Tarihçiye ve tarih bilimine her zaman ihtiyaç olacak…
En eski bilim dallarından biri olan Tarih, aynı zamanda toplumsal hafızanın ayrılmaz bir parçası olarak görülüyor.
En eski bilim dallarından biri olan Tarih, aynı zamanda toplumsal hafızanın ayrılmaz bir parçası olarak görülüyor. Tarihçilere ve tarih bilimine her zaman ihtiyaç duyulacağını belirten uzmanlar, tarih bölümünde eğitimin meraklıları için yorucu olmaktan ziyade keyifli bir öğrenme süreci içerdiğini ifade ediyor. Uzmanlar, Tarih bölümü mezunlarının istihdam skalasının çok geniş olduğuna dikkat çekiyor ve öğretmenlik, akademisyenlik gibi mesleklerin yanı sıra diplomatlık ve kaymakamlık gibi devlet görevlerinde de yer alınabileceğini vurguluyor.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Uygar Aydemir, Tarih bölümünü ve sahip olduğu istihdam avantajlarını aday öğrenciler için değerlendirdi.
Tarih bilinci toplumsal hafızanın parçasıdır
Tarihin en eski bilim dallarından biri olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Uygar Aydemir, “İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği şuur seviyesidir. İnsanın kendi bilinci ve kendisi üzerine düşünme kabiliyeti bakımından eşsiz olduğunu söylemek abartı olmaz. Tek bir insandan bahsediyorsak burada o insanın hafızasından ve hatıralarından bahsetmek gerekecektir. Oysa toplumdan bahsetmeye başladığımızda ise toplumsal hafızanın ayrılmaz parçası olan tarih bilgisi, bilinci ve yorumu işin içine girer. Bu bakımdan insanın ve toplumun kendini tanıması, ne olduğunu düşünmesi ve geleceğe hazırlanması açısından tarih bilgisi ve bilinci son derece önemlidir.” dedi.
Tarih dinleyerek veya okuyarak öğrenilebilir
Tarihin her yönüyle mutlaka ya dinleyerek ya okuyarak öğrenilebileceğini vurgulayan Aydemir, “Tarihin bazı başka bilim dallarının aksine insanın yalnızca kendi hayat tecrübeleri ile öğrenebileceği bir yönü yok gibidir. Bu bakımdan doğru tarih bilgisinin toplumun sağlığı için de elzem bir bilgi türü olduğunu söyleyebiliriz. Tarih bölümleri, öğrenilen tarihsel bilginin anlamlandırılması için bu yüzden çok önemli bir işlev yerine getiriyor.” ifadelerini kullandı.
Tarihçilere ve tarih bilimine her zaman ihtiyaç olacaktır
Dr. Öğretim Üyesi Uygar Aydemir, ekonomi ve sosyoloji gibi pek çok bilim dalı ile hukuk ve sanat gibi pek çok disiplinin sıklıkla başvurduğu bir alan olması nedeniyle Tarih’in güncelliğini hiçbir zaman kaybetmeyecek bir bilim dalı olarak görüldüğünü belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:
“Bu bakımdan tarihçilere ve tarih bilimine her zaman ihtiyaç duyulacaktır. Ayrıca, ‘Seveceğin bir iş seçersen hiçbir zaman çalışmış ve yorulmuş olmazsın.’ sözü gereğince tarih sevenler bu yaptıkları işlerden fiziksel olarak yorulsalar bile hobilerini meslek olarak yaşama şansına sahipler. Aynı şekilde tarih bölümünde eğitim, tarih meraklıları için yorucu olmaktan ziyade keyifli bir öğrenme süreci içeriyor. Tarih öğrencilerinin eğitimleri boyunca uğraştığı temel iş, bilginin nasıl elde edileceği, doğru bilginin çarpık bilgiden nasıl ayırt edileceği ve son olarak bilginin nasıl doğru anlaşılması gerektiğidir. Bunlar tarihçilerin gündelik uğraşlarıdır ve tarih bölümündeki eğitim esnasında elde ettikleri kabiliyetlerdendir.”
Tarih bölümü geniş istihdam alanları sunuyor
Tarih bölümü mezunlarının istihdam skalasının çok geniş olduğuna dikkat çeken Aydemir, “Tarih bölümü deyince akla ilk gelen mesleklerden olan Tarih Öğretmenliği, halen Tarih bölümü okuyanların düşündüğü meslekler arasında yer almaya devam ediyor. Öğrencilerin pedagojik formasyon alması ile Tarih öğretmeni olabilmeleri mümkün hale geliyor. Öğretmenliğin yanı sıra Tarih bölümünün temel meslek alanı elbette tarihçiliktir. Tarihçilik ise Türkiye’de ve dünyada çeşitli istihdam olanaklarına sahip bir meslektir. Kütüphaneler, Yazma Eserler Kurumu, Devlet Arşivleri gibi kurumlar ve müzeler ile özel araştırma kuruluşlarında tarihçiler çeşitli görevlerde çalışabiliyor.” diye konuştu.
İlk meslek tercihlerinden biri akademisyenlik
Dr. Öğretim Üyesi Uygar Aydemir, tarihi seven öğrenciler için tarihi araştırma olanaklarını daha geniş yaşayabilecekleri akademisyenliğin her zaman ilk meslek tercihlerden biri olduğunu ifade etti. Aydemir, “Ayrıca yenilikçi kabiliyetleri ve medya ilgisi yüksek olanlar için sosyal medya, belgesel, sinema, dizi ve televizyon sektöründe danışmanlık, senaryo yazarlığı gibi konularda ilerleme şansı her zaman mevcut. Başka bir örnek olarak da çeşitli devlet kurumlarının uzmanlık ve kariyer memurluğu açısından kapılarının tarihçilere açık olduğunu hatırlatmakta fayda var. Mesela Dışişleri Bakanlığı’nda diplomatlık, İçişleri Bakanlığı’nda kaymakamlık vs. gibi meslekler tarihçiler tarafından da yapılabiliyor.” dedi.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.