılaştırılmasıyla birlikte bu trajik hikayenin tekrarlanması olabilir.
Tahran bu yıl petrol üretimini günde 700 bin varil kadar arttırdı, zira esir takası ve mal varlıklarının dondurulmaması ABD ile ilişkilerde bir yumuşama sinyali verdi. Ekonomistler, bu varillerin ABD baskısı altında kaybolması halinde petrol fiyatlarında 3-4 dolarlık bir artış olacağını tahmin ediyor.
Bu senaryonun küresel ekonomi üzerindeki etkisi, petrol üretiminde Suudi Arabistan ve BAE’nin yedek kapasitelerini kullanarak İran kaynaklı kayıpları telafi etmeleri halinde, asgari düzeyde olacaktır.
2'NCİ SENARYO: VEKALET SAVAŞI
Lübnan’da güçlü bir aktör olan Hizbullah, sınırda İsrail güçleriyle çatışmaya girdi ve güdümlü füzelerle İsrail ordusuna ait bir karakolu vurduğunu açıkladı. Çatışma İran’ın desteklediği Lübnan ve Suriye’ye sıçrarsa, İran ile İsrail arasında bir vekalet savaşına dönüşecek ve ekonomik maliyeti artacaktır.
Bu doğrultuda bir hareketlilik, İsrail ile İran arasında doğrudan bir çatışma olasılığını artıracak ve muhtemelen petrol fiyatlarını yükseltecektir. 2006’daki kısa ama kanlı İsrail-Hizbullah savaşında ham petrolün varili 5 dolar artmıştı. Bugün yaşanacak eşdeğer bir hareket, fiyatı yüzde 10 artırarak yaklaşık 94 dolara çıkaracaktır.
Bu senaryo gerçekleşirse petroldeki artış önümüzdeki yıl küresel büyümeyi yüzde 0,3 puan aşağı çekecek, yaklaşık 300 milyar dolarlık üretim kaybına neden olacak ve büyüme hızını yüzde 2,4’e düşürecek. 2020 Covid krizi ve 2009’daki dünya çapındaki çöküş hariç son otuz yılın en zayıf büyümesi olacaktır.
Daha yüksek petrol fiyatları küresel enflasyona yaklaşık 0,2 puan ekleyerek enflasyonu yüzde 6 civarında tutacak, bu da merkez bankacıların üzerindeki para politikasını sıkı tutma baskısını sürdürecektir.
3'ÜNCÜ SENARYO: İRAN-İSRAİL SAVAŞI
İran ve İsrail arasında doğrudan çatışma düşük ihtimalli olmakla birlikte tehlikeli bir senaryodur. Bu durum küresel bir resesyonun da tetikleyicisi olabilir. Bu senaryoda yükselen petrol fiyatları ve düşen riskli varlıklar büyümeye önemli bir darbe vuracak ve enflasyonu bir kademe daha yukarı çekecektir.
Dünya petrol arzının yaklaşık beşte biri Körfez bölgesinden geldiği için fiyatlar hızla yükselecektir. İran yanlısı militanların 2019’da Aramco tesislerine düzenlediği ve Suudi petrol arzının neredeyse yarısını devre dışı bırakan saldırının tekrarlanması ihtimal dışı değil.
Ham petrol fiyatları, 1973’te olduğu gibi dört katına çıkmayabilir. Ancak İsrail ve İran birbirlerine füze atmaya başlarsa, petrol fiyatları Irak’ın 1990’da Kuveyt’i işgalinden sonra olduğu gibi artabilir. Bugün bu büyüklükte bir artış, petrolü varil başına 150 dolara çıkarabilir.
İran’ın dünya günlük petrol arzının beşte birinin geçtiği Hürmüz Boğazı’nı kapatmaya karar vermesi halinde ise Suudi Arabistan ve BAE’deki yedek üretim kapasite günü kurtaramayabilir.
Ekonomistlere göre bu senaryo gerçekleşirse ekonomiden yüzde 1,7 küçülmeyle 1 trilyon dolar silinebilir. Bu kadar büyük bir petrol şoku, dünya çapında fiyatları dizginleme çabalarını da rayından çıkarabilir ve küresel enflasyonu gelecek yıl yüzde 6,7’ye yükseltebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.